İÇ HABERLER
okuma süresi: 13 dak.

"KKTC Kuruluş Bildirgesinde federasyon yazmakla kapıyı sadece 'gındırık' bırakmıştık..."

"KKTC Kuruluş Bildirgesinde federasyon yazmakla kapıyı sadece 'gındırık' bırakmıştık..."

Yakın tarihin önemli tanığı... KKTC'nin mimarlarından Osman Ertuğ, o günleri Kıbrıs Postası'na anlattı...

Yayın Tarihi: 18/11/19 15:30
okuma süresi: 13 dak.
"KKTC Kuruluş Bildirgesinde federasyon yazmakla kapıyı sadece 'gındırık' bırakmıştık..."
A- A A+
Röportaj: Levent Kutay

Dışişleri ve Savunma Bakanlığı'nda 1975 Yılı'nda göreve başlayan Osman Ertuğ, güçlü diplomatik lisanında kalemi, metin diplomasisine hakimiyeti ve üst düzey İngilizcesi ile Rauf Denktaş'ın dikkatini çekti...

Denktaş'a en yakın isimlerden Ertuğ, KKTC New York ve Washington Temsilciliği görevini yürüttü... Ardından 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu Döneminde Sözcülük, sonra da Eroğlu'nun Müzakerecisi oldu... Kıbrıs Sorunu için yakın geçmişin dikkat çeken isimlerinden Osman Ertuğ ile uzun dönemdir yapmak istediğim röportajı gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim...

Osman Ertuğ, diplomatik kişiliğini, duruşunu halen korumakta... Ketum, disiplinli... Meslek Hayatımda çok değer verdiğim bir isim...

KKTC'nin Kuruluşu'nda, Kuruluş ve Bağımsızlık Bildirgesi'nde imzası bulunan Osman Ertuğ, için bir dönemim kara kutusu demek yanlış olmayacaktır...

İşte tarihe ışık tutacak nitelikteki röportajımız...

"MESLEĞİNİN ÜZERİNDE BİR GÖREV ALMAYA HAZIRLANIYORDUM"

Eski Müzakereci, Diplomat Osman Ertuğ, KKTC'nin Kuruluşunun hemen öncesinde yaşanan süreci özetlerken, "Mesleğimin üzerinde bir görev almaya hazırlanıyordum ama bilmiyordum" dedi...

Ertuğ, "Dışişleri ve Savunma Bakanlığı 1. sekreter yani başkatipdim... Genç bir diplomattım... Kendimi tamamen işime verdim. Kıbrız Tük Halkı'nın Davasına ve insan hakları mücadelesine sonuna kadar inanan biriydim... Diplomasi kalemim ve İngilizce hakimiyetimin de etkisi olduğunu düşünüyorum... Ama en önemlisi kanımca, bana çok güvenebileceğini biliyordu..." dedi...

YENİ DELHİ'DEN KKTC'YE... 15 KASIM 1983'Ü ANLAMAK...

Ertuğ, 15 Kasım'a giden yolda Yeni Delhi'de gerçekleşen zirvenin bir dönüm noktası olduğunu belirtti...

Bağlantısızlar Hareketi Rumların domine ettiği ve BM içinde sözsahibi bir kuruluştu... Yeni Delhi'de yapılan Bağlantısızlar Toplantısı'na Kıbrıs Konusunu götürdüler ve aleyhimize karar aldılar ve bu kararı BM Genel Kurulu'nda da kabul ettirdiler... Bizi en çok tedirgin eden ve bardağı taşıran Mayıs 1983 tarihli karar neydi? Kıbrıs Hükümetine'ne Kuzey'e de egemnliğini yayabilsin diye yardımcı olunsun... Bu bizim için esaret öngören bir karardır ve Kıbrıs Sorunu'nu bilmeyen çevrelerin ürünüdür... Bu karardan sonra biz de kendi geleceğimizi tayin hakkımız için haykırmaya başladık Kuzey Kıbrıs genelinde bağımsızlık mitingleri düzenledik... "Federasyon için uğraş verdik ama olmuyor çünkü karşı taraf samimi değil" diye anlatmaya başladık. Federasyona gidecek olsak da ayrı devlet kimliğimiz olduğunu ortaya koyduk...

