Adal: Günü gelirse gitmeyi de biliriz

"İnsan durup bir düşünüyor. Benim bu hizmete devam etmem değer mi, değmez mi? Özeleştiri yapıyorum, ancak yöntem bu olunca, yani 'seni beğenmedik, senin gitmen lazım, başkası gelsin' ile hareket edilirse ve bu hareket onların istediği gibi sonuçlanırsa, futbolumuz için çok kötü günler bizi bekliyor demektir" şeklinde konuşan Adal, o yolu açmamak için direndiğini ileri sürdü.

"Yoksa illa da bu görevde kalayım diye değil. Koltuğa yapışmadım. Biz orada para almıyoruz bu iş gönül işidir" diyen Ömer Adal, bir şey varmış havasını yaratmak suretiyle kafa karıştırıcı şeyler yapan bir kesim olduğuna işaret etti.
Adal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diğer taraftan federasyondan çıkmasını bekledikleri kararlar var. Kendi lehine çıkmayınca tavır alıyorlar. Hatta bu yönde baskı yapıyorlar. Kan davasına dönüştürüyorlar. Ya da çok dar düşünen insanlar var. Örneğin, bir maçta hakem lehine karar vermiş. Haksızda olabilir, yanlış da. Bu kararı sanki biz uygulatıyormuşuz gibi konuşuyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Hakem neticede bir insandır ve hata yapabilir. Futbol hatalar oyunudur. Nasıl ki futbolcu penaltıya sebebiyet vererek hata yapar, hakem de yapabilir. Bu işin doğasında var. Bunları doğal kabul etmeyen, arkasında hep art niyet arayanlar bir araya geldikleri zaman imza topluyorlar. Bana gelen bilgiye göre 13 kulüp başkanı katıldı ve 12 kulübün imzası var ama gazetelere baktığımda 23 kulübün katıldığını ve 19 kulübün oyunun olduğu yazılmış. Bu onların verdiği bir haberdir ve doğru değildir. Ben gayet eminim aldığım bilgilerden" diyerek konunun aydınlatılması gerektiğine dikkat çekti."

ÖZELEŞTİRİ YAPTIK

"Hataları düzeltebilmek için öz eleştiri yaptık. Disiplin kurulunun bazı kararlarında hatalar verildi. Onun ne olduğu araştırdığımızda görüyoruz ki disiplin kurulunda çalışan arkadaşlarımızın başka statülere de sahip olması, özel işlerinin olmasından ötürü gerekli zaman ayrılmıyor. Dolayısıyla olaylar derinlemesine incelenmeden karara bağlanıyor ve gözden kaçılan noktalar oluyor. Disiplin kurulunda bir düzenleme yapılması gerektiği sonucuna vardık. Merkez Hakem Kurulu, hakem tayinlerini yapan kurumdur. Eğiten kurumdur. Orada da bazı sıkıntılarımız var. Hakem tayinleri yapılırken Merkez Hakem Kurulu (MHK) bir değerlendirme yapar ve o maçın altından kalkabilecek kim varsa onu görevlendirir. Bunu yaparken de isme pek bakmaz. Ancak kulüplerin hassasiyeti daha farklı"

SİYASİ BİRŞEY YOK

Yapılanların siyasi açıdan organize bir çalışma olduğunu düşünmediğini belirten Adal, "Bugün yanımda duran açıkça UBP'den olduğunu söyleyen kişiler var ve aynı şekilde CTP'li kişiler de var. Diğer taraftan bana rakip diye ismi ortaya atılan Orçun Kamalı Demokrat Parti'lidir. Dolayısıyla bir partiye mal etmek doğru olmaz. Ancak bazı partilerin içindeki kişiler gitmemi istiyor, biliyorum, ama partilerin organize bir işi yok. Aksini düşünemeyiz. Çünkü benim gücüm nedir ki, UBP'ye ve CTP'ye karşı durayım" dedi.

GÜNÜ GELDİĞİNDE GİDERİZ

Adal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüzüğe göre, istersem gitmem. Ancak istifa edersem bir değişiklik olur. İsterse kurul otursun fark etmez. Bu direncim futbol içindir. Seçtikleri yöntem yanlıştır, benimle konuşmaları daha doğru olurdu. Kendi içimizde halledebilirdik. Seçim biz istersek olur. Yapılacak çok güzel şeyler var. Bunlar içinde kulüplerden, spor adamlarından görüş ve katkı bekliyoruz. Son yaşanan bir olay var dünyada. Katalan bölgesi İspanya'nın bir parçası ve milli takım olarak Arjantin ile milli maç yaptı. Onlar da FİFA'nın üyesi değiller. Onlara bu izin verilirken bize neden verilmiyor? Bunları örnek göstererek çözüm yolları bulmamız lazım. Bizim aslında bunlarla uğraşmamız lazım. Bunlarla uğraşabilmek içinde kafanızın rahat olması gerekir. Kulüplerden aslında bu konuda görüş alınması gerekir. Onlarla hareket etmemiz gerekir. Ufkumuzu daha güzel şeylere yoğunlaştırmamız lazım. Günü gelirse gitmeyi de biliriz. Yeni gelen arkadaşa da her türlü yardımı yapmaya hazırız. Geçmişte yaptığımız gibi"

Haber: Arzu Karakurt