"Türkiye derhal KKTC'de deniz ve hava üssü kurmalı"

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, Doğu Akdeniz'de yaşanan son gelişmeleri Kıbrıs Postası'na değerlendirdi ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin başını çektiği güçlü ittifak nedeni ile Doğu Akdeniz'in artık Türkiye için bir tehdit haline dönüştüğünü ifade etti.

Babüroğlu, özellikle Doğu Akdeniz'de Amerika Birleşik Devletleri'nin ana aktör olma isteği ve bölgede Rusya'nın oyuncu olmasının önüne geçme planları ile kongreden geçirdiği kritik kararlar ve oluşturduğu güçlü cephe, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni birtakım önemli hamleler yapmasını artık zorunlu kıldığını ifade etti.

Amerika Birleşik Devletleri'nin 10 Nisan 2019'da Kongre'den geçirdiği kararın son derece önemli olduğuna vurgu yapan Babüroğlu, ABD'nin bu kararla Doğu Akdeniz'in ABD ve AB'nin güvenliği için kritik olduğunu kongresine kabul ettirerek, her türlü müdahaleyi ABD yasaları nezdinde meşru kıldığını anlattı.

DOĞU AKDENİZ'İ BİR ABD GÖLÜNE DÖNÜŞTÜRME HEDEFİ

İstanbul Aydın Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Naim Babüroğlu aynı kararda ABD Kongresi'nin, Güney Kıbrıs'ı Kilit Stratejik Ortak, İsrail'i Esas Stratejik Ortak ve Yunanistan'ı Doğu Akdeniz'in istikrarı için kilit ülke olarak tanımladığını belirterek, Avrupa Birliği ile birlikte oluşturduğu ABD liderliğinde Doğu Akdeniz cephesi ile Doğu Akdeniz'i bir ABD gölüne dönüştürmeyi hedeflediğini anlattı.

FRANSA'YA DENİZ ÜSSÜ İLE MÜDAHALE HAKKI

Bu oluşan ve KKTC ile Türkiye'yi dışında tutan cephenin oluşumuna ek olarak Güney Kıbrıs'ın Fransa ile yaptığı Savunma Anlaşasına da vurgu yapan Babüroğlu, "Fransa, Güney Kıbrıs'ta deniz üssü kurdu ve Deniz üssü anlaşmasını maddelerinden birisi, Fransa'ya ait Total Şirketi'nin bölgedeki doğal gaz arama ve çıkarma çalışmalarına Türkiye'nin herhangi bir engel oluşturması durumunda Fransız Deniz Kuvvetleri'ne müdahale hakkı veriyor" şeklinde konuştu.

Buna karşılık Türkiye'nin derhal ve hiç vakit kaybetmeden Kıbrıs'ın Kuzeyinde deniz ve hava üssü kurması gerektiğini ifade eden Babüroğlu, Türkiye'nin karşısında Doğu Akdeniz'de oluşan bu cepheye karşı ancak bu şekilde caydırıcılık sağlanabileceğini ifade etti.

"TÜRKİYE HIZLA HAREKETE GEÇMELİ"

Türkiye'nin bir an önce Güney Kıbrıs ile aralarında ihtilaflı olan parsellerde arama çalışmalarına başlaması gerektiğinin de altını çizen Babüroğlu, ABD Müsteşar yardımcısı Mathew Palmer'in ABD Kongresi'nden geçen kararla aynı yönde ve Türkiye'nin bölgede Hidrokarbon arama çalışmaları yapmasının karşısında bir tavır içerisindeki açıklamalarına da dikkat çeken Naim Babüroğlu, Türkiye'nin gecikmeden harekete geçmesi ve "Burası benim egemenlik alanım" diyerek ihtilaflı parsellerde çalışmalara başlaması ve karşı cephenin yapacağı oldu bitti'lere geçit vermemesi gerektiğini söyledi.

YENİ SEVR DURUMU…

Kıbrıs'ta artık federasyon temelinde bir çözüm modelinin olanaklı görünmediğini ifade eden Naim Babüroğlu, "Bana göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vakit kaybetmeden 'Kıbrıs Türk Devleti' olarak kendini yeniden ilan etmeli ve Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de oluşan yeni jeopolitik tablodan güç alarak ortaya koydukları oyalama taktiklerine meydan vermemeleri gerekmektedir" diye konuştu.

Türkiye ile KKTC'nin oluşan bu yeni güç dengesiyle ikinci bir Sevr durumu ile karşı karşıya kalabileceğine işaret eden Babüroğlu, bu nedenle hızlıca ve kararlılıkla Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarına sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

DİPLOMATİK YALNIZLIK RİSKİ

Oluşan yeni cephe karşısında Doğu Akdeniz'deki diğer oyuncularla diplomatik ilişkilerini de geliştirmesi gerektiğini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, Mısır ile ilişkileri düzelterek Mısır'ı karşı cepheden koparmak ve Libya ile Suriye ile de yakınlaşarak diplomatik olarak yalnız kalmak kaçınması gerektiğini de sözlerine ekledi.