DENKTAŞ'TAN ALDIĞI GİZLİ GÖREV...

Kurucu Cumhurbaşkanımız Ekim Sonu Kasım Başı, beni huzuruna çağırdı... Gittim... Her zaman, herkese kapısı açık Denktaş "bana kapıyı kapat" demişti... Çok heyecanlandım... Ardından söylediği ile heyecanım daha da arttı... Bana, " Kendini yemimli say" dedi... Sana söyleyeceklerimini en yakınların bile bilmeyecek... Duyulursa, Türkiye üzerinde baskı kurulur ve hareketimiz engellenir diye de ekledi... Size bunları kendisinden izin aldığım için anlatıyorum... Yeminlisin... Yakında Cumhuriyeti ilan edeceğiz dedi... Tarih vermedi... Bana "Müsteşarım Taner Etkin'le detayları görüşeceksin... Sana söylediklerimi Bakanlığın bilmiyor... En küçük sızma istemiyorum. Bakanlığına git... Onlardan özel izin iste... (Merhum)Necati Münür Ertekün'ü eşi ile Ankara'ya gönderiyorum... Check-up adı altında... O şüphe çekmez.. Ama sen de gidersen şüphe çeker... İstanbul'a gideceksin, Oradan Ankara'ya geçeceksin... Bir grup Diplomatla görüşeceksin... İsimlerini söyleyemem... Oturacaksnız ve Bağımsızlık Bildirgesinin yazım çalışmalarını yapacaksınız... Türkçe ve İngilizce olarak... Sonra sen İstanbul üzerinden Kıbrıs'a geleceksiniz... Bana hala ilan tarihi verilmemişti... Gözlerim yaşlı yanından ayrıldım... Gittim "yorgunluk izni" istedim... Dışişleri Müsteşarımız bana sarıldı ve haklısın diyerek izin verdi... Gözyaşlarımı gördü... Bir süre dinlenmem lazım dedim... Anlayışla karşıladı ve bana izin verdi... Denilen güzergah üzerinde Ankara'ya gittim... 10 Gün kadar Ankara'da kaldım ve bağımsızlık metni üzrinde çalıştık... İsmini verebileceğim isimler Ertekün, Turhan Feyzioğlu ve ben... Diğerlerini açıklayamam...

KURULUŞ BİLDİRGESİ VE FEDERASYON CÜMLESİ

KKTC Bildirgelerinde federasyon ile ilgili yer alan ifadelerin hatırlatılması üzerine Ertuğ şöyle konuştu:

Bu bir çarpıtma... Bu "gındırık bir kapı" idi. Kapının "gındırık" bırakılmış olmasıydı... Bu kapıdan Rum tarafı girmeyi reddetti... Artık başka kapılar denemek lazım... Federasyonun olmayacağı açık seçik ortadadır... KKTC'yi federasyon için yaptık diye bir durum yoktur... Yardımcı olabilir dedik... Buna da açığız dedik... BU ifade bir "halkla ilişkiler boyutuydu"... Kamu Diplomasisi yürütürken, bizi çözüme ve çözümlere kapalı bir taraf sanmayın diye ortaya koyduk... Federasyon eşitler arasında sağlanır... Zaten bu eşitliği sağlayamadık ki çözüme gidelim... Tanısanız da tanımasanız da bir devlet var... Ve bu devleti tanımadığını sürece federasyonun oluşmasına engel olan da sizsiniz... Bu mesajı verdik... Kendimizi eşitlik platformuna koyduk... Eşitler arası ilişki istedik...

FEDERASYON İFADESİNİ KİM TALEP ETTİ?

