İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Soyer: Kimse engel olamayacak

'Kimse engel olamayacak'

<P>Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Amerika Birleşik Devletleri'ne yapacağı resmi ziyareti, Rum Yönetimi'nin engellemesi halinde bile, Kıbrıs Türk halkının dünya ile bütünleşmesinin önünü kapayamayacağını vurguladı. </P>

Yayın Tarihi: 25/03/09 23:27
okuma süresi: 7 dak.
'Kimse engel olamayacak'
A- A A+

Ne Kuzey'deki, ne de Güney'deki çözüm istemeyen zihniyetlerin Kıbrıs Türkü'nün AB ve çözüm sürecindeki önünü tıkayabileceğini dile getiren Başbakan Soyer, "Yıllarca çözümsüzlük çözümdür diyenler sayesinde bugün Rumlar tek yanlı AB'ye girdi. Ada'nın iki tarafında da çözüm istemeyenler var. Ama Kıbrıs Türk halkı çözüm için, AB'de eşit bir halk olarak yer almak için mücadele etmekten asla vazgeçmeyecek" dedi.

Başbakan Soyer, dün akşam Kıbrıs TV'de yayınlanan "Son Durum" adlı programda, TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı'nın eleştirilerini yanıtladı.

Başbakan Ferdi Sabit Soyer seçimlere değindiği konuşmasında, seçimlerin, siyasi partilerin, ülkenin nereden geldiğini ve nereye gidileceğini, bunların nasıl olacağının tartışılacağı bir platform olduğunu ancak siyasi partilerin bunu yapmadığını söyledi.

Özellikle Ulusal Birlik Partisi'nin görüş ve önerilerini sunmadığını, bundan kaçtığını dile getiren Başbakan Soyer, UBP'nin, Özgürlük ve Reform Partisi'nin olduğu programlara katılmadığını ancak ÖRP ile aynı mecliste çalışmalar yaptığını anımsattı.

Başbakan Soyer, "UBP, ÖRP'nin oluşumunu protesto etmek amacıyla 18 ay Cumhuriyet Meclisindeki çalışmaları boykot etmişti. Sebebini ise ÖRP'nin başka partilerden istifa eden milletvekillerinden oluşması olarak göstermiş ve bu durumu ilkesizlik olarak değerlendirmişti. Ancak şimdi UBP seçime beş kala ÖRP'den istifa eden 3 Belediye Başkanını kendi partisine törenle kattı. O zaman soruyorum ilke bunun neresinde. Eğer bu ilkesizlikse neden şimdi kendisi bunu yaptı" dedi.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Amerika Birleşik Devletleri'ne yapacağı resmi ziyareti, Güney Kıbrıs'taki bazı kesimlerin engelleme girişimlerine değinen Başbakan Soyer, Güney Kıbrıs'ta son zamanlarda yaşanan olaylara dikkati çekerek, DİKO Genel Kurulu sonucunda Tasos Papadopullos ekibinin seçimleri kazanmasının da çok ilginç olduğunu söyledi.

Güney Kıbrıs'ta çözüm istemeyen tarafların esas amacının görüşme zeminini ortadan kaldırarak, Türkiye'yi, Kıbrıs sorununda çözümsüz taraf olarak suçlu sandalyesine oturtmak niyetinde olduklarını ifade eden Başbakan, Güney Kıbrıs'ın gündeminde bu konuların da yer aldığını ve gözden kaçırılmaması gerektiğini belirtti.

Güney Kıbrıs'taki bazı yetkililerin, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yapacağı görüşmeyi engelleme girişiminde bulunduğunu, ancak Clinton'un Türkiye ziyaretinde, 'Kıbrıs Türklerine yönelik izolasyonların anlamsız' olduğu yönündeki söyleminin de ortada olduğunu ifade eden Başbakan Ferdi Sabit Soyer, bundan dolayı Cumhurbaşkanının, Amerika Birleşik Devletleri'nde davet edilmesinin Güney Kıbrıs'ta karmaşa yarattığını söyledi.

