Din devleti peşinde değiliz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'da kılık kıyafetle ilgili herhangi bir ifade kullanılmadığını belirterek, "Sadece belli bir kesime yükseköğrenim imkanını verirseniz bu da ayrımcılık olur. Anayasamız bir ayrımcılık anayasası değildir" dedi.

ATV'de Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal ve Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu'nun sorularını cevaplandıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsüyle ilgili yasal düzenlemeler konusunda, "42. madde bunu getiriyor. Kılık kıyafetle ilgili herhangi bir ifade kullanılmıyor.

Hep 2. maddeye atıf yapıyorlar, bununla alakası olmadığını ortaya koymak için. Türkiye demokratik, laik, sosyal bir ülke. Yüksek öğretim konusu 42. maddede zaten işleniyor. Engellenemez diyor.

Soyuttan somuta çıkaran bir adım var. Sadece belli bir kesime yükseköğrenim imkanını verirseniz bu da ayrımcılık olur. Anayasamız bir ayrımcılık anayasası değildir. Diğeri ise teknik ayrıntıdır.

Anayasa Mahkemesi kararı bekleniyor. Onun takdiri ne olur bilemem. Onu kararını verdikten sonra göreceğiz. Kaygılar yüzünden mi bekletiyor, kendisi de değerlendirme yapıyordur. Vereceği karar çok önemli" dedi.

301. maddeyle ilgili tartışmalara da değinen Başbakan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığında bu konuda olduysa diğer konularda da işbirliği olmasını isteriz. 301'i getireceğiz.

O konuda kararlıyız. Parlamentodan geçireceğiz. Sosyal Güvenlik Kanunu var. Şu anda çok önemsediğimiz yasalar. AB süreciyle ilgili yasalar önem arz ediyor. Bunlar öncelikli olarak çıkaracağımız kanunlar" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinden bugüne bakarsak temel konulardaki değişik adımlarınızda benzer tepkiyle karşılaşıyorsunuz. Benzer kesimlerden benzer tepkiler geliyor" şeklindeki soru üzerine ise Erdoğan, şöyle yanıt verdi:

"Attığımız her adım herkesin takdirini toplamayabilir. Takdir de var tepki de var. Laikliğin güvencesi biziz. Sadece AK Parti olarak söylemiyorum, iktidarda olduğumuz için söylüyorum. Kimse kimseyi bu ülkede örtünmeye zorlayamaz.

Herkesin kişisel tercih ve hakkıdır, kullanır. Kullanmayana da niçin kullanmıyorsun diyemez kimse. Bu konuda bütün kurumlarımızla bu işin karşısında oluruz. Kimsenin endişe etmesine gerek yok. Laiklik konusundaki hassasiyetimiz ortada.

Söylememize rağmen birileri kabul etmiyor diye biz ne yapalım. 82 Anayasası'nda gerekçeli tanımına bulan laikliği yeni Anayasa'ya da aynen koyduk. Bütün inanç gruplarına eşit mesafedeyiz ve onların güvencesiyiz. Bu inanç gruplarıyla en olumlu süreç bizim sürecimizdir. Bu daha da olumlu yönde değişecektir. Kimsenin endişesi olmasın.

Başörtüsü konusundaki ayrımcılığı istemiyoruz. İstanbul, Türkiye'nin özetidir. Kimin yaşam tarzına müdahale yapılmıştır. Halkımız tercihini her zaman bizden yana kullandı. Ne yazık ki bu kesimler hem bunları söylüyor, hem bildikleri gibi yollarına devam ediyorlar."