EĞİTİM
okuma süresi: 8 dak.

Ülkede üstün zekalının tanımı yok, öğretmenine ise iş yok!

Ülkede üstün zekalının tanımı yok, öğretmenine ise iş yok!

Kıbrıs Postası'na konuşan Esra Kebapçı, Türkiye'de Üstün Zekâlılar Öğretmenliği bölümünden mezun olduğunu, ancak ülkemizde kendi mesleğini yapamadığını dile getirdi ve KKTC'de de bir üniversitede de bu bölümün olduğunu, ancak mezunlarına bu alana dair çalışma imkanının olmadığına dikkat çekti.

Yayın Tarihi: 30/10/18 07:51
okuma süresi: 8 dak.
Ülkede üstün zekalının tanımı yok, öğretmenine ise iş yok!
A- A A+
  • Ülkede üstün zekalı çocukların ayrı olarak eğitimine önem verildiği takdirde, önemli bir sorun olan 'beyin göçünün' önüne geçilebileceğinin altını çizen Kebapçı, Kuzey Kıbrıs'ta bir çocuğun üstün zekalı olup-olamayacağına dair test bile yapılamadığına dikkat çekti.

Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Kıbrıs Postası'na konuşan Esra Kebapçı, Gazimağusa'da doğduğunu, Türkiye'de Üstün Zekâlılar Öğretmenliği bölümünden mezun olup,ancak ülkemizde kendi mesleğini yapamadığını dile getirdi. "Sınıf öğretmenliği yapma yetkim de var, ama esas alanım üstün zekâlılar öğretmenliği" diyen Kebapçı,KKTC'de bir üniversitede de bu bölümün olduğunu, ancak mezunlarına bu alana dair çalışma imkanının olmadığına dikkat çekti.

"BAZEN ÖĞRETMENLİĞİ BIRAKMAYI DÜŞÜNÜYORUM"

Türkiye'de 1 yıl üstün zekalılar öğretmenliği yaptığını,ama ailesinin ısrarı neticesinde Kıbrıs'a dönmek zorunda kaldığını işaret eden Esra Kebapçı,"Burada normal sınıf öğretmenliği yapıyorum, üstün zekalılara eğitim veremiyorum. Normal sınıf öğretmenliği yaptığım için asla şikayetçi değilim, fakat üstün zekalı çocuklara eğitim vermeyi, öğrenim gördüğüm işi yapmayı daha doğru buluyorum. Bazen bu nedenle öğretmenliği bırakmayı dahi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"ÜSTÜN ZEKALILARA AYRI EĞİTİM VERİLİRSE BEYİN GÖÇÜNÜ ENGELLERİZ"

Ülkede üstün zekalı çocukların ayrı olarak eğitimine önem verildiği takdirde, önemli bir sorun olan 'beyin göçünün' önüne geçilebileceğinin altını çizen Kebapçı, "Ülkemizde üstün zekalı çok çocuk olduğunu düşünüyorum. Aileler benimle iletişime geçiyor, mecburen yurt dışına yönlendirmek zorunda kalıyorum, çünkü burada öyle bir imkân yok" dedi.

"BAKANLIKTAKİ YETKİLİ ÖĞRETMENLİK YAPMA YETİSİNE SAHİP OLMADIĞIMI SÖYLEDİ"

Devlet bünyesinde üstün zekâlılara eğitim verme imkânının olmadığını, sadece özel eğitim çatısı altında sadece zihin ve işitme engelliler eğitiminin mevcut olduğunu hatırlatan Esra Kebapçı, daha önceden Kuzey Kıbrıs'a geldiğinde, devlet okulunda öğretmen olabilmek içinbir sınava yazılıp, aday listesinde kendi isminin çıkmadığını görünce Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir yetkili ile görüştüğünü ve yetkilinin kendisine "Siz sınıf öğretmenliği yapma yetisine sahip değilsiniz" dediğini iddia etti.

"YETKİLİ ÇOK FARKLI BİR ALANA YÖNLENDİRDİ, AMA O ALAN İÇİN EĞİTİM ALMADIM"

O yetinin ne olduğunu sorduğunda ise geçiştirici cevaplar ve sert bir tavırla karşılaştığını aktaran Kebapçı, konunun üzerine gittiğinde ise, yetkilinin özel eğitime girmesi gerektiğini söylediğini belirtti. "O bölümde sadece zihin engellilerin olduğunu söyledim olsun o bölüme girersin dediler. O bölüm için sadece 1 ders eğitim aldığımı ve o alana nasıl hakim olabilirim diye ifade ettim. Zaten istesem o bölümü okurdum, "Zamanla alışırsın" dedi" diye konuşan Esra Kebapçı, o bölümü istemediğini, çünkü hem başkasının hakkına girmenin doğru olmadığını, ayrıca o alan için eğitim almadığına dikkat çekti.

