Tüm zanlılar yargılanmayı cezaevinde bekleyecek

Narkotik polisinin Mağusa Devlet Hastanesi yakınlarında önceki gece şüpheli olarak yol kenarında duran 2 araçta yaptığı aramada, tespit ettiği 1 adet tabanca ve 8 adet canlı mermi ile ilgili tutuklu bulunan Ömer Ocak, Ali Ocak, Juil İslam ve Yaşar Ocak tutukluluk sürelerinin dolmasının ardından dün yeniden yargıç karşısına çıkarıldı.

Polis ekipleri temin edilen tutukluluk süresi içerisinde yaptığı araştırmayı tamamlayarak suç ayrımına giderken olayla ilgili tutuklu bulunan İsmet Sezener suçla bağlantısı olmadığı tespit edilerek mahkemeye çıkarılmadan serbest bırakıldı.

Olayda söz konusu tabancanın kendisine ait olduğunu kabul eden Ömer Ocak ülkede kaçak konumda bulunması nedeni ile 3 ayı geçmeyecek şekilde hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderildi.

Yine olayda tutuklanan Bangladeş uyruklu Juil İslam'ın Nisan ayından beri ülkede kaçak ikamet ettiğinin teslim edilmesi üzerine yargılanmayı tutuklu beklemek üzere cezaevine gönderildi.

Olay sırasında Narkotik polisinin, kullanımındaki HK 495 plakalı aracı aramasına direnerek 2 polisi darp edip şiddet tehdidinde bulunarak yüksek sesle bağırıp çağırıp rahatsızlık yarattığı ve küfür edip italei lisanda bulunduğu iddia edilen Ali Ocak, avukatının cezaevi talebine itirazda bulunmasına rağmen 1 ayı geçmemek sureti ile hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderildi.

Ali Ocak'ın tutuklanmasının ardından Mağusa Polis Müdürlüğü'ne gidip orada bir başka Narkotik polisine şiddet tehdidinde bulunmakla suçlanan Yaşar Ocak'ta cezaevi talebine itirazı olmasına rağmen 46 sabıkası ve 2 benzeri mahkumiyeti olması nedeni ile mahkemenin benzeri suç işleme eğilimi olduğu bulgusu ışığında yargılanmayı cezaevinde beklemek üzere 1 ayı geçmemek şartı ile hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderildi.

Polis müdürlüğünde polise şiddet tehdidi

Olayın soruşturmasını yürüten polis memuru Mehmet Emin Doğan mahkemede verdiği ifadesinde, 28 Ağustos 2018 tarihinde saat 23:30 sıralarında Mağusa'da Devlet Hastanesi'ne giden çift şeritli yolda zanlı Ömer Ocak şoför, İsmet Seziner'in ise yolcu olduğu EZ 444 plakalı araç ile HK 495 plakalı aracın yol kenarında durduğunu ve şüpheli görülen araçların o esnada görevde bulunan Narkotik polisi tarafından arandığını anımsattı.

Polisi gören Bangladeş uyruklu Juil İslam'ın HK 495 plakalı araçta otururken aniden koşarak kaçmaya çalıştığını belirten Doğan, zanlı Ömer Ocak'ın ise tasarrufundaki 1 adet 9mm tabancayı polisi görünce yere attığını belirtti. Tabancaya el konularak EZ 444 plakalı araçta bulunan Ömer Ocak ve İsmet Sezener'in tutuklandığını belirten Doğan, Bangladeşli Juil İslam'ın da boş tarlada tespit edilerek polis ekipleri tarafından tespit edilip tutuklandığını söyledi. Doğan, HK 495 plakalı araç sürücüsü Ali Ocak'ın ise aracın aranmasına direnip 2 polis memurunu darp etmesinin ve bağırıp çağırıp 1 polis memurunu çocuğunu ve eşini öldürmekle tehdit ettiğini kaydetti. Zanlıların tutuklanmasının ardından, zanlı Yaşar Ocak'ın Mağusa Polis Müdürlüğü'ne gittiğini belirten Doğan, Yaşar Ocak'ın ise Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü'nde görevli bir polis memuruna şiddet tehdidinde bulunduğunu, zanlı Yaşar Ocak'ın polis memuruna hitaben " ben çocuk değilim.

Kardeşimin başını yaktın, bende senin başını yakacam. Şimdi içeriye girecen, kardeşimi çıkaracan, çıkarmazsan sana neler yapacağımı tahmin edemezsin" dediğini belirtti.

Polis soruşturmasını tamamladı

Zanlılar haklarında yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından dün ayrı ayrı Mağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Mine Gündüz'ün huzuruna çıkarıldı. Zanlı Ömer Ocak'a "Kanunsuz ateşli silah ve patlayıcı madde tasarrufu ve taşıma" ile "İzinsiz İkamet" suçlamaları getirilirken zanlı hakkında okunan yazılı davayı kabul etti. Zanlı Juil İslam'ın silahla bir bağlantısının olmadığının tespit edilmesinin ardından İslam hakkında "İzinsiz ikamet" suçundan dava okundu.

Polis memuru Mehmet Emin Doğan mahkemedeki ifadesi sırasında zanlı Ali Ocak'ın 6 sabıkası bulunduğunu ve 3 suçtan teminata bağlı bulunduğunu anımsatırken, zanlı Ali Ocak'In hakkında getirilen "Polisi darp görevinden men etmek", "Şiddet tehdidi" , "Rahatsızlık" ve "İtalei Lisan" davalarını kabul etmediğini kaydetti. Polis memuru Doğan zanlı Yaşar Ocak'ın da "Şiddet tehdidi" suçunu kabul etmeyip, hakkında okunan davayı imzalamadığını belirtti.