İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Talat: Sesimiz daha gür çıkmalı

"Sesimiz daha gür çıkmalı"

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ABD'den sürece müdahale etmesini değil, daha fazla ilgi göstermesini istediklerine işaret ederek, bunun 2004'den beri öne sürülen bir devlet politikası olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 30/09/09 20:28
okuma süresi: 11 dak.
"Sesimiz daha gür çıkmalı"
A- A A+

Uluslararası topluluğun değişik düzeylerde sürece katılmasını isteyen Türk tarafının hakemlik rolü üstlenenlerden öneri beklemediğine dikkat çeken Talat, "Biz İngiltere'den de, ABD'den de daha fazla katkı, destek istiyoruz; ama müdahale edip, bize çözüm empoze edin değil bizim talebimiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İngiltere ve ABD gezisiyle ilgili olarak bugün Cumhurbaşkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenledi. ABD'ye gitmeden önce ziyaret ettiği İngiltere'de devam eden 2 önemli dava, Oramslar ve direkt uçuşlarla ilgili davalar hakkında avukatlarla görüştüğünü söyleyen Talat, Washington'da Uluslararası İlişkiler Konseyi'ndeki bir yuvarlak masa toplantısına katılıp, Kıbrıs konusunda bilgi verdiğini belirtti.

Bazı senatörlerle de bir araya geldiği Washington'un ardından gittiği New York'ta İngiltere, İsveç, İspanya, Katar ve Hollanda Dışişleri Bakanlarıyla görüştüğünü kaydeden Talat, Rum yanlısı olarak bilinen İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Moratinos ile görüşmenin ise, gelecek dönem AB Başkanı olacak İspanya ilk teması kurmak açısında ayrı bir önem taşıdığını söyledi.

Talat, New York'ta ayrıca BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un yanı sıra Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile görüştüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas'ın BM Genel Kurulu çalışmalarında BM parametrelerini değiştirme girişimlerinin dikkat çekici olduğunu söyledi.

Hristofyas'ın Genel Kurul'da yaptığı konuşmada BM'nin bilinen, yerleşmiş parametrelerinden en önemlisi sayılan ve 23 Mayıs'ta da liderlerin üzerinde anlaştığı "Nasıl bir Kıbrıs kuracağız? Nasıl bir çözüme varacağız?" konusunu çarpıttığını kaydeden Talat, Rum liderin Türkiye'yi mutad bir şekilde işgalci olarak suçlamasının yanı sıra, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin evrim yoluyla bir federasyona dönüşeceği ve varılacak federasyonun da 2 otonom bölgeden oluşacağı yönünde bir söylem ortaya koyduğunu belirtti.

Talat, "Bizim üzerinde anlaştığımız 2 kurucu devlet, siyasi eşitlik, Kıbrıs Türk ve Rum Kurucu Devletleri gibi temel hususları göz ardı eden ve kendine göre yorumlayan, aslında BM parametrelerini değiştirmeye teşebbüs eden bir yaklaşımdır. Bunu hoş karşılamamız mümkün değil" dedi.

New York'ta bulunduğu süre içinde Hristofyas'ın bu yakışıksız tutumuna dikkat çektiklerini ve kabul edilemez olduğunu BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'a ilettiklerini söyleyen Talat, BM'nin 40 kusur yıldır devam eden müzakere sürecinde oluşturmuş olduğu ve Güvenlik Konseyi'nin onayladığı parametrelerin değiştirilmesine önce Ban'ın karşı durması ve uyarması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Talat, BM'nin bu durum karşısında son derece pasif bir pozisyon sergilediğine işaret ederek, "Öylesine pasif bir duruş sergilemektedir ki, BM Güvenlik Konseyi'nin onayladığı ve tarafların kabul ettiği varsayılan hususlarda bile Rum tarafının değiştirme girişimlerine karşı sessiz kalmaktadır. Bu, BM sürecine hem güveni sarsıyor, hem de Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştırıyor" dedi.

Rum tarafının sürekli olarak uluslararası avantajlı konumunu kullanarak, bulunduğu pozisyonu yukarı çekmeye çalıştığını kaydeden Talat, buna karşılık uluslararası toplumun kalbinden ve beyninden ses çıkmadığını belirtti.

Talat, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'u Kıbrıs'a davet ettiğini ancak Ban'ın henüz böyle bir planı bulunmadığını söyledi. Rum basınında iddia edildiği gibi Genel Sekreterin Kıbrıs'a gelme yönünde bir hazırlığı bulunmadığını söyleyen Talat, Türk tarafının ısrarı sonucunda Ban'ın bu daveti değerlendireceğini sandığını ifade etti.

23 Mayıs anlaşmasını saptırmaya çalışan Rum Yönetimi'nin, BM'nin yerleşmiş parametrelerine karşı başlattığı savaşı kesinlikle önlemek gerektiğini kaydeden Talat, "Bunu önleyecek olan da biz değiliz. BM'dir. BM, bu pervasızlığı tolere etmemelidir; aksi takdirde en baştan başlayacağız" şeklinde konuştu.

Talat, Rum tarafının kabul ettiği halde hiçbir Rum belgesinde "kurucu devlet"ten bahsedilmediğine işaret ederek, "Hade ondan cırladı. Otonom bölge de insaf. 1974'e gittik demektir bu. Olacak iş değil. BM'nin buna dur demesi lazım. Eğer dur demezse, arsızlığın önüne geçilmez" dedi.

Gazetecilerin sorusu üzerine, Rum Ulusal Konseyi sonrasında tutum değiştiren Hristofyas'ın o güne kadar bu ölçüde çözüm ve müzakere açısından olumsuz bir pozisyonda olmadığına dikkat çeken Talat, muhalefet edenleri tatmin etmek için pozisyonunda değişiklikler yapma durumunda kalan Rum liderin, "her şeye rağmen halen çözüm isteyen bir lider" olduğunu düşündüğünü söyledi.