Cevap veremem ama 3 ana noktada görüşlerimi ortaya koyduğumu anlatmak isterim... Haddimi aşarak görüşümü ortaya koydum... Bir taraftan bağımsız devlet isterken, diğer taraftan neden fedrasyona kapıyı açık bıraktık... Bunu sordum... Bana söylenen bu işin kamu diplomasisi olduğu ve PR niteliği taşıdığıdır... Devletin kurulmasını, Dünyaya daha kabul ettirecek hamlelerden biriydi... Sayın Denktaş da itiraz etmedi... Olayın heyecanı içinde bu küçük bir detaydı... Vicdanen rahatım... Kapıyı tamamen açmadık; sadece gındırık bıraktık... İfadelendirmede sıkıntı yok... Diplomatik yazılmış, elimizi kolumuzu bağlamayacak ifadelerden sakındık... Bağladık diyenler, çarpıtıyor...

NEDEN KKTC İSMİ? NORTH DEĞİL NORTHERN CYPRUS..

KKTC Adının belirlenme sürecini de paylaşan Ertuğ, ismin İngilizce tercümesinin önemine vurgu yaptı...

İsmin uzunluğuna takmıştım... Çekince koydum... Telafuzu zor dedim... Ben Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adını istiyordum... Bana verilen yanıt, " Kıbrıslısınız... Kuzey Kıbrıslısınız... Türksünüz...Ve Cumhuriyetsiniz.... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti en uygun isimdir"... İtirazımı çok fazla ileriye götüremedim... İngilizcesi dikkate alındı... Turkish Republic of Northern Cyprus... Dikkatinizi çekerim... North Cyprus değil... Northern... Bunun güzel bir izahı var... "North"(Kuzey) literatürde, aynı ülke ve vatandaşları bölünmüş ülkeleri çağrıştırıyordu... O dönemde Kuzey – Güney diye bölünmüş çok sayıda ülkeler vardı. Kore gibi... Vietnam gibi. Yemen gibi... Bizim böyle bir konumda olmadığımızı, güney ile tarihimizin, geçmişimizin farklı olduğunu North yerine "NorthERN" kavramını koyduk... Hem Türkçe hem de İngilizcesi birlikte değerlendirilerek KKTC ve TRNC ismi verildi... İngilizce anlamını bozmadan, bölünmüş ülkelerden farklı olduğumu göstermiş olduk...

"TÜRKİYE BİZİ HEMEN TANIDI"

"Türkiye bizi hemen tanıdı... Bu da gsöteriyor ki, KKTC Tanınmaya layıokbir ülkedir... Tanındığı takdirde kimsenin herhangi bir yaptırım uygulaması sözkonusu değildir... Bu onurlu mücadelede basştan sona bizi destekleyen Türkiye Cumhuriyeti ve oradaki kardeşlerimizle, herhangi bir düzeyde, didişme, sürtüşmemiz doğru değildir ve kimseye bir yarar getirmez. Türkiye ile yapmakta kader birliğini kimsesi gözardı edemez..."

KURULUŞ ANTLAŞMASI VE İNGİLİZLER...

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kuruluş Antlaşması'nın, KKTC için de geçerliliğini sorguladım... İngiliz Üslerine 2 egemen üs verilmesine cevaz veren anlaşma kuruluş anlaşmasıdır... Bizim derdimizin üslerle ilgili olmadığını ortaya koymak için Kuruluş Antlaşması'nda hassasiyet gösterdik...

DEVRİM YAPTIK...

Kurucu Cumhurbaşkanımız söylemiştir... Biz bir devrim yaptık...Bu cumhuriyetı kurarak bir devrim yaptık... Hukuki ve siyasi realite budur... Tarih ve insanlık önünde bir adım atmıştık... 13 Şubat 1975'te KTFD ilan ettik... Olmayan bir federasyonun, federe kanadını kurduk ki, belki Rum Tarafı da gerçekten federasyon istiyorsa, onlar da federe devlet kurrar ve birlikte bir federasyon kurarız... Ama onlar Kıbrıs Cumhuriyeti'nden vazgeçmedi... KKTC'ye kurulurken gösterilen tepki, KTFD için de gösterilmişti... Biz ne kadar federasyon dersek diyelim, olmayacak... Bu tecrübe ile kanıtlanmıştır...

KKTC'NİN İLANI VE DENKTAŞ'IN GELECEĞİ...

