SAĞLIK
okuma süresi: 7 dak.

Solyalı: "Hiç denetim yokken kimse gıda güvenliğini sorgulamadı denetimler Avrupa'nın üstünde"

Solyalı: "Hiç denetim yokken kimse gıda güvenliğini sorgulamadı denetimler Avrupa'nın üstünde"

Tarım Dairesi eski Müdürü Solyalı, ülkemizin kronik sorunlarından 'gıda denetimi' konusunda 'şaşırtıcı' şeyler söyledi…

Yayın Tarihi: 23/08/17 07:37
okuma süresi: 7 dak.
Solyalı: "Hiç denetim yokken kimse gıda güvenliğini sorgulamadı denetimler Avrupa'nın üstünde"
A- A A+
Kıbrıs Postası – Cansu Yarışan

Tarım Dairesi eski Müdürü Solyalı, ülkemizin kronik sorunlarından 'gıda denetimi' konusunda 'şaşırtıcı' şeyler söyledi…

Ülkemizdeki denetimlerin hiç de azımsanmayacak rakamda olduğunu kaydeden Tarım Dairesi eski Müdürü Emine Solyalı, AB'nin yayımladığı diyagrama göre, Malta'nın yılda 159, Lüksemburg'un 254, Portekiz'in 356, Güney Kıbrıs'ın 680, İngiltere'nin ise 3 bin 89 analiz yaptığını açıklayarak; KKTC'nin ise yılda 3 binin üzerinde gıda analizi yaptığına ve bu rakamın da diğer ülkelerin analiz/denetim faaliyetlerinin çok çok üzerinde olduğuna dikkat çekti.

Laboratuarın yanmasını ve Tarım Dairesi tarafından net bir açıklama yapılmamasını 'büyük bir şanssızlık' olarak değerlendiren Solyalı, ülkeye ilk defa giren gıdaların denetiminin yapılmasının gerekli olduğunu ancak daha önce ülkeye bilinen bir üretici tarafından giren gıdaların denetimi yapılmadan piyasaya sürülmesinin herhangi bir risk teşkil etmeyeceğini ve kendi müdürlüğü döneminde de böylesi durumların söz konusu olduğunu açıkladı.

Ülkemizdeki güvensizliğin 2004 yılında başladığını ve bunun nedeninin daha önce denetim yapılmamasından kaynaklandığını belirten Solyalı, denetim yapılmadığı zamanlarda kimsenin gıdaların güvenilirliğini sorgulamadığını da ifade etti.

Denetimler yapıldığı için insanların sonuçları gördüğünü ve bu nedenle tartıştığını kaydeden Solyalı, gıda denetimlerinin sonuçlarının haftada bir yerine ayda bir yayımlanması gerektiğine işaret ederek, haftada bir yayımlanan sonuçların güvensizlik ortamı yarattığını savundu.

Kanal T'de Damla Dabiş Özel'in hazırlayıp sunduğu "Günaydın Kıbrıs" programına konuk olan Tarım Dairesi eski Müdürü Emine Solyalı, bazı gıdaların analizlerinin yapılmadan piyasaya sürülmesi konusunda ve genel anlamda gıda analizleri konusunda bilgi verdi.

"DİĞER ÜLKELERİN ÇOK ÇOK ÜSTÜNDE DENETİMLER YAPIYORUZ"

Laboratuvarın yanmasını ve Tarım Dairesi tarafından net olarak açıklama yapılmamasını büyük bir şanssızlık olarak değerlendiren Tarım Dairesi eski Müdürü Emine Solyalı, ülkeye ilk defa giren gıdaların denetiminin yapılmasının gerekli olduğunu ancak daha önce ülkeye bilinen bir üretici tarafından giren gıdaların denetimi yapılmadan piyasaya sürülmesinin herhangi bir risk teşkil etmeyeceğini ve kendi müdürlüğü döneminde de böylesi durumların söz konusu olduğunu açıkladı. Ülkemizdeki denetimleri yetersiz bulmadığını ifade eden Solyalı, şöyle konuştu:

"Denetimi yapılmayan ürünler, sürekli gelen ürünlerden oluşuyorsa, o ürünlerin geçmesine izin vermek doğrudur diye düşünüyorum ancak ülkemize ilk defa gelen bir ürünse eğer ve bu ürün daha önce hiç satışa sunulmayan bir ürünse, bekletilip analiz yapıldıktan sonra piyasaya sürülmesi gerekirdi. Zaman zaman benim dönemimde de böyle durumlar oldu. Sertifikalı ürün demek, tarım ilacı hiç kullanılmayan ürün demek değildir. Sertifikalı ürünler tabiî ki diğer ürünlerden güvenlidir ancak fiyat olarak da farklıdır. Bunun bir maliyeti vardır. Üretici için büyük maliyeti vardır. Ülkemizdeki alım gücü belli. Getiren tüccarların, her ikisini de getirmesi gerekir. Ülkemizdeki denetimler ise az değildir. Diğer ülkelerin çok çok üstünde denetimler yapıyoruz."

