TÜRKİYE
okuma süresi: 9 dak.

Antalya'da hortumlar neden arttı?

Antalya'da hortumlar neden arttı?

Uzmanlar Akdeniz'in, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek kuşakların başında geldiğini belirterek, Batı Akdeniz'de yaşanan hortum ve sel gibi afetlerin şiddetinin artacağına dikkati çekiyor.

Yayın Tarihi: 08/02/19 12:32
okuma süresi: 9 dak.
Antalya'da hortumlar neden arttı?
A- A A+

Peki, Antalya'da hortumlar neden arttı? Uzmanlar özellikle hortum afetleri konusunda, "çevresel sorunlar, küresel ısınma ile ortaya çıkan küresel basınç sistemlerindeki değişiklikler, sera gazının denizlerde yol açtığı sıcaklık, bunun sebep olduğu basınç farklanmaları, ani sıcaklık değişiklikleri, bu tür felaketleri zaman zaman yaşatır" diye konuşuyorlar.

İklim değişikliğinin en çok yaşanacağı bölgelerin başında Akdeniz'in geldiğinin açıklanmasının ardından Antalya, hortumun yıkıp geçtiği çok sayıda afete ev sahipliği yaptı. En fazla can ve mal kaybına yol açan son hortum, bugün yani 2019 yılının 24 Ocak günü meydana geldi.

Özellikle Batı Antalya'yı vuran hortumlar, bölgede can ve mal kaybına neden olmaya devam ediyor.

Dün yine Kemer, Kumluca, Finike ve Kaş'ta meydana gelen hortum felaketinde 1 kişi hayatını kaybederken 20 yaşında bir üniversite öğrencisi kayboldu, 1'i ağır 11 kişi de yaralandı.

Bölgede hortum nedeniyle büyük maddi hasar da meydana geldi. Peki, uzmanlar hortumların yol açtığı afetlerin artışı konusunda neler diyor?

ÖNLEM ALMADA YETERSİZ KALIYORUZ

İklimler olumsuz yönde değişmeye devam ettikçe de kışın hortumlar, seller, fırtınalar, yazın ise susuzluk, kuraklık ve orman yangınları artmaya devam edecek.

Bonn'daki BM İklim Değişikliği Konferansı'nda yapılan açıklamada Türkiye'nin dünyada iklim değişikliğine karşı önlem almada 56 ülkenin içinde 47'inci sırada olduğuna dikkat çekilirken, özellikle Antalya bölgesinde 2001 yılından bu yana meydana gelen hortum sayısındaki önemli bir artışın nedenleri de uzmanlar tarafından tartışılıyor.

YAĞIŞ VE SICAKLIK REJİMİ DEĞİŞTİ

Peki, son yıllarda ve özellikle Eylül - Kasım aylarında Akdeniz ve Ege kıyılarımızda meydana gelen hortumlar sayıca ve etkisi açısından neden arttı? Uzmanların da dikkat çektiği bu değişim konusunda uzmanlar çok çeşitli görüşler ortaya koyuyorlar.

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin İncecik hortumların artış nedenlerini şöyle açıklıyor:

"Türkiye'de 1818'den bu yana kayıtlı 385 hortum olayı var. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ne göre de 2001'den bu yana önemli bir artış gözleniyor. Peki eskiden yoktu, şimdi neden oluyor? Bu sorunun cevabını şöyle verebiliriz: Türkiye'nin yağış rejimi değişti.Bir ayda beklenen yağış bir günde yağıyor. Bunların sayısı artmaya başladı. Sadece hortum değil, tüm bu hadiseler özellikle son 30 yıl içinde ciddi artış gösteriyor. 1980'lerde dünyada yılda ortalama 40 civarında sel oluyordu. Şimdi bu sayı 200'e çıktı. Giderek bu tür fırtınalar artıyor. Güneydoğu Avrupa ve Türkiye en çok etkilenecek coğrafya. Çok dinamik bir bölgede yaşıyoruz. Güney Fransa, İtalya ya da İspanya'daki iklim şartlarından çok farklı. Türkiye'de hem sıcaklık artıyor, hem de yağış rejimi değişiyor."

EN ÖNEMLİ METEOROLOJİK AFET

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. İhsan Bulut ise, Antalya'nın Kumluca, Finike ve Demre ilçelerini vuran 2018 yılındaki hortum felaketleriyle ilgili bölgede araştırmalar yapmış ve olayı çok yönlü araştıracaklarını söylemişti.

Hortum nedeniyle zarar görenlerle görüşerek, yaşadıkları hakkında bilgi alan Prof. Dr. Bulut, afetin oluşum nedenlerini değerlendirmişti.

Prof. Bulut, "13 Kasım tarihinde saat 21.30 Kumluca'nın Mavikent Mahallesi Yalı Caddesi aile çay bahçesi sahilinde, 21.40 sıralarında Finike Adalet Sarayı karşısı sahilde ve buna yakın zamanda Demre ilçesi Beymelek Mahallesi'nde adeta eş zamanlı başlayan ve gelişen tahripkar hortum oluşumları, ülkemizde son yıllarda yaşanan en önemli meteorolojik afetlerden birisi olarak değerlendirilmektedir" diye konuştu.

