EĞİTİM
okuma süresi: 5 dak.

Osam'dan 'Değerler ve Eğitim' başlıklı yazı

Osam'dan 'Değerler ve Eğitim' başlıklı yazı

DAÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Rektörlük Danışmanı Prof. Dr. Necdet Osam 'değerler ve eğitim' başlıklı bir yazı yazdı.

Yayın Tarihi: 21/12/12 16:28
okuma süresi: 5 dak.
Osam'dan 'Değerler ve Eğitim' başlıklı yazı
A- A A+

Oldukca sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Şikayet ediyoruz, bazı yargılamalarda bulunuyoruz; değerlerimizi görmemezlikten gelme ya da gerçekten unutmuş bir biçimde davranış sergiliyoruz. Peki bunun nedeni nedir acaba?

Toplumları belli noktalara taşıyan temel değerler vardır. Bunlar genellikle yazılı olmayan ama nesiller boyunca aktarılan ve zaman içinde gelişim gösterebilen değerlerdir. Umutmadan hemen eklemem gerekirse, bu değerlerin başarıyla aktarımını sağlayan temel eğitimdir. Benim nesil çok iyi hatırlayacaktır; öğretmenimize bir ağabey, bir abla sevgisiyle bağlanır, onlardan dünyamızı geliştirecek temel değerleri öğrenirdik . Sevgi çok özel bir değerdi. Katıksızca sevgi. Çevreye duyarlılık. Hayvanlara hassas davranmak, onları korumak ve beslemek. Toprağa saygılı olmak, en güzel biçimde işlemek, ekmek, biçmek kısaca hasat yapmak. Hiç unutmam Köşklüçiftlik İlkokulunda patates ve havuç eker zamanı gelince hasat ederdik. Öğretmenlerimiz bize bunu bir ağabey sevgisi ve şefkati ile gösterir öğretirlerdi. Burda 5. Sınıf öğretmenim Hüseyin Beyi iyilikle anmak istiyorum. İlkokulda bize sevgi kavramı çok anlamlı bir biçimde verilmişti. Güzellikle, sevgiyle ve birlikte takım ruhuyla birşeyler yapabilmeyi öğretmişti. Bu anlayışla basketbol sahası yapmış ve takım kurmuştuk. Bu anlayışla okulumuza her bağlamda sahip çıkar müdürümüz Mehmet Münir beyle bahçe temizler, boya yapardık. İyi saatlerde olsunlar.

Orta okula geldiğimiz zaman sorumluluk duygumuz daha da artmıştı. Rahmetli müdürümüz Oğuz Kusetoğlu bize yaptığı ilk Pazartesi konuşmasında "artık adam oldunuz, bıyıklarınız terliyor, tıraş olmaya başladınız. Okulda sorumluluklarını yerine getiren admlar gibi davranmanızı bekliyorum" demişti. Hiç unutmam okulumuzun elektrik ve su paralarını ilgili kurumlara götürmek ve ödemek bizlere aitti. Her öğrencinin bir görevi vardı. Mesela Bayrak töreninden sorumlu, okulumuzun bahçesinin temizliğinden sorumlu, kantin, tuvaletler, okulun dışı, köy otobüsleri, bisikletlerin parkından, spor malzemeleri ve kütüphane gibi. Sınıf mümessilleri seçimle sorumluluk alırlardı. Bunlar sınıfın temizliğinden yoklama ve benzeri sorumlulukları üstlenirlerdi. Okul kaptanı ve yardımcıları vardı. İşin özü sorumluluk alabilme ve doğru birşeyler yapabilme bizlere verilen bir değerdi.

Bu yukarda çok kısaca değindiğim değerler işin özünü oluşturuyor. Bugün eğitim, eğitilir olmak ve eğitimli olmak kavramlarını betimleyerek yazımın sonuna doğru gitmek istiyorum. Eğitim belli birşeyler elde etmek için yapılan bir faaliyettir. Bu faaliyet sonunda eğitilmiş bireyler topluma kazandırılıyor. Eğitilmiş olanlar belli alanlarda belli derecelerde yeti elde etmiş kişilerdir. İngilizce öğretmeni, ekonomist, bilgisayar mühendisi, yüksek mühendis vb. Bunların tümü eğitilmiştir; tabii ki mesleki anlamda. Ve dolayısı ile de eğitimli kişiler olarak kabul edilirler. Onlara eğitimli gözüyle bakılır ve onlardan bu bağlamda davranış sergilemeleri beklenir. Ancak beklentiler çoğunlukla olumlu bir sonuç vermez; çünkü onlarda eksik olan artık temel eğitimimizin kazandıramadığı gerçek eğitimdir. Diğer bir anlatımla adap veya edeptir. Daha da açık belirtmek gerekirse yol yordam yetisine sahip olmaktır. Nerede nasıl davranabilmeyi bilmektir. Sizce eğitimli bir kişi yaşadığı topraklara küfür eder mi? Sizce eğitimli bir kişi başkasının eserini aşırır mı? Sizce bir öğretmen öğrencilerini aşağılar mı? Sizce eğitimli bir kişi yolda yaralı gördüğü bir mağdurun yanından geçip gider mi? Sizce hakkını arayana suçlu muamelesi yapılır mı? Sizce hiyerarşinin başında olan biri mevzuatın dışına çıkar mı? Sorularımızı daha da artırabiliriz. Ve şüpheniz olmasın, sorulan soruların tümünün yanıtları olumludur. Şaşırdınız mı? Niye şaşırıyorsunuz? Meslek sahibi olmak edep sahibi olmayı; yani görgü kurallarına sahip olmayı artık içermiyor. Bunun için bu sıkıntılı dönemde, şikayet etmeden, yargılamadan bir düşünün ve sonra kararınızı verin.

Prof. Dr. Necdet Osam

Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Rektörlük Danışmanı

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.