EĞİTİM
okuma süresi: 9 dak.

Lefkoşa'nın göbeğinde "zincirli" çaresizlik!

Lefkoşa'nın göbeğinde "zincirli" çaresizlik!

18 yaşındaki zihinsel özürlü Derviş Özdemirağ'ın zincire bağlı yaşamı ve dedesinin dramı yürekleri dağladı. 18 yaşındaki zihinsel özürlü Derviş Özdemirağ, Lefkoşa Sanayi Bölgesi'nde bir demir atölyesinde gün boyu dedesinin işini bitirmesini sandalyeye zincirle bağlı bir şekilde oturarak bekliyor.

Yayın Tarihi: 13/03/14 12:00
okuma süresi: 9 dak.
Lefkoşa'nın göbeğinde "zincirli" çaresizlik!
A- A A+

Babasının da akıl hastanesine yattığını söyleyen dede Erdoğan Öner Özdemirağ, annesinin de arayıp sormadığını belirterek "Özel Eğitime kabul edilmedik. Yıllardır torunuma bakıyorum, bu yük çok ağır…Aile içinde normal olmayan iki insana bakıyorum ve gücüm kalmadı. Devletten yardım istiyorum" dedi.

Yaşadığı çileli yılları ve torunu Derviş'i neden 'zincirlemek' zorunda kaldığını Kıbrıs Postası'na gözyaşlarıyla anlatan Dede Özdemirağ, zaman zaman saldırgan davranışlarda bulunabilen, zaman zaman da kaçarak kendi hayatını tehlikeye atan torunu adına feryât etti.

Aklı hiçbir şeyi kesmeyen zihinsel özürlü Derviş Özdemirağ'ın Sosyal Hizmetler'de kayıtlı olduğu halde askerlik kâğıdınındahi gönderildiğini belirten dede Özdemirağ, "çâresizzincire bağlamak zorunda kalıyorum. Kimse bize yardım etmiyor ve kimse bu çocuğu düşünmüyor" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Postası - Eniz Orakcıoğlu

Sonu ayrılıkla biten birevlilikten doğan ve şu an 18 yaşında olan zihinsel özürlü Derviş Özdemirağ, dedesi tarafından zorunlu olarak sandalyeye demir zincirlerle bağlanıyor. Doğuştan engelli olan Derviş konuşamıyor, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor.

Zaman zaman saldırgan davranışlarda da bulunabilen Derviş Özdemirağ'ın dramı yürekleri dağlıyor.

Yaşadığı çileli süreci ve Derviş'i neden 'zincirlemek' zorunda kaldığını Kıbrıs Postası'na anlatan Dede Erdoğan Öner Özdemirağ, hayatını anlatırken gözyaşlarına yenik düştü. Çocuğun babasının da aklî dengesinin yerinde olmadığını ve daha önce akıl hastanesine yattığını söyleyen Dede Özdemirağ, "Bir oğlumda devlet yüzünden aklını kaçırdı" dedi.

"ZİNCİRE BAĞLAMAK ZORUNDA KALIYORUM"

Dede Özdemirağ, Derviş Özdemirağ'ın torunu olduğunu söyleyerek, "Derviş 18 yaşında doğuştan zihinsel engelli. 6 yaşından bu yana torunuma ben bakıyorum. Fakat bakacak gücü çoğu zaman kendimde bulamıyorum... Derviş saldırgan bir çocuk, Kimi zaman elleri ile etlerimizi sıkıştırıyor, kimi zaman arkadan gelip itiyor, bazen de elline geçirdiği bir şeyleri fırlatıyor… Bununla birlikte birçok kötü hareketi var, üzerine yapıyor, ansızın üzerindeki kıyafetleri çıkarıyor, bazen kaçıp koşa koşa uzaklaşıyor. Bu yüzden ben çalışırken o'nu belinden zincirle bağlamak zorunda kalıyorum" şeklinde konuştu.

