KKTC'de Tularemi tehlikesi!

KKTC'de bir kişide tespit edildiği iddia edilen ve kemirgen hayvanların yoğun olarak bulunduğu ülkelerde sık sık görülen Tularemi hastalığının sonuçları öldürücü boyutlara ulaşabiliyor.

Uzmanların uyarısı üzerine harekete geçen Avcılık Federasyonu, hastalıkla ilgili çalışma başlatarak avcıları ve kamuoyunu bilgilendirmek için çalışmalara başlayacaklarını duyurdu.

Geçtiğimiz hafta, KKTC'de 6 yaşındaki bir kız çocuğunda görülen Tularemi hastalığının sonuçları ölümcül olabiliyor.

Hastalığın ülkede sistemik olarak görüldüğünü belirten uzmanlar, konunun Bakanlığa bildirildiğini söyleyerek avcıların ve yabani hayvanlarla ilgilenen kişilerin risk altında olabileceğine dikkat çektiler.

"AVCILIK FEDERASYONU HAREKETE GEÇTİ"

Tularemi hastalığının bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden uzman doktorların yarattığı farkındalık üzerine harekete geçen Avcılık Federasyonu, esas kaynağı kemirgenler olan ve ülkemizde de yakın zamanda görülen hastalık hakkında uzmanlardan görüş alarak konuyla ilgili çalışma başlatma kararı aldıklarını açıkladılar.

Avcılık Federasyonu Başkanı Erhan Keser ve Yürütme Kurulu, geçtiğimiz gün Veteriner Dr. Tayfun Çanakcı ve Zoolog Mert Beşiktaş'tan detaylı bilgi alarak kemirgen hayvanlarla ilgili çalışma başlatacaklarını duyurdu.

Taşkent Doğa Parkı ve Hayvan Rehabilitasyon Merkezi Direktörü Kemal Basat'ın da katıldığı toplantıda, avcılık camiasının hastalık hakkında bilgilendirileceğini söyleyen Avcılık Federasyonu Başkanı Erhan Keser, kamuoyunu bilgilendirme sürecinde çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti.

"HASTALIĞIN İNSANDAN İNSANA DİREKT BULAŞMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"

Veteriner Dr. Tayfun Çanakcı da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Tularemi, insan ve hayvan sağlığı açısından ciddi öneme sahip, doğru antibiyotiklerle tedavi edilebilen bakteriyel bir hastalıktır" dedi. Tayfun Çanakcı açıklamasında, "Hastalığın esas kaynağını kemirgenler oluşturmaktadır.

Zoonoz (hayvandan insana bulaşan) bir hastalık olup, kene başta olmak üzere birtakım kan emici böcekler (geyik sineği, sivrisinek, pire), hasta hayvanların yüzülmesi sırasında Solunum veya direkt temas, enfeksiyonu taşıyan hayvansal ürünlerin yetersiz pişirilmesi sonrası gıda yoluyla veya enfekte olmuş su kaynaklarıyla bulaşma olabilmektedir. İnsandan insana direkt bulaşma söz konusu değildir. Bahse konu vaka, Kıbrıs adasında tespit edilmiş ilk vaka olarak kayıtlara geçecektir.

Bu noktada ilgili sağlık örgütlerinin ortak çalışmasıyla hastalığın çıkış noktası ve kaynağının ne olabileceği araştırılmalı, veteriner ve beşeri hekimler konuyla ilgili bilgilendirilmeli, halk sağlığı açısından riskleri değerlendirilerek alınabilecek önlemler ortaya konulmalı ve yapılacak çalışmalarla toplumda hastalıkla ilgili bilgilendirme, farkındalık ve korunma tedbirleriyle ilgili bilinç oluşturulmalıdır" ifadelerini kullandı.

"KEMİRGEN HAYVANLARLA YAKIN TEMAS KURAN KİŞİLER RİSK ALTINDA"

Uzmanlar yüksek ateş, mide bulantısı, ishal gibi belirtilerle ortaya çıkan bu hastalığın evinde tavşan, sincap gibi küçük kemirgen hayvanları besleyen, kemirgenlerin yoğun olarak bulunduğu ortamlarda uzun süreler kalan, hayvanat bahçelerinde çalışan veya küçük kemirgen hayvanlarla sık yakın temasta bulunan bireylerde görülme ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı.

TULAREMİ HASTALIĞI VÜCUDUN HANGİ BÖLGESİNDE MEYDANA GELİYOR?

Vücudun çeşitli bölgelerine yerleşme özelliği bulunan Tularemi, genel olarak vücudun deri kısmında ve akciğerlerde kendini gösteriyor. Bunun yanı sıra hastalık, sindirim sistemine de yerleşebiliyor.

Tedavi edilmediği takdirde etkisini yaklaşık olarak 28 gün sürdürebilen hastalık, özellikle akciğer ve Solunum yollarına yerleşmesi durumunda beraberinde tehlikeli sonuçlara neden olabiliyor.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELER?

Hastalığın yüksek ateş, baş ağrısı, mide bulantısı ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterdiğine dikkat çeken uzmanlar, belirtilerin tek başına hastalığın işareti olmayabileceğini ancak erken teşhisin hastalığın tedavisinde kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor.

TULAREMİ HASTALIĞININ TEDAVİSİNİ NE?

Ölümcül hastalıklardan olan Tularemi, tedavi edilmediği takdirde bireyin başta genel sağlığını olmak üzere birçok önemli işlevlerini olumsuz etkileyerek çeşitli hastalıklara davetiye çıkarıyor.

Hastalığının tedavisinde genellikle çeşitli antibiyotik ilaçlar veya "Atenüe" adı verilen bir aşı yöntemi kullanılıyor. Genellikle birkaç günlük bir tedavi süreci bulunan Tularemi hastalığına maruz kalmış bireyler doktorun uygun bulması durumunda hastanede de bir müddet yakın gözetim altına alınabiliyor. Tedavi sürecinden sonra hastanede veya evinde bir müddet dinlendirilen birey, hastalığın etkilerinden tamamen kurtulmasının ardından günlük aktivitelerine kaldığı yerden devam edebiliyor.