Bu devlet Denktaş'ın Cumhurbaşkanlığı devam etsin diye kurulduğu yönündeki iddialar ciddiye alınamaz... Denktaş güçlü bir Liderdi... İsteseydi Federe Devlet Anayasası'nı değiştirir, yoluna devam ederdi... Bu devletin kurulmasını anlamsızlaştırma için atılan iftiradır...

GİZLİLİK VE ZAMANLAMADA BÜYÜK BAŞARI

Bağımsızlık İlanı önemli bir gizlilik ve başarı içinde yürütülmüştür... Çünkü duyulması halinde sadece bize değil Türkiye'ye de ciddi bir baskı gidecekti... Zamanlama da son derece önemliydi... Çünkü Türkiye'de askeri rejim, sivil rejime görevi devrediyordu... Geçiş dönemi içinde, Askeri Rejime baskı yapacak muhatap bulamadı dış dünya... Sivil rejim de rahmetli Özal bu bebeğimi kucağımda buldum demişti... Dolayısıyla bu ikisi arasında yapılmıştı...

GERGİNLİK ORTAMI İÇİNDE ANI...

Bakanlığımdan aldığım izin... Gözyaşlarım bağımsızlık ilanının heyecanı içinde... Ama gizlilik ilkesine ve yeminime sadık kaldım... Ayrıca KKTC İlanı'ndan sonra Bağımsızlık Bildirgesini New York'tan dünyaya yaymak için vize almaya Kuzey'deki ABD Elçliği Ofisine gittim... Oradaki ABD Gizli Servisi üyesi olduğunu düşündüğüm Yetkili bana ateş püskürdü... Çünkü, KKTC'nin İlanı'nı Washington'a bildirememişti... Bana " bu yaptığınızı çok pahalı ödeyeceksiniz. Bunu tolere etmemiz için Maraş ve Güzelyurt'u iade edeceksiniz..." dedi.. Ben de ona "Siz bağımsızlığınız için İngilizelere ne verdiniz?" diye sorunca, İngiltereyi bıraktık" dedi... Ben de ona biz de Güney'deki hakkımızı bıraktık dedim...

PAKİSTAN VE BANGLADEŞ'İN TANIMADAN VAZGEÇMESİ... "ABD BOĞAZIMIZI SIKTI..."

İlanın hemen ardından Bakanımız Kenan Atakol ile Bangladeş'e İİT Zirvesine gittik... Bangladeş Dışişleri Bakanı Doha bizi havaalanında karşıladı... Bize "Biz sizi tanıdık ama ABD boğazımızı sıktı... Biz fakir bir devletiz... Yunanistan da Pakistan ve Bangladeş'in onbinlerce işçinizi işten atarız diye tehdit etti. Direnemedik" dedi... O Zirveye KKTC diye katıldık...

DEVLETİ KURANLARIN GELECEK NESİLLERDEN BEKLENTİSİ

Çok büyük mücadele verildi... Bir halk için en yüksek mertebe devlettir... Bu halk aşağılık kompleksine kapılmaması lazım... Çok büyük işler başarmıştır... Rum Tarafı bize "devlet kuramazsınız" dedi... İşte kurdu... Devleti kurtmak kadar, yaşatmak da önemlidir... Bu devleti kuranlar, şimdi gelecek nesillerinden bunu daha ileri götürmesini beklemek hakkına sahiptir...

20 TEMMUZ RESMİ LOGOSUNUN OSMAN ERTUĞ'A AİT OLDUĞUNU BİLİYORMUSUNUZ?

Grafik ve Tasarım Hobisi Osman Ertuğ'a bir de anlamı birincilik getirdi...

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Resmi Logosu için 1983 Yılı'nda açılan amblem tasarım yarışmasına isim vermeden katıldı... 40 eser arasında birinci geldi... Logo üzerinde 11 ışın 11 63-74 arası verilen mücadele, V işareti zafer; zafer de güçlü kanatlı barış güvercini ile taçlandırılmıştır... 9 yaprak barışın her biri yılına tekabül eder... 20 Çizgi de 63-83 arası devletin kurulması için beklenen 20 yıl...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.