Başbakan Soyer, "Yunan lobisi baskı yaparak bu ziyareti engellemek ister, umarım engelleyemezler. Ama Rumlar bu ziyareti engelleseler bile, Kıbrıs Türk halkının dünyaya açılımını engelleyemezler. Bu çözümsüzlüğün ısrarla sürdürülmesinin bir art niyetidir. Güney Kıbrıs bunu sürdürmesi halinde çözümsüz taraf olarak kendisini dünyaya göstermiş olacak. Biz bu tür olaylardan etkilenmeden AB'ye açılım çalışmalarını sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

Kıbrıs sorununun çözümsüz bir çerçevede sürdürülemeyeceğini, bu durumun bugünkü gibi kalamayacağını ifade eden Başbakan Soyer, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'e barış ve istikrarın gelmesi, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin zedelenmemesi için Kıbrıs sorununun biran önce çözümlenmesinin şart olduğunu vurguladı.

Başbakan Soyer, dünyada yaşanan siyasal devinimle, Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasının imkansız olduğunu belirtti.

CTP-BG'nin Kıbrıs Türk halkının iç dinamiğinin, çözümün belirleyicisi olduğu bilinci ile hareket ettiğini anlatan Başbakan Soyer, 2003 yılında yapılan referandumlarla da Kıbrıs Türk halkının çözüm istencinin ortaya çıktığını söyledi.

UBP'nin Kıbrıs Türk halkından referandum hakkını bile engellemek istediğini ancak CTP_BG'nin ısrarlı tutumları soruncunda Kıbrıs'ta eş zamanlı referandum yapıldığını anımsatan Başbakan Soyer, referandumda evet diyen Kıbrıslı Türklerin dünyada yeni bir konum kazandığını ve yıllarca 'çözüm istemeyen taraf' damgasından kurtulduğunu belirtti.

Referandumdan sonra Kıbrıs Türk halkının, gelişme trendini yakalayarak, çözüm ve AB noktasıyla da bunun yarattığı ekonomik gelişmeler yaşadığını ifade eden Başbakan, gerek ekonomide yaşanan gelişmelerin gerekse de Kıbrıs konusunda yaşanan süreçlerin göz ardı edilmesinin anlamsız olduğunu vurguladı.

Eleştirilere açık olduklarını ancak eleştiri yaparken verilere ve gerçeklere dayalı olması gerektiğinin altını çizen Başbakan Soyer, CTP-BG düşmanlığı ile sırf eleştirmek ve karalamak amacıyla yapılan açıklamaların inandırıcılığı olmadığını söyledi.

Başbakan Soyer, son zamanlarda kısır ve verimsiz tartışmalar yapılarak meselenin özü gözden kaçırılmaya çalışıldığını söyledi.

Başbakan Ferdi Sabit Soyer, CTP-BG'nin hükümet döneminde, ülke ekonomisinde çok gelişmeler yaşandığını bunların rakamlarla da ortada olduğunu belirterek, "biz hükümete geldikten sonra birçok fonları kaldırdık, vergilerde indirim yaptık. Bütün ekonomik varlıklar 5-10 kat arttı. İnşaat sektörü önemli bir motivasyon kazandı ve gelişti. En önemlisi kamuya girişler sınavla yapılmaya başlandı ve siyasi kimliğine bakılmaksızın sınavı geçen kim olursa olsun işe alındı" dedi.

Yapılması gereken pek çok iş daha olduğunu ve 19 Nisan'daki seçimlerden sonra bunlara devam edeceklerini ifade eden Başbakan Soyer, amaçlarının Kıbrıs Türk halkının, hem Kıbrıs sorunun çözümünü sağlayarak AB'de eşit taraf olarak yer almasını sağlamak, hem de ekonomisini dünya ekonomisi ile rekabet edebilcek bir duruma getirmek olduğunu vurguladı.

Başbakan Soyer, CTP-BG'nin neden TDP ile hükümet kurmadığına ilişkin eleştiriye karşılık ise, Cumhuriyet Meclisi'nde 26 milletvekili ile koalisyon kurmanın çok zor olduğunu 2004 yılında 26 milletvekili bulunmasından dolayı bütçenin bile Cumhuriyet Meclisi'nden geçirilemediğini anımsattı.

Çok önemli süreçlerin tartışılacağı Cumhuriyet Meclisi'nde milletvekili sayısının 26'dan daha fazla olması gerektiğinin altını çizen Başbakan Soyer, "19 Nisan seçimlerinden sonra TDP daha iyi bir sonuçla seçimleri kazansın ve gelsin, o zaman TDP ile hükümet kurmayı düşünebiliriz" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.