İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

DP Gençlik Kolları: Yeni aday şart

DP Gençlik Kolları: Yeni aday şart

<P>Demokrat Parti Gençlik Kolları başkanı Münür Öztürk toplumun yıllardır 'sağ-sol' ikileminde bırakılarak seçim yaptırılmaya zorlandığını belirterek, Demokrat Parti'ye bu noktada çok büyük bir sorumluluk düştüğünü söyledi.Öztürk yaptığı yazılı açıklamasında halkın yıllardır bir 'barış' olacak umudu ile yaşadığını ama bu beklentilerin 2009 yılı itibarı ile de karşılanamadığını söyledi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeni bir adayın şart olduğunun altını çizdi.</P>

Yayın Tarihi: 11/01/10 17:24
okuma süresi: 8 dak.
DP Gençlik Kolları: Yeni aday şart
A- A A+

Öztürk açıklamasında şunları belirtti:

"Genç Cumhuriyet'imizin kuruluşundan günümüze pek çok kez zor günlerin üstesinden gelen, bu günlere gelmek için büyük fedakarlıklar yapan ve yapmaya devam eden bir toplum olarak, bu varoluş mücadelemizde, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağ ve sol görüşler arasında tercih yapılmıştır.

Son dönem yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iki ayrı düşünce halkımzla paylaşılmış ve bu seçime de bir takım vaadlerle hazırlanılmıştır.

Halkımıza sunulan iki ayrı düşüncenin hangi tabana hitap edeceğinin analizleri yapılmış ve bir hareket planıyla yarışa başlanmıştı.

İki düşünceye de ayrı ayrı bakacak olursak; ve bu düşüncelere sağ ve sol ismini verirsek, sol kesimde olan düzenden memnun olmayan, bir barış olması ile düzenin değişeceğine ve bu değişimle gelişeceğimiz, Dünya ile bütünleşeceğimizi savunan vatandaşlarımız sola yakın durdu.

Sol kesim tüm bunları iyi analiz etmiş olacak ki toplumumuzun gözünde, havuzlu villalarımızın bahçelerine gökten zembille euraların yağdığı, Dünya ile bütünleşmiş bir Kıbrıs Türk toplumu resmi çizmiştir.

Tüm bu sözlerle çözüm umudu pompalanarak, Sn. Talat Cumhurbaşkanı olmuştur.

"Referandumdan sonra ''Evet'' dememiz halinde bir takım kazanımlar elde edeceğimize inanan halıkımız, referandum dönemi verilen sözlerin boş çıkması ile ilk darbeyi almış oldu.

İlk darbenin hemen ardından Rum tarafında da sözde barış isteyen ama ne tuhaftır ki referanduma10 gün kala tabanına ''Hayır'' diyeceğiz diyen ve sol bir parti olan AKEL'in, dolayısıyle Hristofyas'ın seçilmesi ve iki toplumda da sol liderlerin toplum lideri sıfatı taşıması ve referandumdan sonra kesilen görüşme sürecinin başlaması, barış isteyen ve bu istek doğrultusunda beklentide olan halkımızın umutlarının biraz da olsa tekrardan canlanmasına neden olmuştur.

Görüşmelerin başlaması ile birlikte artan umutlara, 'yılın ilk yarısında çözüm olacak, çeyreğinde çözüm olacak' diye diye son olarak 2009 yılı sonunda referandumun olacağı yönünde açıklamalar geldi.

2009 yılını da bitirmiş olmamıza rağmen, bir barış olmadığı gibii, halkımız ikinci büyük darbeyi almış oldu.

Kısaca Sn. Talat sol kesimin isteklerine, toplumun isteklerine yanıt veremedi" diye konuştu.

Yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Talat'ın sol tabanın isteklerine yanıt veremediğini ve bunun da seçimlerde Talat'ın çok zorlanacağı manasına geldiğini iddia eden Öztürk;

"Özetleyecek olursak; şu an itibariyle solda tek aday görünen Sn. Talat, maalesef sol tabanın isteklerine yanıt veremeyen bir duruş sergilemektedir. Tüm bu sebepleri gözönünde bulundurduğumuzda Sn.Talat'ın işinin zor değil, çok zor olduğunu görmekteyiz.

Gelelim sağ cepheye..Şu an tek başına iktidar gücünü elinde tutan, Ulusal Birlik Partisi'nin Genel Başkanı ve Başbakan Sn. Eroğlu'nun adaylığına kesin gözle bakılıyor" derken,

"Sn. Eroğlu'nu analiz edecek olursak; geçmiş dönemlerde 18 yıl Başbakanlık yapmış ve referandum öncesi Genel Başkan olarak UBP'nin başında bulunmuş, büyük bir yenilgi ile partisini iktidardan muhalefete indirmiş ve bu ağır yenilginin ardından istirahat zamanının geldiğini, bir sonraki seçimlerde de aday olmayacağını da açıklayarak Parti Başkanlığı'nı bırakmıştır" diye konuştu.

