EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 5 dak.

Aker: Olumlu gelişmeler yakalanabilir

Aker: Olumlu gelişmeler yakalanabilir

<P>DAÜ öğretim üyelerinden Şule Aker, "2009'dan 2010'a Doğru" başlıklı yazısında "2010'un KKTC'nin yüzünü sadece Batı'ya değil, fakat hem Batı'ya hem de Doğu'ya çevireceği ölçüde olumlu gelişmeleri yakayabileceği bir yıl olacağını söylemek yanlış olmayacaktır" diye yazdı. Aker'in yazısı şöyle:</P>

Yayın Tarihi: 04/01/10 07:50
okuma süresi: 5 dak.
Aker: Olumlu gelişmeler yakalanabilir
A- A A+

2009'dan 2010'a Doğru

Yeni bir yıl yeni umutların başlangıcı olabilir mi? Eğer isterseniz ve iyi planlarsanız olabilir. Önce başlangıç noktamız 2009'a bir göz atalım. 2009'un en önemli ekonomik olayı kuşkusuz finansal olarak başlayan, sonra reel sektörü de etkisine alarak ekonomik krize dönüşen sarsıntıydı. Her ne kadar kriz önce ABD'de başlasa ve sonra Avrupa'ya atlasa da, biz de bu sarsıntıdan nasibimizi aldık. Esas olarak turizm ve eğitim sektöründe yaratılan gelirler azaldı, işsizlik arttı. Üstüne bir önceki hükümetin batma noktasına getirdiği devlet bütçesi, ve devlet ve yarı-devlet kurumlarının girdiği borç-bütçe açığı sarmalı KKTC ekonomisini iyice zor duruma soktu.

2010 yılında krizle ilgili beklentilerde ibre biraz daha artıya dönüyor gibi görünse de, bu trendib belirginleşmesi için daha oldukça uzun bir yol gidilmesi gerektiği bir gerçektir. Örneğin, olumlu beklentiler açısından, AB'de İrlanda'da yüzde 0.3'lük bir büyümenin ortaya çıkması piyasalardaki kötümserliğin azalmasına yol açmıştır. Ancak kabul edilmelidir ki, bu oran istatistiki bir hata olabilecek kadar küçüktür.

Öte yandan 2009'da Çin yüzde 9, Hindistan ise yüzde 8 büyüdü. Diğer bir deyimle kriz tüm dünyayı aynı şekilde etkilemedi. Yerkürenin doğusu büyürken, Batısı küçüldü. Coğrafya olarak ortada olmanın bir avantajı olduğu da bu şekilde belirginleşiyor. Demek ki, ekonomik hareketlilik Batıdan Doğuya kayıyor, ve dinamizm ve ekonomik büyüme alanı yer değiştiriyor. Dolayısıyla 2010'da Doğuyla daha fazla ekonomik ilişki içine giren şirketler ve ülkeler bu büyümeden yararlanma olanağını yakalayabilecekler.

Batıyla ekonomik ilişkilerini sürdüren şirketler ise, fiyat açısından rekabet edebilecek mallar satabilirlerse, büyüyebileceklerdir. Örneğin, Türk lirası kullanmanın verdiği avantaj, yani euro-TL paritesinin TL açısından avantajı, turistlerin KKTC'yi ve Türkiye'yi seçmelerine yol açacak, ve bir fırsat doğuracaktır. Nitekim, bu avantaj ülkemiz işadamları tarafından görülmeye ve hissedilmeye başlanmıştır. Müşteri memnuniyeti ön plana çıkarılırsa, yakalanan bu avantaj önümüzdeki yıl, turizm açısından bir altın yıl yaratmaya uygundur.

Dünyada ve ülkemizi 2009'da etkileyen ikinci bir konu da küresel ısınma ve onun getirdiği maaliyetler oldu. Seller, kuraklıklar, tabii afetler, dünyada çok önemli can ve mal kaybına yol açtı. Küresel ısınmanın asıl sorumlusu başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkeler olmasına karşın, aynı ülkeler bu konuda önlem almakta tereddüt ettiler. Kopenhag Konferansında 193 ülkenin biraraya gelip küresel ısınma ile ilgili önlem almak istmesi maalesef bir sonuç vermedi, ABD bu konuda fazla istekli davranmadı ve Barak Obama'nın uluslararası karizması da büyük bir yara aldı. Esas olarak, küresel ısınmaya yol açan ülkelerden istenen, sera gaz yayımlarını azaltmaları ve bu sera gazlarının gelişmekte olan ülkelerde neden olduğu zararları tazmin etmeleriydi. Tabii ki, bu taleplerin ikisi de gerçekleşmedi ve Kopenhag Konferansı ABD'ye karşı büyük bir tepki ve hayal kırıklığıyla kapandı. Ancak yine Çin imajını ve dünyaya karşı sorumluluğunu yerine getirmek isteyen bir görüntü verdi. ABD'nin itirazlarıyla Kopenhag deklarasyonu 2050 yılına kadar sera gazlarını yüzde 16 indirme kararıyla yayımlanırken, Çin kendi sera gazlarını 2025'e kadar yüzde 25 azaltacağını açıkladı ve tüm gelişmekte olan ülkeler arasında (165 ülke) büyük bir hayranlık yarattı. Bir anlamda dünya sorunlarıyla ilgili liderlik konusunda da Doğu, Batı'yı geride bıraktı.

2010'un KKTC'nin yüzünü sadece Batı'ya değil, fakat hem Batı'ya hem de Doğu'ya çevireceği ölçüde olumlu gelişmeleri yakayabileceği bir yıl olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.