Mine Atlı: "Nilgün Urhan aile içi şiddetin ne ilk ne de son kurbanı!"

"Yıllardır Aile İçi Şiddetin var olduğunu, yakınımızda olduğunu ve göz yumamayacak kadar ciddi bir sorun olduğunu dile getiriyoruz. Henüz resmi anket sonuçlarımız çıkmamış olsa da, Kıbrıs'ta yaşayan her ailenin aile içi şiddete tanık olduğunu söyleyebilecek kadar deneyimlerimiz vardır. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada devletlerin yegâne sorumluluğu halkını insanlarını korumaktır. Bugün ülkemizde etnik kökene dayalı bir saldırı gerçekleşse ve bir kişi öldürülse milli yas ilan edilir. Bütün halk ayağa kalkar. Ciddi bir isyan içinde halk hesap sorar.

Nilgün Urhan'a yapılan saldırı ve Nilgün Urhan'ın çaresizlik içinde kaçmaya çalışırken bunun yaşamına mal olması ferdi bir olay değildir. Ülkemizde Nilgün Urhan'ın gördüğü şiddet gibi şiddet gören binlerce kadın vardır. Üstelik sorunun kaynağı saldırgan eşleri değildir, bu saldırganlığı ve şiddeti onaylayan ve meşrulaştıran ataerkil yapıdır. 'Kol kırılır yen içinde kalır', 'kızını dövmeyen dizini döver' lerle büyüyen bir toplumun ve bunun önüne geçmek için adım atmayan bir devlet politikasının ürünüdür bu ölüm.

Okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği müfredatları, devlet bütçesiyle çalışan bir sığınma evi ve adli yardımı da içeren kapsamlı bir aile içi şiddet yasası ivedilikle hayata geçmek zorunda olan önlemlerdir. Daha bir ay öncesine kadar (aile yasasındaki değişiklikler onaylanana kadar) koruma emri almak isteyen kadınlar polis'in bir günlük maaşını maliye bakanlığına harç bedeli olarak yatırmak zorundaydı. Bugün Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği'nin müşterek yürüttüğü Aile İçi Şiddet Projesi kapsamında sunulan kısıtlı bir adli yardım dışında aile içi şiddet direnişçilerinin maddi durumu yetersiz olduğu takdirde aile mahkemelerine erişimleri çok zor.

Nilgün Urhan bu ülkede aile içi şiddet dolayısıyla hayatını kaybeden ilk kadın değildir. Aşkın Şevketoğlu'nu da unutmadık. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve aile içi şiddete yönelik önlemlerin alınmadığı bir ülkede de maalesef son kadın olmayacaktır. Aile içi Şiddete sessiz kalan her bireyin bu cinayette sorumluluğu vardır.

Tüm halkı ve devlet yetkililerini sorumluluk almaya çağırıyoruz."

Mine Atlı

Şiddete Karşı Diren Proje Koordinatörü

Kadından Yaşama Destek Derneği