Kıbrıs-Türkiye boru hattı ve alternatif seçenekler

Simerini, "NATO'nun 'Albayları'... Kıbrıs-Türkiye Boru Hattı ve Alternatif Seçenekler" başlığıyla yansıttığı Büksel çıkışlı haberinde, İngilizlerin bu görüşünün kısa süre önce Economist dergisi tarafından yeniden gündeme getirildiğini hatırlattı ve özetle şunları kaydetti:

"Doğalgaza, Kıbrıs sorununda rol oynayan ABD, AB, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere hatta Güvenlik Konseyi daimi üyesi Rusya ve Çin bağlamında jeostratejik ve jeopolitik açıdan bakılmalıdır. Güçler dengesi değişmezse Türkiye'nin politikasını değiştirmesi söz konusu değildir. Avrupa bugün çoğu zaman aleyhimize olacak şekilde Türkiye'yle flört ediyorsa bu, Türkiye'nin askeri ve ekonomik açıdan bölgesel güç ve önemli enerji merkezi olarak görünmesinden kaynaklanıyor.

Mantık, Türk enerji rolünü sınırlandırmak için Avrupa'ya alternatif enerji yolu olarak İsrail-Kıbrıs-Yunanistan ekseni oluşturulmasını zorunlu kılar. İlk adım savunma anlaşmasını zorunlu kılan İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs'ın stratejik zeminde ittifak kurmasıdır. Türkiye'nin kendi sahillerine hapsedilmesi için Kastellorizo (Meis Adası) bölgesinde Yunan münhasır ekonomik bölgesinin belirlenmesi gerekir. İkinci adım ise Kıbrıs'ın Barış İçin Ortaklık ve NATO'ya katılımıdır. Türkiye ve Türkiye üzerinden İngiltere, Kıbrıs'ın NATO'ya üyeliğini veto ediyor. Çünkü NATO ile ABD'nin monopol ilişkisini sürdürmek istiyorlar. Jeostratejik ve jeopolitik denetim Türkiye ve İngiltere'nin elinde olduğu sürece Amerikan politikası Türkiye'ye göz yumacak ve Kıbrıs sorununun çözümü Türk-İngiliz çıkarlarına uygun olacak.

VASİLİKO'DAKİ TESİSLERİN GÜVENLİĞİ SORGULANIYOR...

Kıbrıs'ın üslerinin, özellikle de Andreas Papandreu Hava Üssü'nün NATO'laştırılması ve İsrail tarafından kullanılması çözümden önce ve sonra güçler dengesini değiştirecek. Yunan Alayı, Türk Alayı ve İngiliz üsleri nedeniyle Kıbrıs halen NATO'dadır. Bunların hepsi NATO'dan faydalanıyor. Kıbrıs'ın NATO'laştırılması Türkiye'nin, Kıbrıs'tan gelecek tehdit iddialarını ortadan kaldıracak, yabancı ordu ve müdahale hakkıyla ilgili bütün gerekçeleri etkisizleştirecek."

Haftalık Kathimerini'ye göre de, Güney Kıbrıs'ın dünya enerji haritasına girme ve bundan elde edilecek jeopolitik ve ekonomik menfaatler görüntüsünü gölgelemekte olan Vasiliko'daki enerji tesislerinin güvenliği konusu "2'nci Kıbrıs Güvenlik Platformu"nda uzmanlarca irdelendi.

Gazete, "Vasiliko'da Yüksek Tehlike Tercihi" başlığıyla yansıttığı haberinde, toplantıda doğalgaz sıvılaştırma terminali, devlet akaryakıt terminali ve AİK elektrik santralinin Vasiliko'daki 'enerji merkezi'nde toplanıp toplanamayacağı; bütün bu tesislerin hemen yanında askerî bir kışlaya, özel bir akaryakıt terminali ve en büyük çimento fabrikasının bulunduğu bölgede kurulmasının güvenlik açısından sorgulandığını yazdı.

Habere göre "enerji merkezi"ne yakınlığı nedeniyle Mari (Tatlısu) köyünün başka yere taşınması gerekip gerekmediği, ana gelir kaynağı olan turizmin petrokimya sanayisiyle bir arada var olup olamayacağının da sorgulandığı toplantıda, uzmanlar "bütün enerji tesisleri hangi mantıkla yan yana yerleştirildi?" sorusunu sordular.

TAK