"HAFTADA BİR YAYIMLANAN ANALİZ SONUÇLARI YANLIŞ BİR ALGI YARATIR"

Ülkemizdeki güvensizliğin 2004 yılında başladığını ve bunun nedeninin daha önce denetim yapılmamasından kaynaklandığını belirten Solyalı, denetim yapılmadığı zamanlarda kimsenin gıdaların güvenilirliğini sorgulamadığımı ifade etti. Denetimler yapıldığı için insanların sonuçları gördüğünü ve bu nedenle tartıştığını kaydeden Solyalı, gıda denetimlerinin sonuçlarının haftada bir yerine ayda bir yayımlanması gerektiğine işaret ederek, haftada bir yayınlanan sonuçların güvensizlik ortamı yarattığını belirtti ve "2004 yılına kadar hiçbir denetim yapılmadı. 2004 yılından sonra tarladan sofraya gıda denetimi geldi ve bundan sonra denetimler yapıldı. Denetimler yapılınca yüzde yüz kirli çıktı. Şu anda yapılan analizlerde küçük oranda limit üstü kalıntı bulunurken, eskiden tüketilen ürünlerde yüzde yüz oranında limit üstü kalıntı bulunuyordu. Basında yayımlanınca tüm ürünlerin kirli olduğu algısıyla, bir güven sağlanamadı. Yapılan analizler sürekli yayımlanıyor ve bu durum da güvensizlik yaratıyor. Haftada bir yayımlamak, belki de yanlış bir karardır, ayda bir yayınlamak daha doğrudur çünkü biz tarladan örnek alırız, piyasadan örnek almayız. Tarladan aldığımız için ürün hala piyasaya çıkmamış demektir. Maksimum 3 defa kurul kararı ile analiz yapılır. Haftada bir yayımlanan analiz sonuçlarında 3 defa kirli ürün gibi görünüyor piyasada. Bu da yanlış bir algı yaratır" dedi.

"DENETİMLERİN ÇOK İYİ DURUMDA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

Ülkemizdeki denetimler hiç de azımsanacak rakamda olmadığını kaydeden Solyalı, AB'nin yayımladığı diyagrama göre, Malta'nın yılda 159, Lüksemburg'un 254, Portekiz'in 356, Güney Kıbrıs'ın 680, İngiltere'nin ise 3 bin 89 analiz yaptığını açıklayarak; KKTC'nin yılda 3 binin üzerinde gıda analizi yaptığına ve bu rakamın, diğer ülkelere kıyasla çok çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Güvensizlik olduğu için denetimlerin çok fazla olduğunu belirten Solyalı, "En çok tarla kontrolü bizim ülkemizde yapılıyor. Laboratuvarın yanması, büyük bir şansızlıktır. Bunun yanı sıra Tarım Dairesi Müdürü'nün bazı zamanlarda yaptığı açıklamaların net olmaması da büyük şanssızlık. Ülkemizdeki durum başka ülkelerle kıyaslandığı zaman, denetimlerin çok iyi durumda olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"HAL YASASI'NI BELEDİYELERİN HAZIRLAYIP MECLİS'E GÖNDERMELERİ GEREKİR"

Hal Yasası yapılmasının sorunların çözüleceği anlamına gelmediğini de ifade eden Solyalı, yapılan yasaların uygulanması noktasında sorunlar yaşandığını kaydetti ve "Hal Yasası hakkında ben çalıştım. Yasayı, Toptancılar Birliği yapmıştı. Biz hukukçu ve uzman arkadaşlarla birlikte üzerinde çalıştık. Tarım açısından olması gerekenleri yaptık ancak esas olarak belediyelerin bu yasayı hazırlayıp Meclis'e göndermeleri gerekir" ifadelerini kullandı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.