MAGAZİN
okuma süresi: 8 dak.

Tan: "Albüm çocuğum gibi oldu"

Tan: "Albüm çocuğum gibi oldu"

Müzik tutkusu ile hayallerinin peşinden giden Göksel Tan, Eylül ayı içerisinde çıkarmayı planladığı albüm çalışması öncesinde "Olur Görürsem Söylerim" adlı single çalışmasını müzikseverlerin beğenisine sundu.

Yayın Tarihi: 12/05/14 08:45
okuma süresi: 8 dak.
Tan: "Albüm çocuğum gibi oldu"
A- A A+

Sekiz Müzik etiketiyle piyasaya çıkan "Olur Görürsem Söylerim" in süpervizörlüğünü Yonca Kubalas üstlendi. Şarkının sözü ve müziği Bülent Yetiş'e, düzenlemesi ise Cüneyt Yalmaz' a ait. Fotoğraflarını Uğur Özkul' un çektiği single'ın video klibi, Tamer Aydoğdu yönetmenliğinde Bülent Yetiş'in de yer aldığı 60 kişilik bir ekiple, yaklaşık 15 saat süren bir çalışma ile Midas stüdyolarında çekildi.

Kıbrıs Postası - Çağdaş ÖĞÜÇ

Bandırma'da doğan Göksel Tan, ilkokul eğitiminin ilk 3 senesini köyde tamamladıktan sonra ilkokulu Bandırma'da bitirdi. Ortaokulu Bursa'da, üniversiteyi Bilkent Üniversitesi'nde İktisat ve Amerika - Kaliforniya'da da 'Uluslararası İşletme' okudu.

Kıbrıs Postası: Müziğe ilginiz nasıl başladı?

Göksel Tan: Müzik hayatım lise zamanlarında, enstrüman çalma isteğiyle başladı. Çok azimliydim. Elimden hiçbir iş kaçmaz. Merak sarınca da yapmaya başladık tabii... Üniversitede ailemin karşı çıkmasına rağmen gizli gizli müzik dersleri aldım. Üniversitedeki arkadaş çevrem yaşça benden büyüktü. Türk Sanat Müziği çalan yerlere giderlerdi. Ben de oralara giderdim tabii... Öyle başladık... TRT'de çalışan bir Kanun hocasından Türk Müziği eğitimi aldım. Ancak, Türk Müziği yaşıma göre biraz ağır geldi, batı müziğine kaymam gerektiğini düşündüm ve Batı Müziği Şan Eğitimi aldım.

KP: Ailen nasıl öğrendi?

GT: Gizli gizli yaptım hep. Ama artık duyurmam gerekiyordu. Zaten Bandırma'daki çevrem İstanbul'daki çevremden duyuyordu. Dolayısıyla konu Bandırma'da kulaktan kulağa yayıldı. Son bir an daha bekledim. Klip çekildi. Herşey rayına girdikten sonra, ailemi uzakdoğuya götürdüm. Havaalanında yaşadığımız bir sorundan dolayı beklemek zorunda kaldık. O sırada, önce müziği dinlettim, "ne güzel şarkıymış" dediler, sonra klibi gösterdim, "Aa, sen misin" dediler... Hoşlarına gitti. Biz çok emek sarfettik buna.

KP: Albüm çıkarma kararını nasıl aldın?

GT: Albüm işine, iş hayatına girdikten sonra, artık bütün taşları oturttuktan sonra girebildim. Bu işi yaparken, doğru insanları bilmeniz lazım. Keşke daha önceden başlasaydım da dedim... Beste ararken, Türkiye'nin bir numarası sayılacak Şehrazat'tan cover alarak bu işe başladım. Bu arada kuzeni Yonca Kubalas ile tanıştım. Yonca çevresi çok geniş olan biri. Beni Bülent Yetiş ile tanıştırdı. Elinde bulunan şarkılardan bir kaç tane dinledim ama, 'Olur Görürsem Söylerim' parçası rüyalarıma girmeye başladı. Çok güncel hayatta da kullanılan bir şarkı... Bununla başlamamız gerektiğini söyledim.

KP: Klibi kim çekti?

