Ondin: "Her bebek kendi hazinesiyle doğar"

• Türkiye Sağlık Bakanlığı onaylı kök hücre ve Kordon Kanı Bankası olan Onkim'in İç Anadolu ve KKTC bölge sorumlusu Hüseyin Ondin, Kıbrıs Postası'na konuşarak, kordon kanı ve kök hücrelerin, vücudumuzu oluşturan en temel kök hücreleri olduğunu anlattı ve bu hücrelerin, sınırsız bölünebilme ve çoğalabilme gibi yetenekleri olduğunu hatırlattı.

• 80'den farklı kan kanserinde, hem de vücuttaki diğer organ, doku, kemik ve derideki bütün hücrelerin yenilenebilmesi için de kök hücre tedavisi yapılmak üzere, yeni doğan bebeklerin göbek kordonu ve kordon kanının dondurularak saklandığını söyleyen Ondin, kanser hastalıklarının her gün daha fazla artmasından dolayı, yıl geçtikçe uygulamanın kullanımının arttığını ifade etti.

• İleri ki günlerde, çok daha basit hastalıklarda bile kök hücre tedavisine başvurulacağına dikkat çeken Hüseyin Ondin, "O yüzden de göbek kordonu ve kordon kanını şimdiden saklatmak, ileriye dönük olası bir hastalığı önlemek ya da tedavi etmek amacıyla son derece önemli, çünkü bu sadece bebeğin değil, ailenin diğer bireylerinin de tedavi ihtiyaçlarında kullanılabiliyor. Her bebek kendi hazinesi ile birlikte doğar" ifadelerini kullandı.

• Yüksek standartlarda çalışan bir firma olduklarını ve şimdiye kadar herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadıklarını kaydeden Ondin, "Bir bebek 60 yaşına da gelse, hastalık halinde, bankada kök hücresi olan aileler temin edebiliyor" diye sözlerine ekledi.

• TC Sağlık Bakanlığı ile beraber zaman zaman çalışma yaptıklarını, ve bakanlığın sürekli denetlediğini aktaran Hüseyin Ondin, "Firmanın kalite standartını sağlaması için denetimler önemli bir kriterdir, çünkü bakanlıklar sadece destekleyen bir kurum değil, aynı zamanda piyasada çalışan firmaları denetleyerek, standartlarını sürekli iyi tutmasını sağlayan kurumlardır" dedi.

• KKTC Sağlık Bakanlığı'ndan da izinleri olduğunu belirten Ondin, Kıbrıs'taki işlemlerin yapılması ve Türkiye'ye transferi için, kendilerinin KKTC'ye gelip, doğum sürecini takip edip, kordon kanı ve dokuyu aldıktan sonra, transferinin de kendileri tarafından yapıldığını söyledi.

Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Türkiye Sağlık Bakanlığı onaylı kök hücre ve kordon kanı bankası olan Onkim'in İç Anadolu ve KKTC bölge sorumlusu Hüseyin Ondin, Kıbrıs Postası'na konuştu.Kordon kanı ve kök hücrelerin vücudumuzu oluşturan, en temel kök hücreleri olduğunu anlatan Ondin, bu hücrelerin, sınırsız bölünebilme ve çoğalabilme gibi yetenekleri olduğunu belirtti.

"Yıl geçtikçe uygulamanın kullanımı artıyor"

Vücudun, bütün hücrelerinin ana kök hücresi olması sebebiyle de özellikle kan hastalıklarında, 80'den farklı kan kanserinde, hem de vücuttaki diğer organ, doku, kemik ve derideki bütün hücrelerin yenilenebilmesi için de kök hücre tedavisi yapılmak üzere, yeni doğan bebeklerin göbek kordonu ve kordon kanının dondurularak saklandığını anlatan Hüseyin Ondin, bu uygulamanın Türkiye'de kullanımının şuan için çok yaygın olmadığını söyledi, fakat kanser hastalıklarının her gün daha fazla artmasından dolayı, yıl geçtikçe uygulamanın kullanımının arttığını da sözlerine ekledi.Kanserin, genetik dışında, yaşam içerisindeki dış etkenlere bağlı olarak da tetiklendiğini hatırlatan Ondin,dolayısıyla, bu tür kullanımların ileriki yıllarda daha da fazla artacağının öngörüldüğünü açıkladı.

Birçok hastalıkta kullanılıyor…

Hücrelerin bağ dokularında bulunan, erişkin haldeki kök hücre tipi olan ve mezenkimal kordondan elde edilen 'Mezenkimal kök hücre'nin yapısının her hücreye dönüşebildiği için, özellikle Alzheimer,diyabet, Parkinson, ALS ve MS gibi göz hastalıklarında, karaciğer hastalıklarında ve birçok organ ve dokuda, hücre yenilemesi sağladığı için, bu tür tedavilerde de kullanabilmesi üzerine çalışmalar yapıldığını aktaran Hüseyin Ondin,"Dolayısıyla da tedavi alanlarının çok daha genişleyeceği bekleniyor" dedi.

