Serdar Denktaş'tan eylemlere destek

Bütçe imkansızlıkları gerekçe gösterilerek kamuya ait bazı işyerlerinde işten çıkarmalar yaşanırken, bazı işyerlerinde ise istihdamlara şahit olduklarını dile getiren Serdar Denktaş, rozete bakılarak yapılan bu denli istihdamların, yine ekmek parasına muhtaç kişilerin işine son verilerek yapılmasında kamuoyunun vicdanının duyduğu rahatsızlığa da dikkat çekti.

Hiçbir konuda siyaset üretmeyen, ama geçmişi devamlı kötüleyerek halka yanlış mesajlar veren böyle bir zihniyetin 2010 yılında KKTC hükümetinin başında bulunmasını büyük bir talihsizlik olarak gördüklerini söyleyen Serdar Denktaş, seçim meydanlarında yaptığı vaatlerin hiçbirine yerine getirmeyen, geçmişten intikam alırcasına bir yaklaşım sergilemeye çalışan, halkımızı kırıp geçiren, iç barışı dinamitleyen, çalışanları sokaklara teşvik eden bugünkü iktidarın, yine yerine getiremeyeceği vaatleriyle yeni bir seçim sahnesine çıkmaya hazırlandığının altını çizdi.

Tüm KKTC halkını kucaklaması gereken, partiler üstü konumu olan Cumhurbaşkanı makamını özellikle bu dönemde talep eden bir kişinin, halka karşı davranış ve duyarlılığının daha fazla olması gerektiğine işaret eden Serdar Denktaş, bu makama talip olan siyasal partinin halkı kucaklayıcı davranışlar sergilemesi gerektiğini söyledi.

Serdar Denktaş, bunun aksi davranış sergilenmesi, "acaba UBP'nin kendi çıkardığı adayı sabote etmeye mi çalışıyor?", intibaının halkta yaratılmasına neden olduğunu kaydetti.

Milli Hava Yolu Şirketi'nde çalışanlara reva görülen tatsız uygulamaların en sessiz vatandaşı dahi çileden çıkardığına vurgu yapan Serdar Denktaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çalışanlar yarı maaş ödenmesi ve sosyal haklarının yatırılmamasına riza göstermelerine rağmen, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmemesinden sonra hak arama eylemi başlatan çalışanlardan bir kısmının durdurulacağının konuşulmaya başlanması asla kabul edilecek bir yaklaşım değildir. Bir taraftan haklar budanırken, parti yandaşlarının yüksek maaşlarla işe alınmış olması ise hükümetin partizan yaklaşımlarını açıkça ortaya çıkartmaktadır."

Bu ülkede yaşayan tüm insanların insanca ve hakça, adalet ölçüleri içinde ve sosyal devlet anlayışında bir muamele görmesinin Anayasal bir hak olduğunu ifade eden Serdar Denktaş sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunu insanımıza çok gören hükümet bir insanlık suçu işlemektedir. Geçmişte diyalog talep eden sendikalara karşı da savaş açılarak toplumsal barışı zedeleyenler bu ülkede nereye doğru koşuyor merak ediyoruz. Bir an önce acemi oyuncular elindeki makamların bu ülke insanına hizmet için yaratıldığı benimseyerek görev yapmalarını beklediğimizi aksi takdirde ülkedeki kaostan sorumlu olacaklarını ikaz ederiz."