"BİRİLERİ BİR ŞEY BAŞLATSA BİLE, YENİ GELEN HÜKÜMETLER DEVAM ETTİREMİYOR"

"Bu anlayışla sorunlar düzelmeyecek, açıkçası bu konuda biraz umutsuzum, biraz da küsmüş durumdayım" ifadelerini kullanan Kebapçı, üstün zekalılara yönelik eğitim konusunda önceden bu konuyla ilgili adımların atıldığını, ancak şu anda bir gelişmenin olmadığını kaydetti ve "Hükümetimiz sürekli değiştiği için, birileri bir şey başlatsa bile, yeni gelen hükümetler devam ettiremiyor. Şimdi başlatsalar bile ilerletebilecekler mi acaba diye kestirmek mümkün değil, onun garantisini de kimse veremiyor" dedi.

"AİLELERİN İLK TANISI ÇOK ÖNEMLİ"

Bir çocuğun üstün zekalı olduğunun nasıl anlaşabileceğini anlatan Kebapçı, bu noktada ailelerin ilk tanısının çok önemli olduğunu işaret ederek şöyle konuştu: "Benim çocuğum üstün zekalı olabilecek ne yapıyor" diye sorgulaması yapması gerekiyor. Üstün zekalı çocuklar çok erken yaşta yürüyebilir, normalden daha önce konuşabilir. Ayrıca kelime hazneleri çok geniş; bir yetişkinin kullandığı, hatta bazen daha bile fazla kelime ile konuşabiliyorlar. Normal çocuklara göre yaratıcılıkları daha fazla gelişmiş olabiliyor. Ama istisnalar da olabiliyor, mesela Albert Einstein 4 yaşına kadar konuşamamıştı ve ona aptal muamelesi yapılmıştı, hiçbir zaman konuşamayacağı söylenmişti, ama Einstein zekâsı ile halen daha bahsedilen kişilerden bir tanesi"

"KKTC'DEKİ HASTANELERDE TEST YAPILAMIYOR"

Ayrıca, çocuğun üstün zekalı olduğuna dair testleri öğretmenlerin değil psikologların yaptığının altını çizen Esra Kebapçı, "Biri sözel birisi de yazılı olan iki test var. Bu testlerin sonucuna göre psikologlar puanlamasını yapıyor. Ayrıca psikologların da bu testi yapabilme yetkisi olması gerekiyor, bildiğim kadarıyla KKTC'deki hastanelerde bu test yapılmıyor. Çünkü psikoloğun o eğitimi almış olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'DE BİRÇOK OKUL VAR"

Üstün zekalıların eğitiminin nasıl olması gerektiğini de aktaran Kebapçı şöyle konuştu: "Üstün zekalılara baktığımızda, bu çocuklar kendilerini normalleştiriyorlar; üstün zekaya sahip olmalarına rağmen, normal zekalı çocuklar gibi davranıyorlar. Ama eğitim olarak farklılaştırılmış sınıfa ihtiyaç duyuyorlar, yani bazı derslerden çocuk çekilebiliyor. Örnek verecek olursak, üstün zekalı bir çocuğun beşinci sınıf matematik eğitimi alması gerekirken birinci sınıf matematik dersi görmesi çocuk için de sıkıcı hale gelebiliyor ya da sınıftaki diğer arkadaşlarıyla uğraşmaya başlıyor, bu defa çocuk "Yaramaz" tanısını almaya başlıyor.Üstün zekalılara eğitim konusunda Türkiye'de birçok okul var. Dünyanın diğer ülkeleri de bu konuya önem veriyor. Özellikle Finlandiya, İsveç bu noktada kendini aşmış durumda. Türkiye bu ülkelere nazaran yine ilerlemeye çalışıyor.

"EN AZINDAN HAFTADA BİR GÜN DEVLET İMKÂN SUNMALI"

Ancak Kuzey Kıbrıs'ta en azından haftanın belirli günlerinde üstün zekalı çocuklar buluşabilse, ben velilerin bunu reddedeceğini düşünmüyorum. Ülkemizde zaten her şey çocuk odaklı, herkes evladım iyi olsun odaklı ilerliyor. En azından haftada bir gün devlet imkân sunmalı.

"ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN BİLGİ KATILIMINDAN ÇOK GÜZEL ŞEYLER ÇIKABİLİYOR"

Türkiye'de çalıştığım kurumda üstün zekalılar bir aradaydı ve bu durum çocuklar için çok iyiydi. Onların bir arada olması, birbirleri için de verimli oluyor. Hem fikir alışverişi hem yaratıcılık boyutunda hem hayal güçleri gelişmiş oluyor, yani üstün zekalı çocukların bilgikatılımından çok güzel şeyler çıkabiliyor"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.