İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

Doç. Dr. Şerife Gündüz yazdı: "Kıbrıs'ta kadın olmak"

Doç. Dr. Şerife Gündüz yazdı: "Kıbrıs’ta kadın olmak"

Doç. Dr. Şerife Gündüz 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Kıbrıs Postas'na yazdı.

Yayın Tarihi: 08/03/18 08:15
okuma süresi: 4 dak.
Doç. Dr. Şerife Gündüz yazdı: "Kıbrıs’ta kadın olmak"
A- A A+
Doç. Dr. Şerife Gündüz 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Kıbrıs Postas'na yazdı.

Gündüz, Kıbrıs'ta kadın olmanın sorunlarına değindiği yazısında özellikle siyasal yaşamda kadınların yönetim kadrolarında yer almada zorlandığına değindi.

Şerife Gündüz'ün yazısı şöyle:

Biyolojik Cinsiyet, bireylerin doğal olarak belirlenen fiziksel farklılıklarına göre erkek veya kadın olarak sınıflandırılması anlamına gelmektedir. Toplumsal cinsiyet ise kadınların ve erkeklerin toplumsal olarak belirlenen farklı rolleri için kullanılmaktadır. Kısaca biyolojik cinsiyet kadın ve erkek arasında fiziksel farkı tanımlarken toplumsal cinsiyette sosyalleşmenin gerçekleştiği sosyal ve kültürel araçlar ve etkenler yoluyla öğrendiklerini ortaya koyar.

Toplumsal yaşamda kadın ve erkek için farklı toplumsal cinsiyet rolleri belirlenmekte ve bu rollere farklı bir önem ve değer yüklenmektedir. Sosyalleşme sürecinde kadınlar daha az önemli rollere ve mesleklere yönlendirilirken, erkekler daha önemli ve değerli rollere yönlendirilmektedir. Örneğin ülkemizde kamu sektöründe üst kademe yöneticilerinin yalnızca %28.9 'unun kadın olduğu. Ve %6.2'sinin kendi hesabına çalıştığı görülmektedir. Son seçimlerde de 50 vekilin 9 tanesinin kadın olması durumun ne oranda kötü olduğunu gözler önüne sermektedir. Eğitimli kadının erkek egemen toplumda iş bulmasının ne kadar zor olduğunu da yine DPÖ'nün verilerinden anlayabiliriz.% 86 yüksek lisans diploması taşıyan kadın işsiz. Siyasal yaşamda kadının yerine bakılacak olursa, hiçbir parti lideri kadın değildir. Kadınlar siyasi partilerin ve sendikaların siyasi süreçlerinde hiçbir zaman eşit olarak temsil edilmemişlerdir. Toplumsal cinsiyet farklılıklarının toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine dönüşmesi çok defa kadının yeri evidir, kadının esas görevi ev işleridir ve kadın evinde çocuklarının başında olmalıdır ve benzeri nitelikte erkek egemen toplumlarda bu değerler meşrulaştırılmaktadır.

Ülkemizde kadının yerine az çok değindik fakat erkekler Kıbrıslı Türk kadınlarının özgür oldukları yönünde söylemlerde bulunmaktadırlar. Hatta sizde bu yazıyı okurken ne diyor bu kadın diyebilirsiniz.

Ama bazı örnekler vermek isterim:

Kaç kadın eve eşinden sonra gitme lüksüne sahiptir ve gönül ferahlığıyla iş çıkışı arkadaşlarıyla bir kahve veya bir içki içebilir kaç kadın ?

Önce kadının bunu yapabilmesi için çocuklarının derslerini, okuldan alınmalarını, özel derse, dershaneye kimin götürüp kimin arayacağının organizasyonunu yapmak durumunda, ayrıca çocuklar ve eşi için evde yemek ve konforlu bir ortam sunmak ve hiçbir aksilik çıkmaması için dua etmek durumunda. Kazara aranılan bir ufak kalemin bile bulunmaması kadının dışarıda geçirdiği saatlerin zehir olması anlamına gelmektedir. Tüm dikkatle hazırlanan organize işlerde hiçbir bacağın eksik olmaması gerekmektedir. Bu durumda kadının gün içinde en az 1 saatini bunun üzerine harcaması anlamına gelmektedir. Ola ki bir terslik olur o zaman dünya size dar.

Peki erkek için öylemi bunun cevabını da siz verin!

Evet örnekleri çoğaltalım, eşit toplum! Kadın erkek eşit! Niye politikada kadın az? Bizim gibi %90'ının üniversite mezunu olduğu bir toplumda niye? Bir erkek eşinin politikaya girmesini ister mi? İstemez mi? Bununda cevabını siz verin!

Kadın ne önden gitmek ister ne de arkadan kadın eşit olmak ister yan yana yürümek ve birlikte güçlü olmak ister.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.