"OĞLUM NORMAL DEĞİLDİ"

Özdemirağ, Derviş'in babasının yani oğlu Ömer Özdemirağ'ın da normal gelişen bir insan olmadığına dikkat çekerek, "Annesi en büyük oğlumu yani Ömer'i doğuracağı zaman 8 ay yatakta yattı. Ömer dünyaya geldiğinde durgun bir çocuktu. 9 yaşına kadar okula gönderdim ama okuyamadı ve o yaşa kadar üzerine yapardı… Derviş'in babasını bu halde evlendirmememiz gerekirdi ama maalesef bir hata yaptık ve evlenmesine izin verdik" diye konuştu.

"GELİNİMİZ OĞLUMLA EVLENEBİLMEK İÇİN HAMİLE KALDI"

Özdemirağ oğlunun evliliğini şu şekilde anlatıyor; "Tüm karşı çıkmalarımıza ve ürettiğimiz bahaneler rağmen bu evlilik gerçekleşti. Bizim evimizin üzerinde yarım inşaat bir ev vardı. Oğlumuza hiç değilse evlenmek için evin tamamlanmasını beklemesini söyledik. Kızın annesi de kızına 'acele hamile kal da evlen' aklını verdi. Nitekim de bu evlilik böyle gerçekleşti… Düğün oldu-bitti…Biz evi bitirebilmek için düğünde oğlanın topladığı parayı aldık ve eve geldik. Aynı akşam oğlumun kayınbabası oğlumu alıp evime geldi kendi eve girmedi sokağın başında bekledi ve üzerime oğlumu saldı. Ona parayı benden almazsa 'kan çıkacak' dedi. Sonuç olarak da oğluma parayı verdim. Parayı bitirip borç, harç içine girdiler."

"ÖMER GEÇİM SIKINTISI ÇEKİYORDU"

Özdemirağ, oğlu Ömer'in hiçbir işte tutunamadığını belirterek, "Evlilik süresince geçim sıkıntısı çekti…1969 yılından 2005 yılına kadar sanayide ekmek paramızı kazandığımız bir dükkânımız vardı. Ömer'in çektiği geçim sıkıntılarını biraz olsun azaltabilmek için onu yanıma aldım ama yeteneği yoktu. Sonra köyde bir ineğimiz vardı inekçilik yapacağını söyledi. Ama maalesef hepsini eline yüzüne bulaştırdı…"

"OĞLUM ALİ DE DEVLET YÜZÜNDEN AKLINI KAÇIRDI"

Dede Özdemirağ, şu an evinde yaşayan özel ihtiyaçları bulunan bir oğluna ve torununa bakmak zorunda olduğunu ve artık dayanacak gücü kalmadığını söyleyerek, "Torunumun amcası Ali de bu devlet yüzünden aklını kaçırdı. Oğlum Harvard Üniversitesi'nde okudu. Proje 3'üncüsü geldi ve Harvard'dan ona Endonezya'da çalışması için çok iyi bir iş teklif aldı. …Nihayet oğlum bu teklifi kabul etti ve 2 ay Endonezya'da çalıştı; oradan döndükten sonra havalimanında oğlumu askerlik zamanı geldi diye tutukladılar… Daha sonra oğlum, izin alarak tekrardan Endonezya'ya gitti. Yeniden tutuklanmaktan korktuğu için bir daha bu ülkeye geri gelmeyeceğini söyledi…"

"ABD'DE 3'ÜNCÜ GELEN ADAMIN KAHRINI DA BİZ ÇEKİYORUZ"

"Uzun yıllar İngiltere, İspanya dolaştıktan sonra, 2004 yılında tekrardan ülkeye gelip sonrasında dinini ve adını değiştirdi. O kadar okuduktan sonra şimdi yaptığı doğru dürüst bir iş bile yok, aklını kaçırdı. Büyük oğlum Ömer'den sonra devlet yüzünden oğlum Ali de normal bir insan olmaktan çıktı. Şimdi Amerika'da 3'üncü gelen adamın kahrını da biz çekiyoruz " dedi.

