Tıp - İş: "Yurttaşların hayatını riske sokmayacak akla uygun düzenlemelere tam destek vereceğiz"

Varış'ın açıklaması şöyle:

"Ülkelerde ekonomik kriz yaşanmaması için öncelikle en tepedeki sermaye gruplarından başlanarak ekonominin kayıt altına alınması ve adaletli vergilendirme yapılması gerekmektedir.

Denetim mekanizmalarındaki eksikliklerden dolayı kayıt dışı ekonominin çok fazla olduğu, idarenin ülkede sosyal güvencesiz çalışan kaç yerli/yabancı emekçinin olduğunu bilmediği bir düzenin varlığında gelirleri vergilendirilen çalışanlara daha da fazla yük yükleme girişimleri ve bunu ekonomik seferberliğin en temel öğesi olarak göstermeye çalışması kabul edilemez.

Kriz halkın büyük çoğunluğu için işsizlik, ücretlerin azaltılması, halkın üzerindeki vergilerin artırılması başta olmak üzere şu ya da bu yolla gelir azalması, bir diğer ifadeyle gerek kamu gerek özel sektörde çalışanların ve emeklilerin yoksullaşmasıdır. Yoksullaşmanın sağlığa etkisi doğrudan etki olarak adlandırılır.

Dayanışma toplumsal bir olgudur.

İdarenin yasa dışı olduğunu bile bile bir karar alması ve herkesten bu karara uymasını beklemek dayanışma değil dayatmadır.

Sağlık sisteminin ekonomik krizden en az zararla çıkması sadece ortak akılla bulunan çözümlerle mümkündür. Salt idarenin aldığı kararlarla çözülmesi mümkün değildir.

Çeşitli eksikliklere rağmen sağlık emekçilerinin özverisiyle yürütülmeye çalışılan kamusal sağlık hizmeti sunumunda, yurttaşların sağlık hakkı kullanımını daha fazla bozacak hiçbir bahaneyi kabul etmeyeceğimizi bütün siyasi aktörlere ilan ediyoruz.

Ek mesai olarak nitelendirilen 'nöbet tutmak' sağlık çalışanlarının gönüllülük esasına göre yaptığı bir iş değil sağlık hizmetlerinin 24 saat boyunca sürmesini sağlamak bir zorunluluktur ve mesleki etik değerleri çerçevesinde verdiği bir hizmettir. Birçok sağlık emekçisi sağlık servislerde hizmetlerin yürütülmesi ve ambulansların 24 saat boyunca hizmet verebilmesi için ek mesai saatleri dolmasına rağmen angarya olarak fazladan çalışmaktadır.

Sağlık sisteminde ek mesainin azalmasını sağlamanın tek yolu idarenin yıllardır yaptığımız çağrılara ve son olarak da 09 Ağustos 2018 tarihinde yaptığımız eyleme kulak vererek gerekli personel eksikliklerini gidermesiyle sağlanabilir.

Kıbrıs Türk Toplumu'nun liderliğini yapan, öncülerini yetiştiren bir meslek grubunun mensupları olarak yurttaşların hayatlarını riske sokmayacak şekilde yapılacak olan akla uygun düzenlemelere sonuna kadar destek vereceğimizi ancak özel sektör veya kamusal alanda hizmet veren hiçbir emekçinin çeşitli bahanelerle daha fazla sömürülmemesi için gereken mücadeleyi ilerleteceğimizi kamuoyuna duyururuz".