İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Etkin: "Motosiklette yavaş yavaş, kenar kenar olmaz"

Etkin: "Motosiklette yavaş yavaş, kenar kenar olmaz"

Güvenli Sürüş Eğitmeni Özün Etkin, Motosiklet kazalarının meydana gelme sebeplerinden birinin de bilinçaltı olduğuna dikkat çekti.

Yayın Tarihi: 10/06/18 09:10
okuma süresi: 12 dak.
Etkin: "Motosiklette yavaş yavaş, kenar kenar olmaz"
A- A A+

• Motosiklet kazalarının meydana gelme sebeplerinden birinin de bilinçaltı olduğuna dikkat çeken Güvenli Sürüş Eğitmeni Etkin, Kıbrıs Türk toplumunda yetişen ortalama bir bireyin, yola çıkacağı zaman "Yavaş yavaş, kenar kenar" şeklinde uyarıldığını, bu nedenle de motosiklet sürücülerinin bilinçaltında dikkatli sürüş şeklinin "yavaş ve kenardan" şeklinde oluştuğunu söylüyor. Etkin, şöyle devam ediyor;

• "Bizi abimiz koruyacağı zaman, "Yavaş abim yola çıkıyon kenar kenar" derdi. Bizim aklımızda, yavaş yavaş ve kenar kenar bilinçaltı var. Yavaş yavaş ve kenar kenarın bizi koruyacağı düşüncesindeyiz. Motosiklette yavaş yavaş olmaz. Gelişmiş ülkelere bakın; motosiklet en hızlı araçtır trafikte. Bir motorlunun kendini koruyabilmesi için, akan bir trafikten ama 3, ama 5… Birkaç kilometre hızlı olması gerek. Yolun ortasında gitsek, yolun bizim olduğunu diğer sürücülere hissettirsek?"

Kıbrıs Postası - Ertuğrul SENOVA

Bazıları için siyah deri aksesuarlar eşliğinde, rüzgârın özgürlük felsefesini Beşparmaklar'ın sert virajlarında somut şekilde hissetmenin en zevkli aracısı, bazıları içinse şehrin yoğun trafiğinden kurtulmanın en kolay yolu… Yine bazıları için de ölümün ta kendisi; motosiklet…

Kültürümüzde 'şeytanın aracı' gözüyle bakılan motosikletler, eğitim eksikliği, denetimsizlik ve yasal yetersizlik gibi sorunlar nedeniyle, bu kötü unvanından henüz kurtulabilmiş değil.

Honda motosikletlerin KKTC Distribütörü ve Güvenli Sürüş Eğitmeni Özün Etkin, bu durumu üç önemli noktaya bağlıyor; eğitim, yasal boşluklar ve bilinçaltı.

"Motoru yıllardır hasbelkader kullanmışız…"

Piyasada 15 yıldır motor kullanan pek çok sürücünün, doğru bildiği yanlışlar eşliğinde yollarda gittiğini ve bunun 'alaylı' öğrenimden kaynaklandığını belirten Etkin, motosiklet kullanımını "Mahalledeki abimizden ya da amcamızdan öğrendiğimizi" ifade ederek, güvenli sürüş kurslarını alan pek çok kişinin "10 yıldır bu motoru nasıl kulandım, hasbelkader kullanmışız…" şeklinde konuştuğunu belirtiyor.

Motosiklet alacak herkesin, ilk olarak aracın maksimum hızına baktığına dikkat çeken deneyimli motosikletçi, ani bir durum karşısında sürücüyü kurtaracak en önemli faktörün frenler olduğuna vurgu yapıyor. Olası bir kazada sürücüyü koruyacak üç ana başlıktan bahseden Etken, şöyle devam ediyor;

"Bir kaza anında bizi kurtaracak olan üç faktör var; Biri şoförün limitleri, biri motosikletin limitleri ve bir diğeri ise çevre faktörü."

"Gel bu işten vaz geç dediğimiz kişiler de oldu"

Ehliyet eğitimlerine değinen Etkin, ehliyet alacak müstakbel şoförlerin, müfredat gereği üç farklı aşamadan geçtiğini belirterek, bunların teori, trafiğe kapalı alanlar ve canlı trafikte gerçekleştiğini ifade ediyor. Etkin, verilen derslerin somut ve değerlendirilebilir olduğuna dikkat çekerek, süreci şöyle aktarıyor;

"İlk teori yapıyoruz, daha sonra trafiğe kapalı alanda kullanıcıyı, motoru hareket ettirme, vites değişme ve fren yapma kabiliyetine eriştirmeye çalışıyoruz. Başarıp, başaramadığımızı, kanaat getirerek anlıyoruz. Kendimizi kandıracak durumumuz yok çünkü parkurda denge platformları, rampalar var. Yapamadığınız zaman ne güzel yaptın diyemiyorum. ;O işi başarana kadar kapalı alanda eğitimlere devam ediyoruz. Olmadıysa olmadı diyoruz… Sonuçta herkesin motor sürmesine gerek yok. Çok değil ama zaman zaman gel bu işten vaz geç dediğimiz kişiler de oldu. Hem kendine hem memlekete zarar verecek. Kabiliyete eriştikten sonra trafiğe çıkarıyoruz."

