İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Kiprianu: Anahtar Türkiye'nin elinde

"Anahtar Türkiye'nin elinde"

<P>Kiprianu çözümsüzlüğün bedelini sadece Kıbrıslı Rumlar değil Kıbrıslı Türklerin de ödeyeceğini söyleyerek, Türkiye'nin de AB konusundaki engeli aşamamış olacağını belirtti. </P>

Yayın Tarihi: 09/10/09 07:00
okuma süresi: 10 dak.
"Anahtar Türkiye'nin elinde"
A- A A+

Avrupa Parlamentosu'nda 7 Ekim tarihinde "Kıbrıs Sorunu'nda gelişemeler ve Türkiye'nin giriş süreci" konulu bir konferans gerçekleştirildi. AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, GUE/NGL (Birleşik Avrupa Solu'nun Konfederal Grubu/Kuzey Yeşil Sol) Başkanı Lothar Bisky ve diğer politik grupların temsilcilerinin katıldığı konferansta Kıbrıs sorunundaki gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği süreci konuları ele alındı. Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olarak gösterildiği konferansta, Türkiye'nin AB'ye verdiği taahhütleri yerine getirmesi gerektiğini savunulurken, "AB'ye üye bir ülkenin askeri istilası hem AB'ye uygun değildir hem de uluslararası hukuka aykırıdır" şeklinde mesajlar verildi. AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu 'Kıbrıs Sorunu'nda çözümün anahtarının Türkiye'nin elinde olduğunu söyledi.

AB'ye güven mesajları
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Kıbrıs Sorunu'nun çözümü konusunda en iyi müşterek bir yolun bulunması gerektiğini söyledi. AB'nin, görüşlerin güçlü bir şekilde sonuçlandığı bir ortam olduğunu belirten Kiprianu, AB'nin insanlar için haklar sağlamaya çalıştığını kaydetti. AB'nin global bir ekonomik krizin ortasında olduğunu söyleyen Kiprianu ekonomi konularında da muhalefetlerin politikalarını değiştirmediğini ve hala açmaza giren politikaları düşündüklerini söyledi. Akel olarak buna karşı olduklarını dile getirdi. Kiprianu, "Siyasi düzeye baktığımızda da sözde yenidünya düzeni, Birleşmiş Milletler uluslararası yasaları ihlal etmeye çalışıyorlar" diyerek, NATO'ya da eleştiride bulundu. Terörle mücadele adı altında NATO'nun barış ve ortaklık gibi sözler ettiğini söyleyerek emperyalist güçlerin bu konuda çok tutarlı olduklarını ve anlaşılmaz bir çaba sarf ettiklerini kaydetti.

Kıbrıslı Türkler Türkiye garantörlüğüne ısrarlı
Kıbrıs'ta Kıbrıslı Rumlar'ın gerçek özgürlük için çalıştığını savunan Kiprianu "Kıbrıs halkının özgürleştirilmesi Kıbrıs halkının çabasıdır. Başkanımız bunun için büyük çaba gösterdi" diyerek Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın 2008 Eylül'ünde başlayan görüşmelerine işaret etti. Kiprianu, iki kesimli iki toplumlu federal bir çözüm ve siyasi eşitlik bazında bir çözümün amaçlandığını anlattı. AKEL olarak Kıbrıs'ta tek uluslu ve tek egemen bir devlet öngördüklerini söyleyerek bazı görüş farklılıklarının olduğunun da altını çizdi.

Kıbrıslı Türklerin Türkiye'nin garantörlüğüne ısrarlı olduğunu söyleyen Kiprianu, bunun kabul edilemeyeceğini belirterek, "AKEL olarak AB üyesi bir ülkenin askeri garanti rejimi altında korunmasına anlamıyoruz. Amaç kısa vadede askeri birliklerin çekilmesidir. Uzun zamandır devam eden sorunlar prensiplere saygı görülürse çözülebilir. Türk tarafı bunu kabul etmiyor." dedi.