Eroğlu'nun parti başkanı olmadığı dönemde, milletvekili iken 'tek bir açıklama bile yapmadığını hatırlatan' Öztürk;

"Politik yaşamına milletvekili olarak devam eden Sn.Eroğlu, milletvekili sıfatı ile tek bir beyanat bile vermemiştir."

Dış siyasette, Sn.Talat'ın verdiği umutların boş çıktığını, aynı zamanda CTP-ÖRP iktidarının yaptığı yanlışları ve halkın isyan noktasına geldiğini gören Sn.Eroğlu, bırakma kararı aldığı politikaya tekrar UBP Genel Başkanı olarak döndü ve hemen ardından seçimlere girdik.

Sn.Eroğlu halkın ekonomik çöküntüde olduğunu iyi analiz etmiş olacak ki 'Ekonomik kurtuluş planım cebimde, seçimden sonra açıklayacağim' diyerek halka iyi bir ekonomi sözü vererek, halkımız tarafından tek başına iktidara getirilmiştir" dedi.

Halkın 19 Nisan seçimlerinde UBP'yi derine derman görmesini ve yeni bir UBP beklentisinin kısa sürede 'boş' çıktığını da hatırlatan Öztürk şöyle devam etti:

"Ne yazıktır ki halkımız, UBP'nin muhalefet döneminde daha önceki dönemlerde yaptığı hatalardan ders aldığını düşünmüş ve inanmıştır. 'Yeni bir UBP bulacağız' beklentisi kısa bir süre sonra yerini umutsuzluğa bırakmıştır.

Yakında 1 senelik sürecini tamamlayacak olan iktidar, halen ekonomik planım budur diyememektedir. Yarınından umutsuz bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz."

Halkın umutsuz bir şekilde yola devam ettiğini söyleyen Öztürk;

"Yine aynı Eroğlu şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimleri için kolları sıvadı. Geçmiş dönemlerindeki kötü yönetimini ve tekrardan hiçbir vizyon sunamadan tek başına iktidarı elinde tutan ve halkın umutlarına bir hançer daha vuran Sn.Eroğlu Cumhurbaşkanlığına talip.

18 sene halkımızı iyi yönetememiş ve şu anki iktidar döneminde de değişmediğini halka ispatlamış bir adayın, bugün Cumhurbaşkanı olduğunu düşünelim.

Sn.Eroğlu Cumhurbaşkanı, yeni görevinde ve önümüzdeki günlerde yaplılacak olan hızlandırılmış görüşmelerde masada.

Sn.Eroğlu, uzun yıllar Başbakan olmasına rağmen, Anavatanımız dışında hiçbir ülkeyi ziyaret etmemiş, ingilizcesi olmayan, dış siyasetteki görüşleri her geçen gün değişen bir isim..Bu ismin masada elinin ne kadar güçlü olabileceğini tahmin etmek için, sanırım çok da AKILLI olmak gerekmez" dedi.

İnsanların takım tutar gibi parti tutmaması gerektiğini de söyleyen Öztürk 'hem ağlarım hem giderim" şekilde sandığa gidilmemsi için üçüncü bir adaya ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Öztürk bu noktada Demokrat Partinin sorunların çzöümü olabileye namzet olduğunu söyledi.

Öztürk Açıklamasında şöyle dedi:

"Yani sol kesimdeki gibi, sağ kesimde de bu şekilde sandığa gidilmesi halinde insanımız 'Hem ağlarım, hem giderim' psikolojisi içersinde oyunu vermeye gidecektir.

Demokrat Parti bu noktada, toplumun çaresiz olmadığını göstermek durumundadır. Bunun için; bu iki adayın dışındaki tüm kesimlerle istişare içerisinde, tüm toplumu kucaklayacak güçlü bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak zorundadır.

Parti çıkarı düşünmeden, günlük hesaplar yapmadan, ülkenin GELECEĞİNİ inşa etmek zorundayız. Partiler üstü bir makam olan Cumhurbaşkanlığı makamına, parti çıkarı düşünmeden, halkın menfaatlerini düşünen ve gerçekten halka hizmet edecek , vizyonu geniş bir adayın çıkarılması ülkemizi geleceğe taşıma adına çok önemlidir.

Gelinen bu noktada partimizin bu yönde alacağı kararlara sahip çıkıp, toplumumuzu alternatifsiz bırakmamak için çalışmalarımıza hız vereceğiz".

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.