Londra'da namus cinayeti

Kendinden çok büyük bir erkekle birlikte yaşadığı için öldürüldüğü iddia edilen Tülay'ın cesedi, 10 yıla rağmen hala bulunamadı..Öldürüldüğünde öğrenci olan genç kızın babası ve amcaları, Tülay'ı öldürmek ve birlikte yaşadığı 41 yaşındaki Halil Ünal 'ı öldürmeye teşebbüsden yargılanıyor.. Zanlılar, her iki suçlamayı da reddediyor

LONDRA'da Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan bir davada, 10 yıldır kayıp olan Türk kızı Tülay Gören'in, namus cinayetine kurban gittiği annesi tarafından iddia edildi.
Old Bailey Ağır Ceza mahkemesinde başlayan davada, Ocak 1999 yılından beri haber alınamayan ve bugüne kadar cesedi de bulunamayan öğrenci Tülay'ın annesi Hanım Gören'in, kendi hayatından endişe ederek on yıldır kimseye bir şey söyleyemediği ve bu karanlık sırla yaşadığı bildirildi.

Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, kaybolduğu sırada öğrenci olan 15 yaşındaki Tülay'ın cesedine bugüne kadar rastlanmadı. Önceki gün başlayan duruşmaya çıkartılan talihsiz kızın babası Mehmet, amcaları Ali ve Cuma hem cinayetle, hem de Tülay'ın yaşadığı 41 yaşındaki Halil Ünal'ı öldürmeye teşebbüsle yargılanıyor. Üç erkek kardeş de iki suçlamayı mahkemede reddetti.
Old Bailey Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, Savcı Jonathan Laidlaw, Tülay'ın 49 yaşındaki babası Mehmet, 55 yaşındaki amcası Ali ve 42 yaşındaki amcası Cuma'nın yardımıyla genç kızı öldürdüğünü ve daha sonra cesedini yok ettiğini iddia etti. İngiltere'ye siyasi sığınmacı olarak geldikleri belirtilen 3 erkek kardeşin, yaşı kendi yaşından bir misli büyük bir erkekle yaşaması üzerine aile meclisinde genç kızı öldürmeye karar verdiği mahkemede iddia edildi.

Daily Mail'in haberinde, Tülay'ın Alevi bir aileden geldiği, sevgilisinin ise Sünni olduğu belirtilerek, Alevi-Sünni ilişkisinin tolera edilemeyeceği ifade edildi. Savcı Laidlaw, Tülay'ın babasının evlilik dışı ilişki yaşayan kızının bu durumundan büyük öfke duyduğunu dile getirerek aile namusuna leke sürüldüğüne, bekâretini kaybeden kızının artık "değersiz bir mal" olduğuna inandığını dile getirdi.
Mahkemede, 3 erkek çocuğu daha bulunan anne Hanım Gören'in kendi hayatından endişe ederek bugüne kadar hiç konuşmadığı ve bu karanlık sırla yaşadığı da bildirildi.
Tülay'ın 7 Ocak 1999 günü öldürüldüğünü iddia eden savcı, genç kızın cinayetten bir gün önce Doğu Londra'daki Woodford Green'deki evine getirildiğini, ertesi günü de baba Mehmet'in karısı ve diğer 3 çocuğunu kardeşinin Walthamstow'daki evine gönderdiğini öne sürdü. Hatta Mehmet'in, 8 yaşındaki oğluna, " Ablanı son defa görüyorsun, öp" dediği iddia edildi.

Olaydan bir gün sonra çocuklarıyla eve dönen anneye, baba Mehmet'in kızlarının yeniden kaçtığını söylediğini yazan Daily Mail, " Hanım Gören, Mehmet'in elinde derin yara ve çizik izleri gördüğünü söyledi. Ayrıca bahçedeki toprak allak bullak edilmiş, çamaşır ipi de kaybolmuştu. Hanım Gören, bu eve taşındığından beri bahçesini böyle kötü görmemişti. Mehmet mahkemede, çamaşır ipini kızını yakalamak için kullandığını itiraf etti. İki mutfak bıçağı kayıptı. Ayrıca evlendiğinden bu yana ilk defa Mehmet, bir gün önce giydiği gömleği yıkamıştı. Kocası, Hanım Gören'e eğer kızının adını bir daha anarsa evliliklerinin biteceği uyarısında bulunup, " artık bundan sonra 4 değil, 3 çocuğumuz var" dedi. Bir hafta sonra Hanım gören, kocası tarafından yine evden uzaklaştırıldı. Bir gün sonra eve geldiğinde anne Gören, bahçenin yine kazıldığını, patyonun yıkandığını, çöp torbalarının da kaldırıldığını fark etti" diye yazdı.

Olaydan bir hafta sonra baba Mehmet Gören'in, kızının sevgilisi Ünal'a baltayla saldırdığı ve öldürmeye teşebbüs ettiği de mahkemede iddia edildi. Saldırı sırasında, Tülay'ın el yazısıyla yazılmış ve kendisini sevgilisinin bir arkadaşının kaçırıldığına dair mektup da bulundu. Savcı Laidlaw, mektubu genç kızın zorla yazdığını düşündüğünü mahkemede söyledi. Old Bailey Ağır Ceza Mahkemesindeki dava devam ediyor. Davanın sonucu, 12 kişilik jürinin vereceği kararla belli olacak.

Mihrişah Safa -starkıbrıs