Sendikalar Meclis önündeydi

Sendikalar, eylemde "Memur-İşçi El Ele, Genel Greve", "Çalışanın hakkına dokundurmayız", "Memuruz haklıyız kazanacağız", "Son son son dayatmaya son", "Bu memleket bizim biz yöneteceğiz" ve "Yılgınlık yok direniş var" şeklinde sloganlar attı.

Sendikalar, eylem boyunca ellerinde "Eşel-mobile uzanan elleri kırarız", "Kazanılmış haklarımıza dokundurmayız", "Dün maaşları bugün Eşel-mobili yiyorsunuz, sırada ne var?" ve "CTP-ÖRP'den öğrendik; meğer en yüce değer yemekmiş" şeklinde sloganlar içeren pankartlar da taşıdılar.

Kamuda yetkili sendikaların eylemine, Dev-İş, Güç-Sen, Mec-Sen ve Bel-Sen de katıldı. Eyleme, UBP, TDP ve diğer siyasi partilerin yetkilileri de katılarak destek verdi.

Eylemde sendikalar adına ortak açıklamayı Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş yaptı. Eyleme destek veren UBP Genel Sekreteri Nazım Çavuşoğlu da yaptığı konuşmada, "hükümetin kazanılmış haklara el atmasının kabul edilemez olduğunu" söyledi.

Özkardaş, konuşmasında hükümeti, "2008 protokol görüşmelerini hala askıda tutmak, çalışanlara ve emeklilere artış vermemek ve insafsızca zam yaparak halkı ezmekle" suçladı.

Hükümetin şimdi de çalışanların kazanılmış haklarını "budamaya yönelik" icraatlara hız verdiğini ve buna karşı çıkan örgütlerden çözüm önerileri istediğini belirten Özkardaş, çözüm önerilerini sıraladı.

Özkardaş, "Vergi kaçakçılığının önüne geçilerek vergide adaletin sağlanmasını, vergi alacaklarının istisnasız tahsil edilmesini, partizanca yapılan binlerce geçici istihdama artık son verilmesini, binlerce kontrolsüz yabancı iş gücünden ve beraberindeki nüfustan kaynaklanan sağlık, eğitim ve alt yapı giderlerinin ortadan kaldırılmasını, elektrik borçlarının tahsil edilmesini, ülke kaynaklarını partililere ve eşe dosta peşkeş çekme yerine ülke üretimine ve istihdamına yönelik kullanılmasını" önerdi.

"Özel sektör çalışanlarının sömürülmesinin önlenerek ekonomik ve sosyal durumlarını iyileştirici önlemler alınmasını, sarı sendikalar kurdurtmadan vazgeçilmesini" de isteyen Özkardaş, diğer önerilerini şöyle sıraladı:

"Bu ülkeye üretim yapan ve yapmak isteyen istihdam yaratan, vergisini ödeyen yasalara saygılı, dürüst özel girişimcilere destek veriniz. Özel sektörde örgütlenmeyi zorunlu hale getiriniz. Eş, dost, partili ahbap-çavuş ilişkileri uğruna çevrenin ve doğanın katledilmesine destek olmaktan vazgeçiniz."

Kamu-Sen Başkanı Özkardaş, konuşmasında Başbakan Ferdi Sabit Soyer'e, "Sayın Başbakan hiç kuşkunuz olmasın ki muhalefette iken verdiğiniz sözleri ve vizyonunuzu bu halk size yeniden hatırlatacaktır" diye seslenerek, hükümetin yaptığını iddia ettiği "partizanlıkların ve yanlışlıkların" faturasını, memurların, öğretmenlerin, işçilerin, emeklilerin ve asgari ücretlilerin haklarını budayarak çıkartamayacağını kaydetti.

"Dün protokol masasını, bu gün eşel-mobil sistemini ortadan kaldırıyorsunuz, yarın sıra 13. maaşlar ve ikramiyelerin budanmasındadır" görüşünü savunan Özkardaş, çalışanlar, emekliler ve halkın bu yapılan "oldubittilerin" hesabını er geç soracağını öne sürdü.

Özkardaş, hükümetin, dün "emek en yüce değerdir" dediğini, ancak bugün "yemek en güzel değerdir"i uyguladığını iddia ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Dün, yıkım paketlerine karşı bizlerle eylemdeydiniz, bugün hem yıkıyorsunuz hem de yıkımlara karşı olanları yıkmaya çalışıyorsunuz.

Sayın Başbakan, artık şunu bilmelisiniz ki daha fazla 'Barış tüccarlığı' yaparak şaibeli ihaleleri, arazi vurgunlarını, çevrenin yağmalanmasını, eşe dosta verilen ve geri dönmeyen kredileri, göstermelik sınavlarla ve partizanca yapılan istihdamları, vergi adaletsizliklerini, insafsızca yapılan zamları, siyasi kirlilikleri, özel sektör çalışanlarının sömürülmesine çanak tutulmasını, örgütlenmek isteyenlerin işten atılmasının üstünü örtmeniz mümkün değildir.

Kıbrıs Türk Halkı ile bütünleşmiş sivil toplum örgütleri sizin gibi göstermelik değil, gerçek anlamda 'AB ve çözüm' istemektedir.

Yaptığınız yasa dışılıklara, partizanlıklara ve baskılara boyun eğmeyenlere "Bunlar çözüme karşıdır" denilmesinin son kullanım tarihi artık geçmiştir."

Konuşmasında tüm çalışanlara, emeklilere ve halka da seslenen Özkardaş, "emek düşmanı" olarak nitelediği CTP-ÖRP hükümetinin "hak gasplarına ve oldubittilerine" hep birlikte direnilmesi gerektiğini ileri sürdü.

"Bizler baskılara boyun eğmeden sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız" diyen Özkardaş, konuşmasını Başbakan Soyer'e yönelik yaptığı; "Sayın Başbakanım, bu halka yağacağınız en büyük iyilik işgal ettiğimiz hükümet makamlarını derhal terk etmenizdir" diyerek tamamladı.

UBP Genel Sekreteri Nazım Çavuşoğlu da, hükümetin, çalışanların kazanılmış haklarını geliştireceğine, kazanılan hakları geri almaya çalışmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, UBP olarak sendikaların eylemine destek verdiklerini belirtti.

CTP hükümetinin birçok vaatlerle iktidara geldiğini, ancak iktidarda bunların tam tersini yaptığını savunan Çavuşoğlu, hükümetin bunu daha önce de öğretmenlere yapmaya çalıştığını ancak verilen mücadeleyle engellendiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, ülkede LAÜ başta olmak üzere birçok alanda sorunların sürmeye devam ettiğini, zamların sürdüğünü söyleyerek, çalışanların kazanımlarını ellerinden almaya çalışmanın ülkeye kötülük olduğunu savundu.

Bu arada sendikalar yarın saat 10.00'da KTÖS merkezinde değerlendirme toplantısı yapacak.