Senato önerisi, işbirliğini önler
Kiprianu, liderlerin görüştüğü konularda eşit sayıda görüş ayrılığı ve görüş birliğinin sağlandığını ileri sürerek, birinci görüş farklılığı olarak hükümet sistemini gösterdi. Hristofyas'ın Cumhurbaşkanı ve Başkan yardımcısının halk tarafından seçilmesini, Kıbrıs Türkleri ve Rumları'nın ortak listeden seçilmesini teklif ettiklerini ancak Kıbrıs Türk toplumunun Cumhurbaşkanı ve Başkan yardımcısını senato tarafından seçilmesini istediğini kaydetti. Kiprianu o zaman ideolojik düşmanlığın artacağını ileri sürerek, "Kıbrıs Türkleri'nin kaygısı çok az sayıda olmalarından dolayıdır. Kıbrıs Türkleri'nin senato önerisi ise işbirliği yapılmasını önler. Kıbrıslı Türkler senatoda eşit sayıda temsil edilmek istiyor. Bu da görüşmeleri negatif etkiliyor" dedi.

Türkiye inatçı tutum sergiliyor
Mülkiyet konusundaki açıklamalarında ise hangi senaryoya kimin karar vereceği konusunda farklılık olduğunu söyleyen Kiprianu, Orams davası ile ilgili kararın Kıbrıs Rumları tarafının pozisyonunu teyit eder görüntüde olduğunu savundu. Türk tarafı için hayati tarihler söz konusu olduğuna dikkat çeken Kiprianu, Türk tarafının elinden geleni yapması gerektiğini söyledi. "Akel olarak en kısa zamanda bir çözümün olmasını istiyoruz. Kıbrısı birleştirecek, bağımsız, federal ve askerden arınmış Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler kararlarına bağlı çözüm istiyoruz" dedi. Ankara'nın askerden arındırılması ve emniyet konularında olumlu katkılarını bekliyoruz. Olmuyor." dedi. Kiprianu, Türkiye'nin inatçı durumunun çözümü daha da zorlaştırdığını savundu.

Türkiye'nin AB'ye katılma amacını desteklediklerini belirterek ancak, Türkiye'nin AB'ye verdiği taahhütleri yerine getirmesi gerektiğini söyledi. "Bir üye ülkenin askeri istilası hem Abye uygun değildir hem de uluslararası hukuka aykırıdır" dedi.

Bisky: işgal kabul edilir değil
Birleşik Avrupa Solu'nun Konfederal Grubu/Kuzey Yeşil Sol) Başkanı Lothar Bisky uzun yıllar boyunca Akel ile işbirşliği yürüttüğünü söyledi. AB solunun konfederal bir grup olduğunu kaydetti. Bisky, görüşmelerin bu kadar uzun sürmesinin eleştirildiğini söyleyerek, Almanya'nın durumunu örnek gösterdi. Almanya'nın birleşmesinin aceleye geldiği yönünde açıklamalarda bulunan Bisky, daha sonra yapılan hataları düzeltmekle uğraşıldığını işaret ederek, günümüzdeki nesillerin bu hataları göreceğini ve gelecek nesillerin de zorluk yaşayacağını kaydetti. Türkiye konusunda da ciddi açıklamalar yapan ve Türkiye'ye sert eleştirilerde bulunan Lothar Bisky, "Alman Parlementerlerin Avrupa Heyeti ile birlikte Türkiye'ye gittik ve farklı görüşmelerde bulunduk. Fakat ordaki görüşmeler beni tatmin etmedi. Kıbrıs konusunun lafı edilmedi. Fırsat varsa konuyu ele almak lazımdır. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılması taraftarıyım. Ancak askeri olarak işgal etmiş durumda olması kabul edilebilinir değildir. Umuyoruz Türkiye hükümeti bu gerçeği kabul eder. Aksi mümkün değildir." dedi.

