TÜRKİYE
okuma süresi: 5 dak.

"KKTC'yi tanımamakta ısrar eden dünya, neler kaçırdığının farkında değil"

"KKTC'yi tanımamakta ısrar eden dünya, neler kaçırdığının farkında değil"

Türkiye Gazetesi köşe yazarlarından Talip Karakaş dün yayınlanan köşe yazısında KKTC izlenimlerine yer verdi. Talip Karakaş, "Kısa ama dopdolu bir gezinin sonunda fark ettim ki bu şirin adayı aslında biz de çok tanımıyoruz" saptamasının ardından, "KKTC'yi tanımamakta ısrar eden dünya, neler kaçırdığının farkında değil" ifadelerini kullandı.

Yayın Tarihi: 20/11/17 08:00
okuma süresi: 5 dak.
"KKTC'yi tanımamakta ısrar eden dünya, neler kaçırdığının farkında değil"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Onur Evrensel

Türkiye Gazetesi köşe yazarlarından Talip Karakaş dün yayınlanan köşe yazısında KKTC izlenimlerini aktardı. Talip Karakaş yazısında, KKTC'ye dair güzelliklerden bahsederken, Türkiyelilerin aslında burayı çok da yakından tanımadığı saptamasında bulundu. Karakaş ayrıca köşesinde "Kısa ama dopdolu bir gezinin sonunda fark ettim ki bu şirin adayı aslında biz de çok tanımıyoruz" ifadelerini kullandı.

Talip Karakaş'ın köşe yazısından satır başları ise şu şekilde: "15 Kasım'da kuruluşunun 34. yaşını kutlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) bağımsızlığı Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmıyor. Hatta uluslararası toplum Akdeniz'in en büyük üçüncü adasını Türkiye'nin işgali altındaki toprak olarak görüyor. KKTC, "Ya taksim ya ölüm" sloganları eşliğinde millî davalarımızdan biri. Ancak kısa ama dopdolu bir gezinin sonunda fark ettim ki bu şirin adayı aslında biz de çok tanımıyoruz. Uzun uzun tarihini anlatacak değilim. Merak eden işi uzmanlarından okur. Ben daha çok hayata dair bilgiler vermek istiyorum. Soru cevap şeklinde devam edeyim…"

"BİZİ SEVİYORLAR MI?"

En çok merak edilen konu. Küçük bir kesimde Türkiye'ye karşı bir ön yargı var. Bunda 45 yıllık İngiliz hakimiyetinin etkisi büyük. Çünkü, 1974 Barış Harekatı'na kadar okullarda "Kraliçe çok yaşa" diye büyümüşler. Türkiye'den KKTC'ye gidip yerleşen bazılarının yanlış davranışları sebepler arasında... "Tamam, Türkiye olmazsa ayakta kalamayız fakat bu her defasında başımıza kakılırsa itici oluyor" diyenler de var. Ayrıca iki toplum da birbiri hakkında çok az bilgiye sahip. Burada siyasilerden çok sivil toplum kuruluşlarına büyük iş düşüyor.

"NASIL GEÇİNİYORLAR?"

Ada'nın en önemli gelir kaynağı eğitim ve turizm. 20 yakın üniversite mevcut. 130 ülkeden 30 bine yakın öğrenci ekonomiyi ayakta tutuyor. Üniversite diplomalarının uluslararası tanılırlığı var. "Özel"lerde fiyatlar nispeten daha uygun diğer ülkelere göre. Turizm denince akla ilk gelen casinolar... 2016 rakamlarına göre; turist sayısı 700-800 bin civarında. Bunun yüzde 60'ı Türk. İngilizler yabancılar arasında ilk sırada. Son yıllarda Alman turist sayısında artış dikkat çekiyor. En dolu ay, ekim... Temmuz-Ağustos'ta deniz hamam gibi. Ada, bir doğa harikası. En önemli sıkıntı ambargolar. Sektörün büyümesi için yoğun çaba harcayan iş adamı Dimağ Çağıner yaşanılan sıkıntıları şöyle anlattı: Hiçbir operatör Kıbrıs için riske girmek istemiyor. Biz bütün güvenceleri veriyoruz. Önce yolcuyu buluyoruz. Sonra charter uçuşları için havayollarından uçağı kiralıyoruz. Rumlar da sürekli işimizi baltalamaya çalışıyor. Charter uçuşlarda bütün uçaklar Türkiye'de havalimanına inmek zorunda. Yolcu uçakları 40-45 dakika hava sahasında bekliyor. Bu sıkıntılar yüzünden gelenlere çok daha uygun fiyatlar sunmak mecburiyetinde kalıyoruz. Turizm Bakanlığı turist başına 70 avro teşvik vererek bize yardımcı oluyor.

"BARNABAS'IN MEZARI"

İsa aleyhisselama ilk inananlardan Barnabas'ı bilmeyen yoktur. Bozulmamış İncil'i o yazmıştır. Mezarı Gazimağusa'da... 2 bin yıldır kayıp olan Barnabas İncil'ini ele geçirme savaşı sürüyor.

"KARŞISI RUM KESİMİ"

Lefkoşa'daki sınır bölgesi... Tel örgülerin ardı Rum Kesimi... Halen derslerinde Türk düşmanlığı öğrenen Rumlar, bazen Türk tarafına taş atıyormuş. Bizimkilerin de karşılık verdiği oluyormuş.

"TÜRKİYE'DEN GELEN SU, BU BARAJDA TOPLANIYOR"

Asrın projesiyle Türkiye'den Kıbrıs'a boru hatlarıyla getirilen su, Girne'deki Geçitköy Barajı'nda depolanıyor. Henüz ülkenin tamamına buradan su verilmiş değil. Belediyelerle bir anlaşmazlık söz konusu. Deniz suyunun arıtılmış halini kullanan halk, şu an 20-30 TL civarı fatura ödüyor.

"AH MARAŞ!"

Savaş öncesi ülkenin en gözde sahil şeridi olan Maraş, 43 yıldır harabe vaziyette. Yapılan anlaşmalar sonrası büyük bir kısmı yerleşime kapalı. Adeta hayalet bir şehir.

"TARİH VE MANZARA BİR ARADA"

Beylerbeyi köyündeki Bellapais Manastırı, MS 12. yüzyılda Roma döneminde inşa edilmiş. Turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden olan manastır, Girne'ye hakim bir noktada. Dolayısıyla en güzel manzara burada.

"MUTFAK!"

Mutfak zengin. Zaten bize yabancı değil. Meyve bol. Mutlaka tadılması gerekenler; turunç ve ceviz macunu, hellim peyniriyle yapılan her şey, şeftali kebabı ile nar ya da portakal suyu..

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.