Eroğlu Girne bölgesini ziyaret etti

Eroğlu şunları kaydetti:

"Biz, Kıbrıs Türk Halkı olarak bir anlaşmaya muhtaç veya mecbur olan taraf değiliz. Devletimiz var ve her devlette olabilecek bazı sıkıntılarımıza rağmen her geçen gün yüceliyor.Bizi, Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya muhtaçmışız gibi görenlerle, bu ifadeleri kullananlar, ya da öyle düşünenler yanlış yapıyor, halkımıza zarar veriyor. Biz Kıbrıs'ta kalıcı barış ve istikrara değer verdiğimiz bunun aynı zamanda bölgenin istikrar ve barış içide olmasına, Türkiye Yunanistan ilişkilerinin gelişmesine,Avrupa Birliği'ne de olumlu katkılar sağlayabileceğine inandığımız için antlaşma isteyen, bunun için öneriler ortaya koyan, çalışan tarafız" dedi.

Cumhurbaşkanı bugün, sırasıyla Hisarköy, Çamlıbel, Tepebaşı, Akdeniz, Sadrazamköy, Kayalar ve Karşıyaka'yı ziyaret ederek, vatandaşlarla bir araya geldi.

Eroğlu'na bu ziyaretleri esnasında Meclis Başkan Yardımcısı ve UBP Girne Milletvekili Ünal Üstel, Eğitim Bakanı ve DPUG Milletvekili Özdemir Berova, UBP Lefkoşa Milletvekilleri Zorlu Töre ve Ersin Tatar, UBP Girne İlçe Başkanı ve Milletvekili Kutlu Evren, UBP Girne Milletvekilleri İzlem Gürçağ Altuğra ve Ergün Serdaroğlu, ve Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy eşlik etti.

Gittiği bölgelerde büyük sevgi ve ilgiyle karşılanan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk halkı ile iç içe olmanın, köyleri dolaşmanın her zaman kendisini çok memnun ettiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Halkının herşeyin en iyisine, en güzeline layık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, " üreten köylümüzü yanında olmak, onları dinlemek, anlamak ve bunlarla yetinmeyip sorunlarını çözmek lazım. Sorunlar çözülmez birikirse sıkıntı olur. Bunu hissetmek görmekse bizi üzer,zora sokar" dedi

Cumhurbaşkanı Eroğlu, 19 Nisan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemine vurgu yaparak, halkın sandığa gitmesi gerektiğini söyledi.

"Bu seçim diğerlerine benzemez. Halk kendi haklarını koruyan masadaki liderini seçecek" diye konuşan Derviş Eroğlu, deneyimli ve tecrübeli bir liderin masada olması gerektiğini belirtti.

Eroğlu konuşmasına şöyle devam etti:

NASIL BİR LİDER?

"Rumların masada ne istediğini, nasıl art niyetleri olduğunu bilen bir kişinin halkımıza liderlik etmesi gerekmektedir. Ben 1963'ten beridir olayların içinde bilfiil bulundum. 1976'dan beridir de siyasete girdim ve her türlü kademede ülkemize ve haklımıza hizmet ettim. Şimdi de 2010'dan beridir cumhurbaşkanlığı görevini yürütmekteyim. Halkımız, 19 Nisan'da sandığa giderken kimin bu işi yapabileceğini, kimin tecrübesiyle liderlik edebileceğini bilmesi önemlidir."

"NAVTEX BAHANEDİR"

Hristofyas ile 77 kez, Anastasiadis ile de 7 kez masada görüşme yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı, "ancak Anastasiadis Barbaros Hayrettin Paşa'yı bahane ederek masadan kalktı" dedi.

Rumların hidrokarbon yataklarıyla ilgili attığı adımın karşılıksız bırakılamayacağına dikkat çeken Eroğlu, bu konuda Rum yönetimi eski lideri Hristofyas'ı uyardığını anımsattı.

O dönem Hristofyas'a, "adım atarsanız biz de atım atarız" dediğini anlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın KKTC adına denizde arama yaptığını söyledi.

