Müzakerelere devam edilecek

Son olarak 17 Eylülde 42. kez bir araya gelen ve yurt dışı temaslar nedeniyle müzakerelere ara veren liderler, yarın Lefkoşa ara bölgede saat 10.00'da 43. kez buluşacak.

Liderler, 17 Eylüldeki görüşmede, müzakereleri hızlandırmayı ve ekim ayında haftada iki kez görüşmeyi kararlaştırmış ve görüşme takvimini belirlemişti.

Yarınki görüşmenin ana gündemini, "Yönetim ve Güç Paylaşımı" ana başlığı altında bulunan "Yürütme" konusundaki öneriler tutacak.

Ayrıca Türk tarafı, yarınki görüşmede, Rum tarafının müzakere sürecini yıpratma faaliyetlerini de gündeme getirmeye hazırlanıyor. Bunlar arasında, Rum Ulusal Konseyinin kararları, Rum lideri Hristofyas'ın BM Genel Kurulundaki konuşması ve Güney Kıbrıs'ta BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer ve ekibiyle ilgili sürdürülen olumsuz kampanya yer alıyor.

Bu arada liderlerin temsilcileri Özdil Nami ile Yorgos Yakovu, "Yürütme" konularındaki önerileri görüşmek ve teknik yanlarını ele almak üzere uzman ekipleriyle birlikte bugün toplantı yapacak.

-"YIPRATMA FAALİYETLERİNİN ETKİSİ ALTINDA"-

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, bugünkü haftalık basın brifinginde, "Bu hafta yapılacak görüşmelerin gündeminde yürütme konusuyla ilgili olarak sunulan karşılıklı önerilerin değerlendirmesi yer almakla birlikte, bu görüşmenin Rum tarafının müzakereleri yıpratma faaliyetlerinin etkisi altında yapılacak olmasını da dikkate almak gerekmektedir" dedi.

Erçakıca, son görüşmeden bu yana, özellikle Rum Ulusal Konseyi toplantılarından sonra Rum tarafının uluslararası platformlarda Türkiye aleyhinde sürdürdüğü kampanyaları hızlandırdığını, Hristofyas'ın, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada, daha önce KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la mutabık kaldığı çözüm ilkelerine ters düştüğünü hatırlattı.

"Bu çabalarıyla Rum tarafı, Kıbrıs sorununa görüşmeler yoluyla çözüm aramak yerine, görüşme sürecinin itibarını zayıflatmakta ve sürece zarar vermektedir" diyen Erçakıca, Güney Kıbrıs'ta Downer ve ekibiyle ilgili sürdürülen olumsuz kampanyaya da dikkati çekti.

Erçakıca, basın ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülebilecek bu kampanyaya, Rum siyasi liderlerinin de katılmaya başlamasının dikkati çektiğini belirterek, bunun da görüşme sürecine büyük zarar verdiğinin göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

AA