DAÜ iletişim'de internet gazeteciliği irdelendi

Deneyimli gazeteci Zeynel Lüle'nin moderatörlüğünde, İletişim Fakültesi Mor Salon'da yapılan "İnternet Gazeteciliği" söyleşisine, T24 internet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın ile Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven ve Diken.com.tr internet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ve DAÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Erdal Güven konuşmacı olarak katıldı. Söyleşide, internet gazeteciliği çeşitli boyutlarıyla tartışıldı.

Oğuz Güven: "Gazetelerin yazı işlerinde internete karşı bir direnç var"

Panelde ilk sözü alan Cumhuriyet gazetesi internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven, "İnternet gazeteciliği diye bir şey yok. Gazetecilik gazeteciliktir" diye başladığı konuşmasında, internet gazeteciliğinin hızlı haber paylaşımına ve okur ile interaktif bir ilişki kurulmasına imkân tanıdığına değindi. "Bir kaza haberini düşünün. İnternet, orada kaza geçirmiş bir kişinin twitter'dan yazı ve fotoğrafı anında paylaşmasına imkân tanıyor. Herkesin elinde telefon var. Fotoğraf ve video çekip paylaşıyor" diye konuştu.

İnternet haberciliğinin 24 saat devam bir süreç olduğunu anlatan Güven, gazetelerin yazıişlerinde internete karşı bir direncin olduğunu da sözlerine ekledi. "Yazı işlerinde tutuculuk devam ediyor" diyen Güven şöyle konuştu: "Gazetenin muhabiri haberini internet editörüne atmıyor. Haberi tutmanın alemi yok. İster atsın, ister atmasın ben zaten haberi bulup yazıyorum. Direniş gazetelerde devam ediyor. Oysa gidilecek yer internet. İş, muhabirin haber kanalı gibi olay yerinde doğrudan canlı yayına geçmesine doğru gidiyor. Bunun örneğini Gezi olaylarında yaşadık. Artık herkes gazeteci, herkes yayın yapabilir. Yazıişlerinin kafasının değişmesi gerekiyor."

Doğan Akın: "Öğrenilmiş çaresizliği aştık"

T24'ün Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın ise, "Dijital başlangıcın sonundayız" sözleriyle başladığı konuşmasında, gazetecilerde, gazeteciliğin pahalı bir iş olduğu ve ancak sermaye sahipleri tarafından yapılabileceği konusunda öğrenilmiş bir çaresizlik olduğunu söyleyerek, internet gazeteciliğinin bu öğrenilmiş çaresizliğin aşılabileceğini gösterdiğini ifade etti. Akın, "İnternet olmasaydı, rekabet mümkün olmayacaktı. Türkiye'de ilk kez bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşabileceğine inanıyoruz" dedi. Sadece finansal değil, ideolojik olarak da bağımsız bir duruşun önemli olduğunu vurgulayan Akın, "Mesleki olarak durduğunuz yer önemli. Bir gazeteci için herhangi bir görüş ya da inanç neden gazetecilikten önemli olsun? Haberciliğin önüne başka herhangi bir görüş, inanç koymamak. Umarım bunu kurumsallaştırabiliriz" diye konuştu.

Gazeteciliğin ayırt edici özelliğinin ilginç olma meselesi olduğunu da ifade eden Akın, ilginçlik arayışının iyi becerilemediği yorumunu yaptı. Kategorik olarak magazin gazeteciliğini reddetmediğini belirten Akın, "Hayat bir koalisyon. Siz o koalisyonu verebilmelisiniz" diye konuştu.

Erdal Güven: "Okur bizden tavır almamızı talep ediyor"

Diken.com.tr internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni ve DAÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Erdal Güven ise, mesleğinin ikinci baharını yaşadığını ifade ederek, yazılı basında yüzde yüz tadamadıkları özgürlüğü, internette yaşadıklarını kaydetti. Objektiflik iddiasındaki gazeteciliğin artık fazla müşterisinin olmadığını belirten Güven, "Sizi gazetecilik anlamında tavır almaya zorlayan bir okuyucu kitlesi var. Haberin perde arkası, analizi, ne anlama geldiği gibi konularda okur sizi zorluyor. Bizim haberle ilgili bir şey söylememiz ama bunu söylerken slogan atmamamız gerekiyor. Kuru habercilik ve slogan atmak arasında bir yerde tavır almak diyebileceğimiz bir gazetecilik anlayışı var" diye konuştu. İnternet gazeteciliğinde hız ve kalite arasında ters orantı olduğunu söyleyen Güven, hız arttıkça, kalitenin düştüğünü savundu.