Talat, "Ama bunu başarabilecek mi? Karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme ulaşabilecek mi? Başarabilmek için cesur olmak lazım. Başarabilmek için gürültü çıkaranlara kapılmamak lazım. Aynı şey bizde de oluyor. Onlara kapılacak olursak, hiçbir iş yapamayız demektir" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını korumakla yükümlü olan Türk tarafının müzakereleri iyi niyetle sürdürüp, çözüm için çalışmaktan yana olduğunu kaydeden Talat, "Burada kilit, benim Hristofyas'ın çözüm isteyip istemediğine inanmam değil; meseleyi, müzakere sürecini doğru yönetmemdir" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Talat, müzakerelerin akıbeti ve Türk tarafının pozisyonunda olası bir değişikliğe ilişkin soruyu yanıtında, "Biz anlaştığımıza sadığız. Tek egemenlik ve tek vatandaşlık konusuyla ilgili bütün eleştirilere rağmen geri adım atmadık. Kıbrıs Rum tarafı ise, eleştirildiği her konuda geri adım atıyor" dedi.

Konuyu Rum Yönetimi Lideri Hristofyas ile gerçekleştireceği görüşmede ele alacağını kaydeden Talat, müzakere masasına iki otonom bölge için oturmayan Türk tarafının bunun için müzakere etmediğini söyledi. Talat, "Önemli olan ne görüştüğümüzdür. Bunun ifade ediliş şekli Rum tarafında böyle olabilir" şeklinde konuştu.

Rum tarafının tutumunda ısrarcı olması halinde Türk tarafının pozisyonunun ne olacağının sorulması üzerine Talat, "Biz otonom bölge müzakeresi yapmıyoruz. Biz 2 kesimli, 2 kurucu devletin olacağı bir federasyon görüşüyoruz. Biz bu çizgide devam edeceğiz. Bizim taahhüdümüz budur" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Talat, Rum tarafının iyi niyet göstergesi olarak Maraş'ı talep etmesinin hatırlatılması üzerine, "Kendi iyi niyetini nasıl gösterecek. Direkt uçuşlar konusundaki davanın Türk tarafının aleyhine sonuçlanması için canını yedi. İyi niyet gösteremez miydi? Kendisi ne kaybedecekti?" şeklinde konuştu.

Talat, Maraş'ın 1999'dan beri bütünlüklü bir çözümde "toprak" konusunun parçası olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, gazetecilerin bir başka sorusunu yanıtlarken, Rum Yönetimi'nin önce BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile görüşmesini engellemeye, daha sonra da görüşme tarihini değiştirmeye çalıştığını söyledi. Talat, Rum Yönetimi Lideri Hristofyas ile Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen konuşmanın da Rum tarafının zihniyetini en iyi şekilde yansıttığını belirtti.

Rum tarafının, BM'nin, uluslararası toplumun sürece katkı koymasını istemediğini hatırlatan Talat, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Talat, "Uluslararası toplumdan kaçıyor. Uluslararası toplumun katılımından kaçıyor ama biz de meydanı boş bırakmayacağız. Uluslararası toplumun olduğu her yerde bizim de olmamız lazım" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türkü'nün uluslararası alanda sesinin daha gür çıkması gerektiğini söyledi.

BM ve Brüksel'de daha fazla bulunarak, Kıbrıs gerçeklerinin anlatılması gerektiğini kaydeden Talat, şöyle devam etti:

"Rum tarafı istediği kadar Kıbrıslı çözüm desin. Kıbrıs sorunu uluslararası bir sorundur. Uluslararası bir sorunu, 'değil' diyerek uluslararası olmaktan çıkaramazsınız. O nedenle bu uluslararası sorunu bizim yalnız bırakmamamız lazım. Her aşamada bulunmamız lazım."

Talat, Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'ün İKÖ zirvesine katılmamasının hatırlatılması üzerine, "İKÖ önemli bir örgüttür. Bizim sesimizin duyulduğu tek uluslararası örgüttür neredeyse. Kıbrıs Türkü'nün gözlemci üye olduğu bu platformu kesinlikle boş bırakmamak lazım. Ben Dışişleri Bakanı'nın niçin orada olmadığını bilmiyorum" dedi.

Görüştüğü bütün dışişleri bakanlarından Kıbrıslı Türkler'in politikalarının artık daha iyi anlaşıldığı izlenimi edindiğini kaydeden Talat, bu nedenlerden dolayı daha fazla temasın şart olduğunu belirtti. Talat, "Arkasını kesmeden bunu sürdürmek lazım. Devletlerin bunu yapması gereken makamları vardır. Bu makamların bu işlere konsantre olması lazım şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ABD'den daha fazla ilgi talebiyle ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine, kendisinin müdahale değil, daha fazla ilgi talebinde bulunduğunu ve bunun 2004'den beri devlet politikası olduğunu söyledi.

Sadece Kıbrıs Türk tarafının değil, Türk tarafının ABD'nin sürece daha aktif katılımını istediğini kaydeden Talat, "Çünkü çözüm istiyoruz. Sonuç almak istiyoruz" dedi. Talat, şöyle devam etti:

"ABD'nin süper güç olarak konuyla ilgilenmesinin bu anlamda katkısı olacağını düşünüyoruz. Biz çözümün hızlı, erken olması gerektiğinin o aktörler tarafından ısrarla tekrarlanması halinde sürecin hızlanma olasılığının yüksek olduğunu düşünüyoruz. ABD bu bakımdan önemli."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.