GT: Klibi İstanbul Midas Stüdyoları'nda Tamer Aydoğdu yönetmenliğinde çektik. Tamer'i ilk görsel olarak Sibel Can'ın 'Lale Devri' parçasındaki renk kullanımında farketmiştim ve bundan yıllar sonra beraber bir klip çekmek bize nasip oldu. Bir Pazar günü klibi çektik. Klipte oynayanların hepsi kendi dostlarım. Bülent Yetiş de beni kırmayarak, klibimde oynamayı kabul etti. Kız kardeşim Yasemin Tan da, köpeği Gina ile katılarak bana destek verdi. Çekimler için toplamda 60 kişilik bir ekip olarak 15 saat çalıştık. Şarkıyı tam 18 kere söyledim. Millet sadece ağzını kıpırdatıyor, ben acemilikten 18 kere şarkıyı söyledim, tabii sesim kalmadı. Bir hafta dinlemedim ondan sonra şarkıyı... Arkadaşlarım klibe gelmeden önce şarkının nasıl olduğunu bilmiyorlardı... Ekibin profesyonelliği ve beni seven dostlarımın varlığı, bu başarılı sonuca ulaşmamızı sağladı. Hatta yan stüdyoda çekimi biten bir yarışma programının seyircileri şarkının ritmine kendilerini kaptırdılar ve bizim eğlence havasındaki çekimlerimize seyirci olup, dans etmekten kendilerini alamadılar.

KP: Başka projelerin var mı?

GT: 1.5 ay içinde bir de maxi single çıkacak. Remixler ve versiyonları da olacak. Türkiye'de az denenmiş iki tarz var. Birisi House, birisi de Chillout olacak. Chillout'u Türkiye'den Tarkan'dan başka kimse denemedi. Ben sanırım ikinci olacağım. Slow şarkı büütn radyolar istiyor. İlk single hızlı olduğundan dolayı tüm radyolar istemiyor. Biz yine bu işe başlarken 350 repertuvar adayı vardı. Bunları sevgili Yonca hepsini dinledi 50 taneye indirdi. Ben bu 50 içinden 6 tanesini seçtim. Benim hayalim, örneğin Sezen Aksu'nun ya da Tarkan'ın bir albümünü taktığınızda bütün parçalar tek tek oturup dinlersiniz ya; onun gibi bir albüm olsun istedim. O yüzden parça seçimlerini çok dikkatli yaptım. Enstrüman seçiminde de özellikle tekrar tekrar üzerinden geçtik. Çok istediğimiz gibi oldu. Şarkıların hepsi sıfır oluyor. Müzik içinde insan kendi kendini geliştiriyor ve bu albüm benim artık çocuğum gibi oldu. Albüm artık günlük hayatımız gibi geliyor bize. 1 seneyi geçti bu projeye başlamamız... Aranjeler yapıldı, remixler yapıldı, versiyonları yapıldı. Biz bunları tek bir albüm olarak çıkarmak için beklerken, benim ısrarım üzerine bir singlela çıktık. Dolaylı yoldan annemle babamın da katkıları ile albümün finansörlüğünü kendim sağladım.

KP: İstanbul'da müzik yapmak nasıl?

GT: Stüdyodan stüdyoya koşturmak insanı çok yoruyor. İnternet çok eskiyor şarkılar. Akustik şarkıların biraz daha fazla raf ömrü oluyor. Sahnelerde, canlı performe edilebileceği için, insanların aklında daha fazla kalabilir. Kendi başına rahat rahat söylenebiliyor ama elektronik müzikte böyle bir şansınız yok. İki arada da bir dengeyi kurmak lazım. Onun ayarını güzel yaptığınız zaman, insanların içine işleyecek parçaları bulabiliyorusunuz...

KP: Albüm ve müzik kariyerin için aldığın tepkiler nasıl?

GT: En başta ailemin takdirini kazanmak çok önemliydi. Onlar çok zor beğenen insanlar... İlk başta kardeşim örneğin, parçaların pilotlarını dinlerken ileri alıp alıp dinlerdi, ama finalinde o bile kulaklarına inanamadı. Çok güzel bir eser çıktı ve abisiyle gurur duymaya başladı. Bu tabii beni mutlu etti. Sonrasında ailem ve tabii ki geniş ailemden güzel tepkiler alınca, birşeyden korkum kalmadı. Sanıyorum benim ses rengimi beğenenler, diğer şarkıları da çok çok seveceklerine inanıyorum.

KP: Konser projen var mı?

GT: Kıbrıs'ı çok seviyorum. Özellikle Şeftali Kebabı'na bayılıyorum. Daha önce 6 – 7 kez Kıbrıs'a gelmişliğim var. Ayrıca Kıbrıs konser düzenleyeceğimde, düşüncelerim arasında ilk sırada... Burası benim gözümle, Türkiye'nin Antalya'sı gibi... Turizmin önemli bir yere sahip olduğu bir yer... Kıbrıs güzel bir yazlık yer gibi geliyor bana. O yüzden albüm projesi yaza denk gelirse, Kıbrıs'tan başlamayı çok isterim. Hindistan'dan da teklif geldi. Orayı da düşünüyorum. Umarım ileride olur...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.