Psikolog Denizgil'den uyuşturucu uyarısı: "AIDS'ten Hepatit'e hayatınız tehlikede"

Kıbrıs Postası - Rüstem Tüccar

Her yılın 1 – 7 Mart tarihlerinin Yeşilay Haftası olarak kabul edildiği ülkemizde, bu yıl da çeşitli etkinliklerle alkol sigara ve madde kullanımına karşı toplum bilinci artırılmaya çalışılıyor.

Bağımlılığı "psiko-sosyal bir sorun olarak tanımlayan Uzman Psikolog Tuğçe Denizgil, "Bağımlılık en kaba tabirle; kişinin bedensel ruhsal ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen, sadece kullananı değil, tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir sorundur" dedi.

Alkol, sigara ve madde kullanımına karşı toplum bilincinin artırılmasının amaçlandığı Yeşilay Haftası'nın kutlandığı şu günlerde, Uzman Psikolog Tuğçe Denizgil, bağımlılık yapıcı maddeleri, belli bir miktarda ve üzerinde tüketildiği vakit kullanan kişinin sinir sistemine direkt etki ederek fiziki ve psikolojik dengesini bozabilen, toplum içinde hem sosyal hem de ekonomik çöküntülere neden olabilecek uyuşturucu ve uyarıcı maddeler olarak tanımladı.

"DAMAR YOLUYLA BAĞIMLILIK YAPICI MADDE KULLANANLAR, HAYATI VE TOPLUM SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN HASTALIKLARA DAİMA AÇIK OLURLAR"

Alkol ve uyuşturucu madde kullananların ve buna bağlı problemlerin oranının ülkemizde her geçen gün arttığını ifade eden Denizgil, "Uyuşturucu madde kullanımı kişide, beyin ve merkezi sinir sistemini, sindirim sistemini, karaciğer ve böbrekleri, Solunum sistemini olumsuz yönde etkilemektedir" diyerek uyarıda bulundu.

Damar yoluyla bağımlılık yapıcı madde kullananların ise aynı zamanda AIDS, Hepatit B, Hepatit C gibi hayatı ve toplum sağlığını tehdit eden hastalıklara daima açık olduklarını kaydeden Denizgil, "Madde kullanımının neden olduğu, fiziksel hastalıklar bunlarla sınırlı kalmamakta, karaciğer ve böbrek yetmezliği, damar hastalıkları ile depresyon ve benzeri ruhsal hastalıklara da yol açmaktadır" şeklinde ifade etti.

"SİGARA ALIŞKANLIĞI, TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR"

Öte yandan bir diğer bağımlılık yapıcı özelliği olan sigaranın ise; tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplum genelinde yaygın kullanılmakta olduğunu söyleyen Denizgil, sigara alışkanlığının tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu belirtti. Denizgil, "Belki de birçok kere sigarayı bıraktınız. Ancak hedef onu tamamen terk edebilmek ve en önemlisi bunun devamlı olmasını sağlayabilmek olmalıdır. Artık nikotin eksikliği semptomlarından kurtulmak çok kolaydır" dedi. Denizgil, hangi yaşta olunursa olunsun, ne kadar süre sigara içildiğinin bir önemi olmadığını ve sigarayı bırakmanın, daha uzun ve daha sağlıklı yaşamaya yardımcı olacağını ifade etti.

"ALKOL BAĞIMLILIĞINDA EN RİSKLİ GRUP ÇOCUK VE ERGENLER"

Alkol kullanımının ise sigara gibi sosyal kullanımı da olan bir psikoaktif madde olduğunu belirten Denizgil, alkolün kötüye kullanımı veya alkol bağımlılığının geliştiğini kabul etmenin, kişi tarafından zaman alabileceğine dikkat çekti.

Yapılan çalışmalarda, bağımlılığın gelişmesindeki en büyük nedenin "merak" olduğunu ve başlama ya da bir kez de olsa deneme yaşının ergenlik dönemi olduğunu gösterdiğini ifade eden Denizgil, "Dolayısıyla, en riskli grubun çocuk ve ergenler olduğunu söyleyebiliriz. Uyuşturucu madde alkol ve sigara bağımlılığının önlenmesindeki en önemli dinamik ise, bu maddelerden uzak durulması gerektiğini unutmamamız gerektiğidir" şeklinde ifade etti.