DAÜ – BİR – SEN güne eylem ile başladı...

Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde (DAÜ), işçi ve memurları kapsayan Toplu İş Sözleşmesini (TİS) imzalayabilmek için aylardır sabırla ve inatla sürdürdüğümüz sorunu diyalogla çözme çabalarımız sonuçsuz kalmıştır. Gelinen durumu değerlendiren sendikamızın yönetim kurulu, bugünden başlayarak, sonuç alıncaya dek sürecek bir dizi eylem yapma kararı almıştır.

DAÜ'deki işçi ve memurları temsil eden yetkili sendika olarak Şubat ayından beri yürüttüğümüz görüşmelerden, Rektörlüğün oyalama ve zaman kazanma üzerine kurulu stratejisi yüzünden hiçbir sonuç çıkmamıştır. Sendikamızın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na yaptığı başvuru üzerine, yasa gereği oluşturulan Uzlaştırma Kurulu toplantıları da Rektörlük tarafından sabote edilmiş ve üç kez toplanan Kurul, TİS'in esasına ilişkin hiçbir görüşme ve/veya pazarlık yapamadan dağılmıştır. Hukuksuzluğu ve keyfi yönetim anlayışını kurumsallaştırmış olan DAÜ Rektörlüğü'nün, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) düzenini yok etmeye çalıştığı çok açıktır. DAÜ'de akademik personel için tam 7 yıl ve yönetsel personel için de 5 yıldır TİS imzalanamamıştır.

Üniversitede asıl işveren konumundaki Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) da DAÜ Rektörlüğünün bu tutumuna çanak tutmaktadır. Kendisiyle yüz yüze yaptığımız görüşmelerde Rektörlüğün tavrını sert şekilde eleştiren, "sizin bu görüşmeler Kıbrıs meselesini de geçti, ben bu işi iki günde bitiririm" diyen VYK Başkanı Sayın İsmail Arter'in bu yönde hiçbir icraatı olmamıştır. Bütün bu süreç boyunca Sayın Arter, personeli konumundaki Rektöre söz geçiremeyen, hatta Rektörün güdümünde ve/veya Rektörle gizli bir işbirliği içinde hareket eden, sözüne güvenilemeyen bir yönetici profili sergilemiştir. Sekiz ay boyunca TİS görüşmelerinden hiçbir sonuç alınamamışsa bunun esas sorumlusu üniversitenin en üst karar organı olan, işveren konumundaki VYK ve VYK Başkanı Sayın Arterdir.

Eğer DAÜ'yü yönetenler "Üniversite zarar görmesin, DAÜ yeniden eylemlerle gündeme gelmesin" diyerek bugüne kadar sergilediğimiz yapıcı, uzlaşmacı ve sorumlu tutumu "acizlik" olarak algıladıysa yanıldıklarını anlamaları uzun sürmeyecektir. Söz bittiğine göre artık eylem zamanıdır. Hiç kimse "tam dönem başlarken sendika eylem yaparak kuruma zarar veriyor" edebiyatına başlamasın. Bugünden sonra olacaklardan, sekiz aydır sendikamızı görüşme masasında bekleten DAÜ Yönetimi sorumlu olacaktır. Herkes bilmelidir ki üyelerimizin haklarını koruma konusunda her zamankinden daha kararlıyız. DAÜ çalışanlarının hak ettikleri bir TİS imzalanıncaya kadar mücadelemize ara vermeden devam edeceğiz.