"Bir nebze de olsa başardık…"

Etkin, ehliyet sınavlarının somut, objektif ve değerlendirilebilir olmasını istediklerini belirterek, arabadan ziyade, motosiklet konusunda bunu "Bir nebze de olsa" başarabildiklerini ifade ediyor. Deneyimli motosikletçi, spor sahalarının park yerlerine inşa edilen parkurlar sayesinde, Türkiye veya Avrupa standartlarında eğitim verilebildiğini söylüyor.

"Gemi su alıyorsa alıyordur…"

Araba ehliyetine ilişkin bazı kriter eksiklerinin motosiklet ehliyeti alımında da mevcut olup olmadığına ilişkin soru üzerine konuşan Etkin, "Geminin önü su alıyor da arkası almıyor demek doğru olmaz. Gemi su alıyorsa alıyordur. Çok da farklı değil…" ifadesinde bulunuyor.

8 saatte 16 sınav…

Ehliyet alımının son safhası olan müfettiş eşliğinde sürüş kısmında ciddi bir istihdam eksikliği olduğuna dikkat çeken deneyimli motosikletçi, şöyle devam ediyor;

"Bugün bir müfettiş 8 saatlik mesai süresinde 16 farklı sınava giriyorsa, buna sınav diyemeyiz… Uygun olmadığı aşikar. Bir müfettiş günde 16 sınav yapıyorsa, yapmıyor demektir zaten. Bu nedenle mevcut müfettişliği çok da eleştirmek istemiyorum. Bunu müfettiş kendi isteyerek yapmıyor, kadro eksikliğinden dolayı yapıyor…"

"Müfettiş tatmin olursa…"

"Ama bu eleştiriyi yapmam lazım" diyen Etkin,"Bizim yasamız şunu der; Müfettiş tatmin olursa… Bunun değişmesinden yanayız." ifadesinde bulunuyor.

Parkur eğitiminin yasası yok…

Güvenli Sürüş Eğitmeni, şöyle devam ediyor;

"Ne demek müfettiş tatmin olursa? Bunların yazılması lazım. Biz motosiklet sınavlarına parkuru koydurduk ama bir yasası yok. Yarın müfettiş yapmam derse, yapmaz. Çünkü yasal olarak boşluklar mevcut. Biz bunların yasallaşmasını ve kağıt üstüne geçmesini istiyoruz. Yeni yönetim bu konulara bir an evvel el atmalı. Birçok şey ne para, ne bütçe ne de zaman ister. Bugün karar verir yarın uygularsınız. Bu kadar basit bir iş… Umarım yeni hükümet jet-lag olayını atlatmıştır."

"Sorumluluk devlette"

Motosiklet kazalarına ilişkin mahkemelerde 'bilirkişi' unvanıyla pek çok kez bulunan Etkin, işi gereği pek çok motosiklet kazasını incelemiş ve sebeplerini idrak etmiş durumda. Kazaların 'genel olarak' meydana gelme sebeplerinin en başında 'eğitim' olduğuna dikkat çeken Etkin, şöyle konuşuyor:

"Hani bize derslere gelen onlarca yıllık motorcular diyor ya; 'bunca zamandır biz sürmeyi bilmiyormuşuz' diye; işte bu bilinci sağlamalıyız. Peki, bunu kim yapar? Devlet. Sorumluluk devlettedir. Günün sonunda prosedür net; müfettiş tatmin olursa… Bir müfredat, standart yok. Müfettiş tatmin olursa… Eğitim işine devletin bir an evvel el atması lazım, standart koyması ve bunu da sürekli denetimlemesi lazım."

"Beni pek de fazla tatmin etmiyor…"

Meydana gelen kazalarda, en önemli unsurun frenler olduğuna bir kez daha dikkat çeken deneyimli motosikletçi, genelde motorcular olarak haklı olduklarını çünkü özellikle dört yol kavşakları ve anayola giriş kavşaklarında, arabalar tarafınca önlerinin kesildiğini ifade ediyor. Gerçekleşen pek çok kazanın ön kesme sorunu nedeniyle meydana geldiğini belirten Etkin, "Ama bu gerekçe, güvenli sürüş eğitmeni olarak beni pek de fazla tatmin etmiyor" şeklinde konuşuyor…

"…sen kendini gösterdin mi?"