Maraş meşru sahiplerine iade edilsin
Birinci oturumun ardından soruları yanıtlayan Kiprianu, çözümün zamana bağlı olmadığını iki tarafın pozisyonlarıyla ilgili olduğunu olduğunu söyledi. Türkiye'nin bugün ifade ettiği kararlardan vazgeçtiğini söylerse ancak çözüm olabileceğini, aksi halde Aralık ayına kadar sorunun çözülmeyeceğinin görülmediğini kaydetti.
Maraş konusunda ilginç istekte bulunan Kiprianu, "Eğer, Türkiye bir iyi niyet jestinde bulunursa ve Maraş'ı meşru sahiplerine iade ederse bu gelişmelerde ivme sağlanacaktır " dedi. Kiprianu, Annan planı konusunda da sert eleştirilerde bulundu. "Annan Planı yanlı bir plandı. Kıbrıs Rumları reddetti ve tekrardan masaya getirilemez. Avrupa yasalarını görmezden geliyordu. Ortak evimizin çocuklarıyız. Kıbrıs sorununu kendi çıkarımıza uygun şekilde çözmemiz gerekiyor. Bu planın tekrar masaya getirilmesini istemiyoruz" dedi.

İngiliz üslerinin adadan çekilmesi için savaşacağız
Adada bulunan ingiliz üsleri konusunda da çarpıcı açıklamalarda bulunan Kiprianu, İngiliz üslerinin adadan kaldırılması gerektiğini ve ülkenin bağımsız ülke olmasını istediklerini savunarak, "Askeri üsler ya saldırı için ya da komşulara casusluk için olur. Bu konuda ısrarcıyız. İngiliz üslerinin adadan çekilmesi için savaşmalıyız. Ancak iki cephede birden savaşırsak bu bizi esas sorundan uzaklaştıracaktır. Kıbrıs Sorunu'nun çözümünden sonra Kıbrıslı Tük yoldaşlarımızla İngiliz üslerinin adadan çekilmesi için çalışacağız" dedi.

Anahtar Türkiye'nin elinde
Kiprianu, Kıbrıs sorununun çözümünde anahtarın Türkiye'nin elinde olduğunu söyleyerek, Talat'ın ise bir takım yeni yaklaşımlar benimseyeceğine inandıklarını söyledi. "Türkiye istikrarsızlığın göbeğindedir. Rolünün ötesine geçmeye çalışıyor. Türkiye birçok sorunda arabuluculuğa soyunmuş durumda. Irak sorunu, İran sorunu, Suriye sorunu gibi diğer ülkelerin de sorunlarının çözümünde rol almak istiyor. Petrol boru hatları da türkiyede Türkiye'de su sorununa da el attı. Bölgesel süper güç olmasından söz ediyoruz. Bizim açımızdan, Kıbrıs Cumhuriyeti açısından kırılgan sorun çıkarıyor. Bu yüzden halkları ve hükümeti seferber etmeliyiz" dedi.

Türkiye 'Avrupalı' bir tavır sergilemiyor
Müzarekeler konusunda iki toplum arasında görüş ayrılıkları olduğunu ve bunu kabul etmek gerektiğini söyleyen Kiprianu, fikir ayrılıklarının aşılmaya çalışıldığını ancak bunun kendilerine bağlı olmadığını savundu. Kiprianu, Kıbrıs'ta adil çözüm hem Türkiye hem Kıbrıs Türkleri'nin yararına olacaktır. Eğer bu girişimler olmazsa, Kıbrıs Sorunu'nun görüşmelerle çözülmesini düşünüyoruz. Diyaloglar devam etsin istiyoruz. Zaman bir taraftan da geçiyor. Sadece Kıbrıs Rumları değil bedelini Kıbrıs Türkleri de ödeyecektir. Türkiye AB konusundaki engeli aşamamış olacaktır" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'ni Kıbrıs Sorunu'nun çözümünde çağdaş, modern ve 'Avrupalı' bir tavır sergilememekle suçladı.

starkıbrıs-Misli Kadıoğlu-Brüksel

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.