"ANNESİ DERVİŞ'İ ARAYIP SORMUYOR"

Özdemirağ, oğlu Ömer ve eşi boşanmadan önce torunu Derviş'i ona iyi bir eğitim verebilmek için yanına aldığına dikkat çekerek, "Şartların kötü gitmesinden ve kimsenin bize yardım eli uzatmamasından dolayı Derviş'e gerekli eğitimi veremedik. Ardından annesi ve oğlum boşanmadan önce oğlum akıl hastanesine yattı ve çıkınca boşandılar. Şimdi annesi bir adamla Cihangir'de yaşıyor ve oğlunu arayıp sormuyor. Babası ise arada bir uğruyor. Çocuk konuşmayı bilmediği halde baba demeye çalışıyor fakat annesini hiç bilmiyor" şeklinde konuştu.

"NENESİNE ÇOK ÇEKTİRİYOR"

"Derviş'in bakımı ve onunla aynı evde yaşamak gerçekten çok zor. Evde kırılmadık pencere ve kapı kalmadı. Nenesine çok çektiriyor. Çok da kuvvetlidir. Kolumuzu sıkıyor ve morartıyor. Evde de bu çocuğa bütün gün bekçilik yapıyoruz ki evde bir şeyleri kırmasın. Ansızın soyunup yola doğru koşuyor. Biz de çareyi onu zincirle belinden sandalyeye bağlamakta bulduk ki yola atılıp basılmasın…"

"BEN KÖTÜ BİR ADAM DEĞİLİM"

"Ben kötü bir adam değilim, kötü alışkanlıklarım yok; bu çocuğa eziyet çektirmek de istemiyorum. Kimse bize yardım etmiyor ve kimse bu çocuğu düşünmüyor. Geçinemiyorum… Hem torunuma, hem de oğluma bakmak ve ikisinin yükünü taşımak bana zor geliyor. Bunun yanında ev masrafları da var…Elektriği, suyu… Emekli parası ile geçinmek imkânsız. Devletin bana yardımcı olmasını istiyorum."

"ÖZEL EĞİTİM MERKEZİ'NDEN İÇERİ BİLE ALMADILAR"

Özdemirağ, torununun devletten özürlü maaşı aldığına dikkat çekerek, "Bu çocuğun bu şekilde olduğunu biliyorlar ve yardım eli uzatmıyorlar. Derviş, Sosyal Hizmetlere de kayıtlıdır. Daha önce bu çocuğu okula yazdırmak için devlete ait eğitim kurumlarına gidip geldik… Hastanenin yanındaki devlete ait Özel Eğitim Merkezi'ne 1 buçuk ay gidip geldik. Fakat hiç kimse bizimle ilgilenmedi, bizi içeriye dahi almadılar…Orada bir buçuk ay oturduk. Hatta ben orada piknik masasını ve giriş kapısını tamir ettim.

Çocuğun Sosyal Hizmet'te kaydı olmasına ve durumunun bilinmesine rağmen askerlik kâğıdı dahi geldi. Gülsek mi? Ağlasak mı? Bilemedik… Tekrar Derviş'i kurula sokup askerlik yapamayacağını kanıtlamak için uğraştık ve askerliği iptal ettirdik" dedi.

HASAN BASRİ: "ÇOCUĞUN BAKIMA İHTİYACI VAR"

"Ben, Erdoğan Öner Özdemirağ'ın abisiyim. Kardeşime sahip çıkmak için onu yanıma aldım. Onunla birlikte zihinsel özürlü çocuğu da atölyeye gelip gidiyor ve bende onunla birlikte çocuğun yarattığı sıkıntıları yaşamak zorunda kalıyorum. Bu çocuk orta yerde kıyafetlerini çıkarır, üstüne yapar, kaçar, bağırır ve birçok rahatsızlık verir. Bu yüzden de kardeşim onu sandalyeye zincirlemek zorunda kalır… Yani kısacası bu çocuğun iyi bir bakıma ve yardıma ihtiyacı var."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.