Çocuk model yarışması, "Bu rezalete kim izin veriyor"

Kıbrıs Postası – Burcu Akkaya

Best Child Model Of North Cyprus 2013 ismiyle ülkede ilk defa çocuk ve insan haklarıyla bağdaşmayan, çocuk model yarışması düzenlendi.

ÇOCUKLAR TİCARİ SÖMÜRÜ ARACI OLARAK KULLANILIYOR!

Konu üzerinden değerlendirmelerine başvurduğumuz Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, söz konusu organizasyon ve yarışmaya yönelik; "Genelde insan hakları özelde ise çocuk ve kadın haklarının göz ardı edildiği bir devletçilik oyunu içerisinde yaşanabilecek" şeklinde ifadelerle sert eleştirilerde bulundu.

Başel, "Artık her türlü gayrimeşru olaya hazırlıklıyız. Kuralsızlığın geçerli olduğu bir ortamda çocukların ticari sömürü aracı olarak kullanılmasına göz yumulması hiç şaşırtıcı değil. Öncelikle yetkili kurumları sorgulamalı ve "Bu rezalete kim izin veriyor?" sorusunu cevaplayarak işe başlamalıyız" dedi.

"ÇOCUKLARA HENÜZ OLMAMIŞ BİR ESTETİK ALGISI EMPOZE EDİLİYOR"

Başel konuşmasının devamında şöyle konuştu:

"Çocuklar için sevebildikleri, güven geliştirebildikleri her şey özel ve güzeldir. Örneğin bir kaza sonucu fiziksel olarak hasar görmüş yüze sahip biri ile çocuğun etkileşiminde sevgi varsa o kişi güzeldir.

Sokak kedisi veya diğer tüm canlılar için de ayni örneği verebiliriz. Ayağı kopuk olsa bile çocukla oynarken o canlı güzel kategorisindedir. Belli türleri, cinsleri veya pahalı olmaları durumunda çocuk onları daha güzel bulmaz. Kedi kedidir çocuk için.İran Kedisi veya Ankara Kedisi olması pek bir şey değiştirmez.

Oysa yapılan bu yarışmalarda çocuklar için henüz oluşmamış bir estetik algısı empoze ediliyor. Güzel, çirkin, sempatik, centilmen gibi sınıflamalar çocukların sağlıklı gelişimini olumsuz etkiler. Bedenleri için yarışmalarda biçilen "ideal estetik" anlayışı ister istemez davranışlarına da yansıyor, kişilik gelişimlerini baltalıyor"

"BU YARIŞMA ÇOCUKLARIN DEĞİL"

Dereceye giremeyen çocukların tam olarak anlayamadıkları güzellik ve çirkinlik sınıflamasına göre büyük bir yıkım yaşadıklarına dikkat çeken Başel, ailelerin bilinçsiz bir şekilde, sonuçlarını düşünmeden çocuklarını kapıp ajanslara koşmalarının yanlışlıklarına değindi.

Başel, " Yarıştırdıkları aslında kendi ezik çocuklukları ve kendi güzellik anlayışlarıdır. Bu yarışma çocukların değil kapitalizmin, reklam şirketlerinin ve ailelerin yarışı. Çocuklar yeniliği, masumiyeti ve canlılığı temsil ettiği için ticari bir sömürü aracı haline dönüştürülüyorlar.

Mesela gerçekleştirilen yarışma ülkemizde yasal olarak faaliyet gösteren bir ajans tarafından mı gerçekleştirildi? Sponsorluk anlaşmaları ve alınan paraya ilişkin Maliye Bakanlığı'nın bilgisi var mı? Bunların hepsinin sorgulanması gereklidir" diye konuştu.

YARIŞMA DEĞİL, ÇOCUK İSTİSMARI!

Konuşmasının devamında yaşananlar hangi anlamda olursa olsun neye hizmet ederse etsin masum bir olay olmadığının altını çizen Başel, çocukların yarıştırılmaları tam anlamı ile bir çocuk istismarı olduğunu ifadelerine ekledi.

Başel, "Çocukların duygusal, sosyal ve oluşabilecek yeme bozukluklarına bağlı olarak fiziksel gelişimlerini yerle bir edecek büyük bir sorun olarak algılanması gerekmektedir. Çocuk güzellik yarışmaları tam anlamı ile çocuk haklarının ihlal edilmesine hizmet etmektedir. Denetimler artırılmalı, 18 yaş sınırı getirilmeli ve çocuk güzellik yarışmaları yasaklanmalıdır" dedi.

BU MESAJ HEPİMİZE!

Başel konuşmasını şöyle sonlandırdı:

"Sarı saçlı, esmer, yaramaz, zeki gibi sınıflamalar dahi çocuklar için çok yanlıştır. Her çocuk ayrı bir bireydir ve bunun için kendilerini özel, değerli hissetmelidirler. Ailelerin ve toplumun çocuk bedeninin ticari bir araç olarak kullanıldığı reklamların markalarını kullanmamaya özen göstermesi ve tepkilerini ortaya koymaları gerekmektedir.

Çocukluğun masumiyetini yitirişine hizmet edecek organizasyonlara karşı herkes ve tüm sivil toplum örgütleri ortak tepki geliştirmelidir.

Özellikle basın çocuk güzellik yarışmalarına ilişkin haberleri vermeyerek ya da çocuk dostu habercilik anlayışı ile yarışmalarla ilgili tepkisini ortaya koyarsa çocukları reklamlara ve popüler kültüre malzeme aracı olmaktan daha kolay koruyabiliriz"