Akansoy: "Ana sorun ekonomik kriz değil, süpürge krizidir"

Akansoy'un ülkede yaşanan ekonomik krize dair "ana sorun ekonomik kriz değil, süpürge krizidir" demesi dikkat çekti. 'Süpürge' teriminin bir metafor olduğunun altını çizen Akansoy, "Şu an da bu süpürme metaforu var. Evimizin içini temizlene meselesi. Bunun başarısızlığının yarattığı bir dönemden geçiyoruz. Başaramadık ve şimdi de suçlu arıyoruz" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs sorunu ile ilgili hakkında konuşan Asım Akansoy, "Çok somut bir bilgim yok. Ben de sizler gibi süreci takip ediyorum. Görüştüğümüz yabancı misyonlar var. Kendi aramızda da tartışıyoruz. Önümüzü görebileceğimiz bilgilerin olduğunu söyleyemem"ifadelerini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğan'nın 'Kıbrıs'ta asker azaltmayacağız' açıklamasına ilişkin düşüncelerini dile getiren Akansoy, şunları söyledi:

"Siyasetçiler genelde konuşma yaptıklarında belli amaçları vardır. Erdoğan'nın sıradan bir konuşma yaptığını düşünmüyorum. Amacının da sadece Kıbrıs olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de iç sorunlar vardır. Kıbrıs'a üs açılma konusunda belli çerçeveler gündeme getirildi.

Var olan ateşe benzin dökeyim düşüncesi üzerine yapılmış bir açıklama değildir, tam tersi sıkıntıları bir kontrol altına almak için yapılmıştır.

Uluslararası bağlamda Fransa'nın Larlanaka'da bir üs getirdiği gündemde. Belli bir ölçüde onlara cevap verilmiş olabilir. Bugüne kadar nice açıklamalar ve değerlendirmeler gördük, bu aslında siyasetçilerin kamoyuna yaptıkları açıklamalarla toplantılarda yaptıkları açıklamalar arasında farklılık olduğunu gösterebilir."

"Kıbrıs adası bütünüyle Avrupa Birliği topluluğudur" diyen Akansoy, "Herhangi bir şekilde bırakın adaya üs kurulmasını, koruma altında olan Karpaz bölgesine ufak bir apartman yapsanız AB yeri göğü inletir" dedi.

"ANA SORUNUMUZ EKONOMİK KRİZ DEĞİL SÜPÜRGE KRİZİ"

CTP'nin son dönemde yaşadığı federasyon tartışmalarına yönelik açıklamalarda bulunan Akansoy, "CTP'nin varlık sebebi federasyondur. Biz sıradan bir parti değiliz. Biz CTP'de mücadele etmeyi tercih etmişsek temel direğinin federasyon olmasındandır. Dolayısıyla Kıbrıs Çalışma Grubu parti başkanın önerisi üzerine oluşturuldu. Bizim yaptığımız çalışmalarda bir sıkıntı yoktur. Biz hükümette yer alan bir partiyiz.

Federason konusunda CTP'nin bir problemi olamaz, olmasının imkanı yoktur.
Şu an da bu süpürme metaforu var. Evimizin içini temizlene meselesi. Bunun başarısızlığının yarattığı bir dönemden geçiyoruz. Başaramadık ve şimdi de suçlu arıyoruz.

Zamanında siz süpürün, biz federasyonu savunalım dedik. Sanki geçmiş dönemlerde ortaya konan hükümet icraatlarının tümü berbattı. Geçmişin deneyimlerini ortaya koyacaksınız. İnsan durur ve düne bakar. Sorun neydi diye düşünür. Bir iddia ortaya koyarken sağlam durulması gerekir.

