Keyfi Vatandaşlık Dağıtımına Son Verilmelidir!

Son günlerde yeniden verilmeye başlanan "keyfi vatandaşlıklar" konusu toplumumuzun her kesimini yakından ilgilendirmektedir. UBP hükümetlerince keyfi, usulsüz ve kayıtsızca yapılan vatandaşlıklar Kıbrıs Türk Toplumunun bugünkü ekonomik ve sosyal sorunlarının alt yapısını hazırlayan en önemli etkenlerden bir tanesi olmuştur.

Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm Eroğlu Hükümetleri 25-1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın kendilerine verdiği yetkiye dayanarak çeşitli dönemlerde gerek oy kazanmak adına gerekse belli çıkar gruplarına yardımcı olabilmek adına vatandaşlıklar yapmışlardır. Bu vatandaşlıklar kimi zaman kanun kaçaklarına, çete mensuplarına kolaylık sağlama maksatlı yapılmış, kimi zamanlar ise seçimlere etki etme adına yığınlarla yapılmıştır. Bu keyfi uygulamalar neticesinde hem Kıbrıs Türk halkının demokrasi ve seçimlere yönelik inancı sarsılmış hem de Uluslararası kamuoyunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine geliştirilen "nüfus taşıma" propagandasına önemli bir katkı yapmıştır. Toplumumuzun sadece belli kesimleri değil, ayrımsız her kesimi bu durumdan etkilenmektedir.

Nisan 2009 seçimleri öncesinde de UBP parti yetkilileri tarafından vatandaşlık yapılacağının açıklanması ile halkımız ciddi anlamda tedirgin olmuştur. Seçimlerin ardından İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Sn. İlkay Kâmil'in "yapılacak olan vatandaşlıkların resmi gazetede yayınlanmasının gereklilik olmadığı" yönündeki açıklaması da bu tedirginliği tırmandırmış ve Eroğlu hükümetinin hukuk tanımazlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Devletin koyduğu kural ve nizamlar çerçevesinde vatandaşlık yapılması oldukça tabiidir. Ancak bu, halkın ve bireylerin gerçek anlamda yararı doğrultusunda yapılmalı, farklı gaye ve gailelerle yapılmamalıdır.

Tecrübelerimiz bize göstermiştir ki; bunun yapılması ile hem halkımız kendine dönük olarak özgüven kaybı yaşamaktadır hem de uluslararası alanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ciddi bir itibar kaybına uğramaktadır. Ayrıca bu durum Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan veya Türkiye doğumlu olan kardeşlerimizle Kıbrıslı Türkler arasındaki tarihsel ilişkileri zedeleyen bir etki yaratmaktadır. Kaldı ki bu uygulamalardan en fazla Türkiye Cumhuriyeti kökenli olup emeğini, alın terini bu topraklara akıtan insanımızın rahatsız olduğu bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla böylesine hassas bir konuda Eroğlu Hükümetinin de aynı hassasiyeti göstermesi ve halkımızın kendilerine verdiği yetkiyi suiistimal etmeden vatandaşlık konusunda dikkatli davranmaya çağırırız.

Birol Karaman
CTP Gençlik Örgütü
Basın-Yayın ve Propaganda Sekreteri