"Beleşe Deniz - Plajlar Halkındır" kampanyası Anayasa Mahkemesi'ne taşınıyor

Girne Mahkemesi'nde görüşülmekte olan 1886/2015 sayılı, Baraka aktivisti Nazen Şansal ve Bağımsızlık Yolu üyesi Yusuf Özgü Sertel'in, plaja girişi engelleyen Cratos Otel aleyhine açtıkları dava, benzer bir konunun Anayasa Mahkemesi'nde görüşüleceği gerekçesiyle ertelendi.

Davacılar, yaptıkları açıklamada "Yasalar ve Anayasa açıkça plajlara giriş engellenemez ve ücrete bağlı tutulamaz demesine rağmen Girne sahillerinde yaşananlar tam bir Deli Dumrulluktur" sözlerini kullandı ve devamla "Halkın ücretsiz denize girme hakkı yasal olduğu kadar meşrudur da. Çünkü her geçen gün halkın refah seviyesinin geriletilmesi söz konusudur. Özel sektör çalışanları sendikasız ve güvencesiz çalışırken asgari ücret insani ihtiyaçları karşılayamayacak düzeydedir.

Pek çok kamu görevlisi Göç Yasası ile düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. Hayat sürekli pahalılaşmakta, eğitim, sağlık hatta su bile özelleştirilmiş durumdadır. Bu halde insanların sosyalleşebilmesi, eğlenip dinlenebilmesi için, kültürümüzde de olduğu gibi sahiller, plajlar kullanılmaktadır. Plajlara girişin engellenmesi veya fahiş ücretlere tabi tutulması, halkın kendi kültür ve geleneklerine göre eğlenme ve dinlenme hakkının da elinden alınması demektir."

Konu Anayasa Mahkemesi'nde, Kampanyacılar Mahkemeyi izleyecek

Acapulco Otel aleyhine açılmış olan benzer içerikteki bir başka davanın 2 Haziran Perşembe saat 9.30'da Anayasa Mahkemesi'nde görüşüleceği bilgisini de veren Beleşe Deniz - Plajlar Halkındır Kampanyası aktivistleri, konuya duyarlı tüm halk ve basın mensuplarını Anayasa Mahkemesi'ni izlemeye çağırdı. Aynı gün mahkeme önünde çeşitli örgütlerle birlikte basın açıklaması yapacaklarını da duyuran Sertel ve Şansal, "Anayasa Mahkemesi'nin halkın lehine karar vermesini bekliyoruz" dedi.

Kampanyanın gönüllü avukatlığını yürüten Özgü Özkul Özyiğit ve Ahmed Said Sayın ise şunları söyledi: "2 Haziran'da Anayasa Mahkemesi'nde görüşülecek olan dava, sahillerin yurttaşlar tarafından serbestçe kullanılabilmesi açısından çok önemlidir. Dolayısıyla günümüzde süregelen yasa tanımaz tutum Anayasa Mahkemesi'ne de taşınmıştır ve burada da tartışılacaktır.

Anayasa Mahkemesi'nin yorum yapması beklenen konu, devletten uzun vadeli kiralanan kira tahsis belgelerinin Anayasa madde 38(4)'teki "mülkiyet kavramı"na girip girmediğidir. Sermayenin beklentisi girmesi yönündeyken, kamunun yararı her zaman yurttaşların plaja ulaşabilmesidir. Sosyal devlet de bunu gerektirir."