EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 6 dak.

Vergi uyumu-eşitliği ve affı

Vergi uyumu-eşitliği ve affı

Ekonomist Mehmet Saydam "Vergi uyumu-eşitliği ve affı" başlıklı yazısında "hükümetler vergi affı uygulamasına gitmeden önce uygulanacak olan vergi affı programının, kısa ve uzun dönemde ortaya çıkarabileceği etkileri kazanç ve kayıplarıyla bir bütün olarak hesaplamalı ve yapılacak değerlendirmelerin sonuçlarına göre vergi affı programının uygulanıp-uygulanmayacağına karar vermelidir." diye yazdı.

Yayın Tarihi: 02/12/09 09:20
okuma süresi: 6 dak.
Vergi uyumu-eşitliği ve affı
A- A A+

Bütün devletler, vergi uyumsuzluğu ile mücadele etmek ve vergi uyumunu artırabilmek için çeşitli çalışmalar yapmaktadırlar. Bu anlamda "vergi afları", vergi uyumunun sağlanmasına ve artırılmasına yönelik olarak popüler bir politik araç olarak sık sık kullanılan yöntemlerin başında gelmektedir.

"Vergi uyumu"; beyannamenin verildiği zamanda uygulanan vergi yasaları, yönetmelikler ve yargı kararlarına uygun olarak vergi yükümlülüğünün beyannamede tam olarak belirtilmesi ve beyannamenin zamanında ilgili yerlere verilmesidir.

"Vergi uyumsuzluğu"; yukarıdaki tanımda belirtilen standartlara aykırı olarak, vergi yükümlülüğünün hem düşük gösterilmesini hem de yüksek gösterilmesini içerir.

"Vergi affı"; ise genel olarak, vergi kanunlarına aykırı hareket edenlere uygulanan idari ve hukuki yaptırımların ortadan kaldırılmasına dair yapılan bir uygulamadır. Bu af uygulamalarından, vergi mükellefi olması gereken ya da olup da ödemesi gereken vergi miktarının tamamını ödememiş olan kişi ve kurumlar yararlanmaktadır.

Vergi affının bireylerin vergi uyumuna ilişkin kendisinden beklenen olumlu gelişmeleri sağlayabilmesi için yalnızca bir defa ve önceden tahmin edilmeden uygulanması gerekmektedir. Vergi aflarına sık sık başvurulması veya bunların önceden tahmin edilmesi, vergi suçlarının işlenmesi için ekonomik bir teşvik sağlayacağından mükelleflerin uyum davranışlarını olumsuz yönde etkileyecektir.

Vergi aflarına ilişkin olarak ikinci olumsuzluk, vergisini dürüst şekilde ve zamanında ödeyen mükellefler üzerinde yarattığı "eşitsizlik" gerçeğidir. Buna göre, vergi affı aracılığıyla dürüst olmayan bireylerin sorumluluktan kurtarılması vergi sisteminin adaletini ortadan kaldırmaktadır. Özellikle sürekli tekrarlanan vergi afları, vergi eşitliği üzerinde daha çok olumsuz etkilerde bulunarak, vergi sisteminin vergi kaçaklarının artış göstermesine neden olmaktadır.

Vergi aflarını uygulanmasına etken en önemli faktör ise; hükümetlere düşük maliyetle acil gelir sağlayabilmesinin ötesinde vergi uyumuna ilişkin olarak daha fazla mükellefin kayıt altına alınması ve daha sıkı uygulamaları içeren yeni bir vergi rejimine geçilmesinin hazırlığı niteliğinde olmasıdır.

Buna göre, hükümetler vergi affı uygulamasına gitmeden önce uygulanacak olan vergi affı programının, kısa ve uzun dönemde ortaya çıkarabileceği etkileri kazanç ve kayıplarıyla bir bütün olarak hesaplamalı ve yapılacak değerlendirmelerin sonuçlarına göre vergi affı programının uygulanıp-uygulanmayacağına karar vermelidir.

Ülkemizde her birkaç yılda uygulanmakta olduğu gibi "vergi affı" politik bir araç olarak değil de, tam anlamı ile çökmüş vergi sisteminin yeniden yapılanması öncesinde çok daha etkin bir şekilde uygulanmaya konmalıydı. Bu noktada yapılacak olan ön hazırlık kapsamında ise; vergi uyumu gözetilerek ve ödüllendirerek, kayıt dışı ekonominin denetlenmesine yönelik yeni ve etkin yasal düzenlemeler yapılmalı ve "vergi" nin siyasiler elinde bir silah olmaktan çıkartılması gerekmekteydi. Ancak ne yazıktır ki, tüm siyasi partilerin seçim bildirgelerinde yer aldığı üzere "Vergi Affı" şimdiki hükümet tarafından da yapılmıştır. Ne var ki, ilgili Bakanlığın gerekliliği ve amaçları bakımından yeterli özeni göstermeksizin hazırlayarak Yasa Gücünde Kararname olarak yürürlüğe koyduğu vergi affı, ne bütçeye kaynak sağlaması, ne vergi adaleti ne de vergi reformu tabanlı bir içeriğe sahip değildir. Üstüne üstlük her seçim sonrası pervasızca çıkarılan eski vergi aflarından farklı olarak hiçbir "mali düzenleme" de içermemektedir.

Ben diyorum ki, madem Sn. Maliye Bakanımız ülkemizin vergi sistemini yeniden düzenleme konusunda iddialı ise, yapacağı ilk iş yeni bir hizmet binası değil de uluslararası normları gözeterek ve Avrupa Birliğinde yürürlükte bulunan Vergi Sistemlerini inceleyerek ülkenin gelişiminde maliyet oluşturucu değil, geleceğimize ışık tutan yeni bir vergi sistemi oluşturmasıdır. Bu noktada bence Hükümet radikal bir karar alarak, vergi aflarının, vergi sisteminde yarattığı telafisi mümkün olmayan zararları ilelebet sonlandırmak ve vergi eşitliğine dayalı rekabeti artırıcı yeni bir vergi sistemine öncülük etmelidir. İlk adım olarak da Sn.Tatar "vergi sistemini" siyasetten soyutlamak adına, bir daha vergi affı yapılmasına engel olacak gerekli Yasal çalışmalara başlatmalı ve bunu ülkemizdeki tüm mükelleflere açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde, Banka faiz maliyetine katlanarak vergisini zamanında ödeyen çok az sayıdaki mükellefler de bir sonraki seçimlere kadar vergisini ödemeyecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.