Eroğlu, Anastasiadis'in NAVTEX'i bahane ettiğini de şu sözlerle anlattı:

"AL-VER OLMADAN ANLAŞMA OLMAZ"

"Bildiğiniz üzere Anastasiadis, NAVTEX'i bahane ederek masadan kaçmıştır. Bunun nedeni, bir sonuca gitmek için karşılıklı al-verlerin yaşanacağı üçüncü aşamaya girmemizdir. Sadece almaktan söz eden ve vermeyi ağızlarına almayan Rum liderliği, bu pazarlıktan kaçmıştır. 40 yıldır halklarına yalan söyleyen Rum liderliği, bir anlaşmanın karşılıklı pazarlık ve al-verlerle olacağını bilmiyor muydu?"

"TÜRKİYE İLE UYUM İÇİNDE GÖTÜRÜYORUZ, GÖTÜRECEĞİZ"

Zaman zaman Türkiye'yi ziyaret ettiğini, kimi zaman da Türkiye'den yetkililerin KKTC'ye geldiğini anımsatan Eroğlu, devlet ve hükümet yetkilileriyle Kıbrıs konusunda görüşme gerçekleştirdiğini vurguladı.

Son olarak Türkiye'nin AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun KKTC'yi ziyaret ettiğini de anlatan Derviş Eroğlu, "Bu ziyarette de Anavatan Türkiye ile Kıbrıs konusunda tam uyum ve işbirliği içerisinde olduğumuzu gördük, teyit ettik" dedi.

Eroğlu, hem içte hem de dışta bazı kesimlerin Kıbrıs konusunu Türkiye ile uyum içinde götürülmesinden rahatsız olduğunu belirterek "Türkiye ile uyum içinde bu süreci götürüyoruz; götürmeye de devam edeceğiz" diye konuştu.

"GELİN MASAYA OTURUN, ANLAŞIP ANLAŞMAYACAĞIMIZI GÖRELİM"

Çözümün masadan kaçarak tehditle bulunamayacağına vurgu yapan Eroğlu, müzakere edilmeden sonuç alınamayacağını söyledi.

Rum liderliğine de çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "Masaya ön şartsız bir şekilde gelin oturun. Çözüm olup olmayacağını ancak masada anlarız. Anlaşırız veya anlaşmayız. Bunların belirleneceği yer masadadır" dedi.

"TÜRKİYE SENİN EGEMENLİĞİNİ TANIMAZ"

Anastasiadis'in son olarak "Türkiye bizim egemenliğimizi tanısın" dediğine dikkat çeken Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye senin egemenliğini tanımaz. Tanımayacak da. Bunun olması demek masada bize azınlık hakları verecekleri anlamına gelmektedir. Bugün azınlık haklarını bize teklif etmemelerinin nedeni KKTC'nin varlığıdır. Benim elimi masada güçlü kılan da budur; devletimiz varlığıdır. Bu yüzden 19 Nisan seçimlerinde tecrübeli, halka liderlik edebilecek ve devlete inanan bir kişinin seçilmesi önemlidir. Zaman zaman Rumlar bize, kendilerince kırmızı çizgileri olduğunu söylüyorlar. Bizim de kırmızı çizgilerimiz vardır. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi, Türk askeri varlığı bizim kırmızı çizgilerimizdir. Anavatan'dan gelip de vatandaşımız olan kardeşlerimizi pazarlık konusu yapmadık, yapmayacağız."

"İSTEDİKLERİ BÖLGELER DOĞAL BİR HARİTA OLUŞTURUYOR"

Rumların masaya harita getirmeyi defa defa çabaladığının altını çizen Eroğlu, "biz dik durduğumuz için bu haritayı masaya getiremediler" dedi.

Ancak daha sonra bazı bölge ve köy isimlerini zikretmeye başladıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Bu bölge ve köy isimlerini bir bir yazdığınızda, doğal bir harita ortaya çıkıyor. Bu aşırı talepleri kabul edilebilir değildir. Anlaşma isteyen taraf uzlaşıcı olur" diye konuştu.