İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Siber'den biber gazı isyanı

Siber'den biber gazı isyanı

Doktor Sibel Siber, "Alışık değiliz!" başlıklı yazısında "Çevremizde onca olumsuzluk, onca sıkıntı varken, aldığımız haberlerin neredeyse tamamına yakını karamsarken, bir de ben kötümser köşe yazılarımla yer almak istemezdim doğrusu aranızda… Ama galiba olmuyor!" dedi. Siber'in yazısı şöyle:

Yayın Tarihi: 02/12/09 09:39
okuma süresi: 5 dak.
Siber'den biber gazı isyanı
A- A A+

Alışık değiliz!

Bu sohbet yazılarını yazmaya başladığımda hep olumlu şeylerden bahsetmek, sizlerle güzel umutları paylaşmak arzusundaydım. Çevremizde onca olumsuzluk, onca sıkıntı varken, aldığımız haberlerin neredeyse tamamına yakını karamsarken, bir de ben kötümser köşe yazılarımla yer almak istemezdim doğrusu aranızda… Ama galiba olmuyor!

Örneğin geçen hafta yaşananalar… "Burası bizim ülkemiz mi? "diye insan sormadan edemiyor.

"Polis göstericileri tartakladı… Polis göstericileri tutukladı… Üzerlerine biber gazı sıktı..."

Zırhlarla kuşatılmış polisler! Sanki savaş alanına gidiyorlar!

Görmeye veya duymaya alışmadığımız görüntüler…

Acaba bu görüntülere de mi alışmamız bekleniyor?

Halbuki ülkemizde, polisin elinde cop dahi görmeye alışık değiliz biz!

Polisten korkulmaz(dı) bizde! Saygın bir meslek olarak görülür. Toplum huzurunu korumakla görevli bu meslek mensuplarına, hep saygı ve güven duymuşuzdur. Ne polis ötekidir toplumun gözünde, ne de toplum ötekidir polisin gözünde!

Hiç unutmuyorum, İstanbul'daki öğrenciliğimin ilk yılıydı. Henüz çocuk denecek yaştaydım. Dördüncü şubeye gitmiştik, ikamet izinlerimizi yenilemek için. Kızların üniversitede okumasını hiç doğru karşılamadığını, İstanbul'da ne işimiz olduğunu sormuştu görevli polis imalı bir ifadeyle. Çok şaşırmış ve üzülmüştüm.

"Nasıl olur da böyle bir düşünce yapısında olursunuz?" diye sormuştum hayretimi gizlemeyerek. Karşılığında ise küfürle karışık bir yanıt almış ve içeri atılmakla tehdit edilmiştim.

Polisten duymaya alışık olmadığım bu tepki karşısında yaşadığım şaşkınlıkla karışık korkuyu hiç unutamam.

Sonraları, öğrencilerin, çeşitli bahanelerle sebepsiz yere nasıl tartaklandığına, nasıl şiddete maruz kaldığına tanık olmuştuk. Kısacası o yıllarda, suçlu olmak gerekmezdi korkmanız için polisten!

Şimdi bu görüntüleri seyrettikten sonra düşünmeden edemiyor insan." Artık polisten korkma sırası bizim çocuklarımıza ve gençlerimize mi geldi? "diye

Nasıl izah edilecek , nasıl açıklanacak, kendi insanına, ortada ciddi bir sebep yokken biber gazı sıkan polisin haklılığı?

Hoşgörü toplumu olarak ün salan bizler, demokrasiyi aile içinde öğrenmiş olan bizler, hısım akraba toplumu olan bizler, şiddet yanlısı olmadık hiçbir zaman. Kavgacı bir toplum değiliz!

15 Kasım törenlerinde gazeteci Tayfun Talipoğlu'na," Kıbrıs'ın en çok neyi hoşunuza gidiyor?" diye bir soru yöneltilmişti. Verdiği yanıt:" Halkın hoşgörüsü, farklı siyasi görüşteki insanların , aynı ortamda gösteri yapabilme olgunluğu." şeklinde oldu.

Birkaç ay evvel Yakın Doğu Üniversitesi'nde "Gizli Kuşatılmışlık Kuzey Kıbrıs" isimli bir düşünce paneli gerçekleştirilmişti. Konuşmacılar Kıbrıslı Türk gazeteciler ve siyasilerdi. Farklı siyasi uçtaki düşüncelere ve birbirine taban tabana zıt fikirlere sahip kişiler, büyük bir olgunlukla tartışmış, öneri ve düşüncelerini ortaya koymuştu.

Türkiye'den gelen izleyicilerden bir akademisyen, iki farklı uçtaki görüşlerin, böylesine olgunlukla tartışılmasına şaşırmış, " Bu demokrasi kültürünü nasıl öğrendiniz ? Sizlere gıpta etmemek elde değil. Böylesine birbirine zıt görüşler tartışılırken küfür yok, el kol hareketi yok, heyecanlanıp ayağa kalkma, karşısındakinin üzerine yürüme yok! " diyerek hem şaşkınlığını hem de beğenisini dile getirmişti.

Klasik bir söz vardır. İki Kıbrıslı Türk kavga ederse, birbirlerine söyleyecekleri en kötü söz "Seni mahkemelerde süründüreceğim!" sözüdür. "Seni öldüreceğim!" yoktur dil bilgisinde bu toprağın insanının.

Şiddete alışık bir toplum değiliz kısacası. Fakat yine üzülerek gözlemliyoruz ki şiddet kültürü de yerleşmeye başlıyor yavaş yavaş. Gençler arasındaki kavgalar, bıçaklamalar…Alışık olmadığımız şeyler…

Ama unutmayalım, bize yakışmayan, üzerimizde eğreti duran, kısacası giymeye alışık olmadığımız bir elbiseyi, kimse bize zorla giydiremez, yeter ki kararlı olalım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.