Beşparmak grubundan tepki

Beşparmak Grubu, "Kıbrıs Türk halkı adadaki iki egemen eşit varlıktan biridir ve Anavatan Türkiye'nin uluslararası alanda tescil edilmiş garantörlüğünün güvencesi altındadır. Hiç bir süreç ve dayatmanın bizi bu temel haklarımızın altına düşürmesine izin verilemez" dedi.

Beşparmak Grubu'nun yazılı açıklamasında, Kıbrıs konusundaki son gelişmeler değerlendirildi.

Açıklamada, Rum Ulusal Konseyi'nin son kararıyla, egemen eşitlik ve esas anlamda iki kesimlilik yanında, Kıbrıs Türk halkını güvence altında tutan Türk askerinin geri çekilmesi dahil garantilerin reddedildiği kaydedildi.

İlgili kararlarda, 1974 sonrası adaya gelip KKTC'nin sosyo-ekonomik yaşamının ayrılmaz bir parçası olan vatandaşların da geri gönderilmesinin talep edildiğine işaret edilen açıklamada, "Bu gerçekçi olmayan ve insan hakları ile de bağdaşmayan bir taleptir" denildi.

Rum siyasilerin yeni bir ortaklık öngörmediğine dikkat çekilen açıklamada, "Kıbrıs Türk halkına Rum işgali altındaki Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde verilecek 'otonomiden' öteye geçmeyecek haklar tanıyan bir formül amaçlandığı, bu yolla 1963 yılında Rum tarafının gerçekleştirdiği gayrimeşruluğun Türk tarafına kabul ettirilmesinin hedeflendiği açıkça görülmektedir" denildi.

Rum lider Hristofyas'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada da bu hususları teyit ettiği kaydedilen açıklamada, Rum tarafının Kıbrıs'ın geleceğine ilişkin öngörülerinin, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarıyla taban tabana zıt olduğunun bir kez daha gösterildiği belirtildi.

Açıklamada şöyle denildi:

"Kıbrıs Türk halkının yaşamsal çıkarlarının gözetilmesine imkân verecek yeni bir ortaklığın kurulması koşulları mevcut olmamasına rağmen, Kıbrıs Türk halkını tek seçenek olarak Rumlarla bir anlaşmaya mahkûm görmek ciddi bir hata olup, geri dönülmeyecek tahribatlara yol açabilecektir. İşte bu nedenledir ki gerek adanın tümü, gerekse Kıbrıs Türk halkı bugüne kadar bir yol ayrımına hiç bu kadar yakınlaşmamıştır. Rum tarafının formüllerini kabul etmeye mecbur olmadığımız gibi, alternatifsiz de değiliz. Her şeyden önce tüm organlarıyla yaşayan bir devletimiz vardır."