"Sadece bebeğin değil, aile bireylerinin de tedavisi için kullanılabiliyor"

İleri ki günlerde, çok daha basit hastalıklarda bile kök hücre tedavisine başvurulacağına dikkat çeken Ondin, "O yüzden de göbek kordonu ve kordon kanını şimdiden saklatmak, ileriye dönük olası bir hastalığı önlemek ya da tedavi etmek amacıyla son derece önemli, çünkü bu sadece bebeğin değil, ailenin diğer bireylerinin de tedavi ihtiyaçlarında kullanılabiliyor. Dolayısıyla tüm ailenin sağlıkla ilgili tedavisinde faydası olabileceği bir hazine. Her bebek kendi hazinesi ile birlikte doğar" ifadelerini kullandı.

"İlk olarak 1988 yılında ABD'de başladı"

KKTC'de bu uygulamadan faydalananların pek yaygın olmadığını aktaran Hüseyin Ondin,nedeninin ise, özel koşullarda saklandığından dolayı maliyeti olduğunu, diğer taraftan, yanlış bilgilendirmeden dolayı, bazen de her hekimin önermediğini ya da geleneksel yaklaşımlardan dolayı olduğunu işaret etti. Kordon kanı ve doku saklamanın, ilk olarak 1988 yılında ABD'de başladığını, daha sonra saklama tekniklerinin geliştirilerek, bankacılık sistemleri kurulmaya başlandığını anlatan Ondin,"Türkiye'de ise, 2005 yılından itibaren yönetmelik hazırlandı ve TC Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı ve ruhsatlı olarak bankalar da kurulmaya başlandı" dedi.

"Saklama koşullarımız dünya standartlarında"

Onkim'in2006 yılında Demet Sabancı Çetindoğan tarafından kurulmuş bir firma olduğuna dikkat çeken Hüseyin Ondin,"Sabancı olması hem finansal anlamda, hem de kalite standartlarının yüksek olduğunu gösteren bir isimdir, çünkü Sabancı ailesi hem Türkiye'de, hem dünyada gayet iyi tanınan bir ailedir. Dolayısıyla saklama koşullarımız dünya standartlarında sağlanıyor, çünkü Amerika'daki sistem ne ise, Türkiye'de de aynı sistem kullanılıyor, çünkü bunun yan sanayisi yok, bir cihaz kullanılacağı zaman bellidir, 3 tane cihaz var, 3 cihazdan biri kullanılır" diye sözlerine ekledi.

"Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadık"

Yüksek standartlarda çalışan bir firma olduklarını ve şu ana kadar herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadıklarını kaydeden Ondin, sadece Türkiye'de değil, KKTC'de, Azerbaycan'da, Gürcistan'da, bazen Avrupa ülkelerinde, bazen de Amerika'da doğum yapan ailelerin Türkiye'de saklatmak istediği zaman, kordon kanını saklatmak amacıyla kendilerine ulaştırdıklarını söyledi ve "Sağlıklı saklama taahhütlerini firma olarak veriyoruz" dedi.

"Sadece Türkiye'de değil dünyada da sayılı bankalardan bir tanesiyiz"

Ondin şöyle devam etti: "Bir bebek 60 yaşına da gelse, hastalık halinde, bankada kök hücresi olan aileler temin edebiliyor. O yüzden de bankanın finansman yapısının iyi olması gerekir ki bu kadar sürelerde dayanabilsin ve o hizmeti sürdürebilsin. Bu anlamda Sabancı, uzun süredir, birçok alanda faaliyet gösteren bir aile, dolayısıyla, biz sadece Türkiye'de değil dünyada da bu anlamda sayılı bankalardan bir tanesiyiz. Kordon kanı ve dokunun saklanacağı zaman, firmanın sağlam olması önemlidir. İleride, çocuğun sağlık ihtiyacı durumunda, o firmada personel değişebilir, ama firmanın kalıcı olması gerekir ki, o hizmeti verebilsin. Çünkü, firmanın başında, bugün A kişisi, yarın B kişisi olabilir, ama firmanın kalıcı olması çok önemlidir. Avrupa'da kendi ülkelerinde banka olmasına rağmen Sabancı ismini duyup, bizde saklatan aileler var.

"KKTC Sağlık Bakanlığı'ndan da iznimiz var"

TC Sağlık Bakanlığı ile beraber zaman zaman çalışma yapıyoruz, fakat özel bir firma olduğumuz için çok fazla destek vermiyor, reklam olmaması adına. TC Sağlık Bakanlığı sürekli denetliyor, firmanın kalite standartını sağlaması için denetimler önemli bir kriterdir, çünkü bakanlıklar sadece destekleyen bir kurum değil, aynı zamanda piyasada çalışan firmaları denetleyerek, standartlarını sürekli iyi tutmasını sağlayan kurumlardır. KKTC Sağlık Bakanlığı'ndan da iznimiz var. Kıbrıs'ta işlemlerin yapılması ve Türkiye'ye transferi için, zaten biz birebir KKTC'ye gelip, doğum sürecini takip edip, kordon kanı ve dokuyu aldıktan sonra, transferini de kendimiz yapıyoruz"