Şu an ki depresif durumun ana kaynağı, hükümet eden arkadaşlarımı tenzih ederek söylüyorum ki ana sorunumuzun ekonomik kriz değil süpürge krizi olduğunu düşünüyorum. Çünkü o süpürgenin değneği kırıldı.Doğru analizler yapmazsak doğru sonuçlar üretemeyiz. Biz federasyonculuğu körlemesine değil, ülkedeki gerçekliklerle savunuyoruz."

"ÇÖZÜM DEDİĞİNİZ BİR KÜLTÜR MESELESİDİR"

"Toplumun her an çözüme hazır olması gerekir ama toplumun her an çözüme hazırlıklı olabileceğini de düşünmüyorum."diyen Akansoy, " Yıllar önce çözümü sadece iki imzaya indirgeyen bir zihniyet vardı. Çözüm dediğiniz bir süreç, bir kültür meseledir. Dolayısıyla bunun üzerinde kafa yormamız gerekirken gerekli önemi vermedik. Bugün çözüm olmazsa da yarın da bu çözüm süreci gündeme gelecektir."şeklinde konuştu.

Akansoy, "Derinya Kapısı'nın açılmasıyla ilgili tartışacağımız hiçbir şey yoktur. Biraz daha ezber bozucu işlere girmek gerekir."dedi.

"BÜYÜK TABLO ÇİZİLİRSE GERÇEĞİ GÖREBİLİRİZ"

Hükümetin aldığı ekonomik tedbirler hakkında konuşan Akansoy, şöyle konuştu:

"Biz vekiller olarak her sürecin bizzat içerisinde değiliz. Kurul toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz ve görüşlerimiz varsa iletiyoruz. Şu anda böyle bir yoğun istişare içerisinde değiliz.

CTP'de, bizim eğitim konusundan enerji konusuna kadar verdiğimiz kararlar vardır. Parti politikamız belli. Bizi temsil eden arkadaşlarımız bu konuları mecliste tartışıyorlar.

Alınan kararlar sonunda çok sağlam durmak lazım. Ne istediğinizi iyi bilerek hareket etmek lazım. Toplumun var olan durumdan haberdar olduğunu düşünüyorum. Yapılan eylemler aslında toplumun kendi sıkıntıları içerisinde aldığı tedbirler olduğunu düşünüyorum.

Bu ülkede kriz dönemlerinde suçlu arama zihniyeti oluşuyor. Toplumda bir seferberlik ilan edilecekse, toplumda alım gücü en az olan kesimlerin alım gücünü artırmanız gerekiyor. Üst gelirdeki insanların herhangi bir sorunu yok.

Dolayısıyla asgari ücretin ve dar gelirlerinin hükümetin yükseltmesi şarttır. Bunu yapabilmek adına bütçede devlet gelirleri nerede? Ne kadardır? diye bakılarak ona göre düzenleme yapılması gerekir. Büyük tablo çizilirse gerçeği görebiliriz. Birbirimize gerçekçi olalım. Farklılıklar vardır ama buna rağmen önemli olan büyük resmi görebilmektir"

Ülkede yetersiz bir denetim olduğunu söyleyen Akansoy "Denetim meselesi çok önemlidir. Çalışma Bakanlığı'nın tüm inşaatları denetlemesi gerekir ama yetersiz bir denetimin olduğu aşikardır"dedi.

"Oteller büyüyor, inşaatlar artıyor. Buralara uygun denetim modellerinin projesi olması gerekir. Denetleme ve planlama bir ülkede devletin bir misyonudur.Büyük otelleri ne kadar denetliyoruz, Kumarhanelerin ve bir çok yerlerin denetimi sağlıklı mı?" ifadelerini kullandı.

"Kamu yapılandırılmasındaki esas sıkıntı orta kademelerdeki yöneticilerden olduğunu düşünüyorum."diyen Akansoy, "Bir devletin devlet olabilmesi için minimum düzeyde personeli olması ve bir devlet dediğimiz yapının fonksiyonlarını yerine getirebilmesi gereklidir"

Kamuda çalışan insanlar sıradan insanlar değil. Bu insanlar eğitime kapalı insanlar değildir. Yeter ki onlara uygun sistem oluşturalım ve devleti yönetelim."cümlelerini kullandı.