BİRÇOK ETKEN SÖZ KONUSU

Dün meydana gelen hortumdan önce Kumluca, Finike ve Demre'de meydana gelen meteorolojik afetlerin 3 farklı ilçede, birbirine yakın zamanlarda olduğunu, bunun sonucunda tarım alanlarında, yerleşim yerlerinde, yol, ulaşım ve elektrik sistemlerinde önemli ölçüde tahribat meydana getirdiğini söyleyen Bulut, dünyada sıklıkla yaşanan bu doğal afetin son zamanlarda Türkiye'de de duyulmaya başlandığını aktardı.

Hortumun nedenlerinin detaylı olarak araştırılacağını vurgulayan Bulut, "Yöremizde yaptığımız görüşmelerde, anlıyoruz ki son 50 yılda gerçekleşen en yıkıcı, en tahripkar hortum olayı bu. Meteorologlar, afet bilimciler, diğer taraftan coğrafyacılar olarak biz de çevreden kaynaklanan, çevresel sorunlar, küresel ısınma ile ortaya çıkan küresel basınç sistemlerindeki değişiklikler, sera gazının denizlerde yol açtığı sıcaklık, bunun sebep olduğu basınç farklanmaları, ani sıcaklık değişiklikleri, bu tür felaketleri zaman zaman yaşatır. Bu konular, detaylı değerlendirilecek" dedi.

Bulut, Türkiye'nin güney kıyılarının tropikal hava kütlelerinin ve cephe sistemlerinin etkisine girerek, hem dinamik hem de termik koşulların sıklıkla tetiklediği meteorolojik felaketlerle karşılaşma riskinin artacağına dikkati çekti. Bulut, şöyle devam etti: "Nitekim deniz ve okyanus sularının 27 santigrat dereceyi aştığı durumlarda ortaya çıkan bu fırtınaların tekrarlanma sıklığının yüzde 50 oranında artacağı ifade edilmektedir."

TÜRKİYE YARI TROPİK İKLİME GİRDİ

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen ise, "Dünyanın çeşitli yerlerinde yarı tropik iklim özelliklerinden biri sayılan hortumları görmemiz Türkiye'de değişen iklimin habercisi. Türkiye yavaş yavaş yarı tropik iklime girdi. Değişen iklimle birlikte önümüzdeki süreçte şiddetli hortumlar ve dolu yağışı, gök gürültüsü, yıldırım görmeye başlayacağız. Bunlara alışmalıyız" dedi.

RADARLAR HORTUMLARI GÖRMÜYOR

ITÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise Türkiye'deki meteorolojinin hortum tahmini yapmak konusunda yetersiz olduğunun altını çizerek, "Meteoroloji radarları dağların başına kuruluyor ve bu nedenle aşağısını göremiyor. Bir operasyon prosedürü de yok. Afet eğitimi, hortum dahil tüm afetleri kapsamalı. Hortum, daha sıcak ve nemli olduğu için denizde oluşup karaya vuruyor, Sıcak suyun üzerinde olmadığı için karaya vurunca enerjisi çabuk bitiyor. Kara hortumu daha uzun sürelidir" dedi.

Öte yandan, Türkiye'nin de dahil olduğu 110 ülkenin katılımıyla hazırlanan "Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli'nin 5. Değerlendirme Raporunda, denizden gelecek doğal felaketlere dikkat çekiliyor. Raporda, deniz seviyesinin bugünkünden 5-10 metre daha fazla yükseleceği vurgulanarak, kasırga, sel, hortum gibi doğal felaketlerin artacağı dile getiriliyor.

KÖMÜR SANTRALLERİ BÜYÜK TEHDİT

Birçok ulus iklim değişikliği ile mücadelede fosil yakıtlardan çıkışın önemini fark ederek adımlar atmaya başlamışken Türkiye'de 10'u ithal kömüre dayalı üretim yapan 26 kömür yakıtlı termik santral bulunuyor ve EPDK tarafından izin süreçleri başlatılmış, 60 yeni kömür yakıtlı termik santral projesi mevcut.

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Avukat Deniz Bayram, tüm dünya hızla kömürü terk etmeye başlamışken rakamlarla Türkiye'de elektrik üretiminde kömürün payının giderek artmasını değerlendirdi.

Bayram, Türkiye'nin kömürden çekilmesi bir yana özellikle son yıllarda elektrik piyasasının serbestleştirilmesi sürecinde mevcut enerji santrallerinin özelleştirilmesinin yanı sıra, kömür yakıtlı termik santrallerin yapımına ilişkin çeşitli hukuki ve ekonomik teşvik mekanizmalarının kurulduğunu ve bu durumun enerji üretiminde kömürün payını arttırdığının altını çizdi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.