Etkin, önü kesilen motorcunun ilk olarak kendini sorgulaması gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam ediyor;

"Madem önümüz kesiliyor, biz bu bilinçle sürmeliyiz. O bizim önümüzü keserken biz ne yaptık? Doğru fren yapabildik mi? Motora doğru oturabildik mi? Siz 40 km'de ben 60 km'de kavşağa gireyim. Ben daha doğru bir çizgide ilerleyebiliyorsam, ben daha doğru fren yapabiliyorsam ben sizden daha güvende giderim demektir. Bu nedenle hızın o kadar da önemi yok. Motorcu önü kesilirken doğru şeyleri yapmıyor, beni görmedi diyor. Peki, sen kendini gösterdin mi? Bunu sadece ışık yakarak ya da fosforlu üs giyerek sağlayamazsın. Senin yoldaki konumun bile görünürlüğünü etkiliyor. Bu konularda motorcunun farkındalığı yükselmeli. Birçok kaza, hatadan dolayı meydana geliyor."

Yavaş yavaş, kenar kenar…

Motosiklet kazalarının meydana gelme sebeplerinden birinin de bilinçaltı olduğuna dikkat çeken Güvenli Sürüş Eğitmeni, Kıbrıs Türk toplumunda yetişen ortalama bir bireyin, yola çıkacağı zaman "Yavaş yavaş, kenar kenar" şeklinde uyarıldığını, bu nedenle de motosiklet sürücülerinin bilinçaltında dikkatli sürüş şeklinin "yavaş ve kenardan" şeklinde oluştuğunu söylüyor. Etkin, şöyle devam ediyor;

"Bizi abimiz koruyacağı zaman, "Yavaş abim yola çıkıyon kenar kenar" derdi. Bizim aklımızda, yavaş yavaş ve kenar kenar bilinçaltı var. Yavaş yavaş ve kenar kenarın bizi koruyacağı düşüncesindeyiz. Motosiklette yavaş yavaş olmaz. Gelişmiş ülkelere bakın; motosiklet en hızlı araçtır trafikte. Bir motorlunun kendini koruyabilmesi için, akan bir trafikten ama 3, ama 5… Birkaç kilometre hızlı olması gerek. Yolun ortasında gitsek, yolun bizim olduğunu diğer sürücülere hissettirsek?"

"Git köşeye kadar da gel…"

İlgili yasayla ilgili sorulara da yanıt veren Etkin, Yasa'nın evrim aşamasında olduğunu belirterek, günümüzden tam 4 yıl öncesine kadar, motor ehliyeti için eğitimin gerekmediğinden ve araba ehliyeti yanında 'eşantiyon' şeklinde verildiğinden bahsediyor. Etkin şöyle konuşuyor;

"4 yıl öncesine kadar, motor ehliyeti için eğitim gerekmiyordu. Genellikle araba ehliyetinin yanında eşantiyon olarak verilirdi şoför okulları tarafından. Sınavı da şöyleydi;'git bakayım buradan köşeye kadar da gel'. 4 yıl önce bunu değiştik, eğitimden geçeceksin dedik ama eksik bıraktık. Hangi eğitimden geçeksin? Müfettiş tatmin olursa… Nasıl tatmin olacak hiç söylememişler…"

"Sadece birkaç imzayla trafikteki birçok olumsuzluğun önüne geçebilirsiniz"

Son olarak motosiklet kullanıcılarına ve hükümet yetkililerine mesaj gönderen deneyimli motosikletçi, sözlerini şöyle sonlandırıyor;

"İlk önce motorculara yönelik bir şey söyleyeyim; yaz olsa bilirsin ki yazdır, kış olsa bilirsin ki kıştır. Ama içinde bulunduğumuz mevsim ikisini de yaşatıyor. Asfaltın sıcaklığı çok çabuk değişiyor ve motorun yol tutumu değişiyor. Asfalt 40 derecede sabun gibi olacak. Gündüz gece çok fark eder. Bu mevsim ayrıca, motorcunun motorunu garajından çıkıp sürmeye başladığı mevsimdir. Bu nedenle bu mevsimlerden biz çok korkuyoruz. Dikkatli olsunlar…Devlete de bir mesajım var. Herşey para değildir ve her şey büyük organizasyon istemez. Sadece niyetle, sadece birkaç imzayla trafikteki birçok olumsuzluğun önüne geçebilirsiniz. Artık bir an evvel iş yapma zamanıdır."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.