"ELİMİZDEN ÇOK KURUM KAYDI GİTTİ, BİR DAHA KAYBETMEMEK GEREKİR"

Yeni bir ekonomik paketin oluşturulacağı söylemi hakkında açıklamalarda bulunan Akansoy, şöyle konuştu:

"Protokol yapılır ama en önemli olan içeriktir. Biz neredeyiz ve nasıl bir toplum istiyoruz. Türkiye ile yapılacak olan protokolde önemli olan nasıl işleyeceğimizdir.
Su konusunda adımların atıldı. Özellikle Güzelyurt bölgesinin sulanmasına yönelik öncelik verilecektir.

Elektrik konusunda da biz alternatif enerji kaynaklarına açığız. Ama Kıb-Tek'in gücünün korunması gerekir. Bunlar ekonomik sorunlardan dolayı oluşan sıkıntılardır.

Kablolu elektrik hakkında ise düşüncem, kabloyla elektriğin gelmesi düşüncesine kimsenin karşı olmadığını düşünüyorum. Mesele şu; Kabloyu kim ödeyecek? Bu kablo nereye bağlanacak? Bu kablo ile elektrik geldiğinde alım garantisi olacak mı? Ben inanıyorum ki hükümetteki arkadaşlarımız Türkiye'deki meslektaşları ile konuşacaklardır.

Biz Kıb-Tek gibi bir konuyu namus konusu olarak görürüz. Elimizden çok kurum kaydı gitti, bir daha kaybetmemek gerekir."

"BELEDİYELERİN ROL VE HALLERİNİ DEĞİŞTİRİP DAHA GÜÇLÜ KILMAK LAZIM"

Marketlerdeki denetimlerin yapılmasına ilişkin konuşan Akansoy, "Belediyelere bu konuda yetki verilebilir. Fiyatların kontrol konusunda sanırım belediyeler yetkili değil. Belediyelerin rol ve hallerini değiştirip daha güçlü kılmak lazım. Her şeyi yukarıya yani devlete yığmayalım. Farklı otoriteler üzerinden daha geniş bir şekilde kontrollü olarak hizmet verelim."dedi.

"BİZİM BEYİN FIRTINASINA İHTİYACIMIZ VAR"

Yerel yönetimlerde reformunun sadece ekonomik gerekçelerle yapılmaması gerektiğini aktaran Akansoy, "Eğer belediyelere sorumluluk yüklersek, yetki halkta olacak. Bu ve benzeri şeyleri biz yapabiliriz diye düşünüyorum. Tümünün özünde Kıbrıs sorunu vardır. Daha çok üretebilmemiz ve daha umutlu olmamız için sorunun çözülmesi gerekir.

Şimdi tartışmalardan bir tanesi her şey yapılabilir iyi de süpürülebilir ama bütün sorun parlamenter sistemdedir.Bütün sorunlara rağmen, bir demokrasi örneği yaşanıyor. 4parti bir araya geliyor. Birlikte çalışarak bir ortak sorumluluk oluşuyor. Bütün sorunlara rağmen de başarıyoruz.

Var olan siyasi modeli düzeltilebilir. Biz kendi sistemimize, modelimize sahip çıkalım. Bizim beyin fırtınasına ihtiyacımız var. Var olan sorunu teşhis etmemiz lazım."ifadelerini kullandı.

"SİYASET ÇARE ÜRETME MESELESİDİR"

Akansoy,"Bizim çağdaş modern bir yapıya ulaşabilmemiz için Kıbrıs sorununu çözmemiz lazım. Dünyaya entegre olmamız lazım ama biz sıkışmış bir yapıya sahibiz. Siyaset bir çare üretme meselesidir. Çare üretelim" şeklinde konuştu.