İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

"Dev şamar!" ile sona doğru mu?

"Dev şamar!" ile sona doğru mu?

Doktor Sibel Siber "<STRONG>Dev şamar!" ile sona doğru mu?</STRONG> başlıklı yazısında "Son beş yıldır Cumhurbaşkanımızın, Türkiye ile birlikte yürüttüğü diplomasi ile, hava lehimize dönmeye başladı; önceden yapılan hataların yarattığı tüm zorluklara rağmen… Avrupa Birliği üyesi olan Rum tarafının tüm engellemelerine rağmen… İçimizden de zaman zaman yükselen tüm olumsuz söylemlere rağmen…" diye yazdı. Siber'in yazısının tümü şöyle:<BR>

Yayın Tarihi: 10/03/10 09:12
okuma süresi: 5 dak.
"Dev şamar!" ile sona doğru mu?
A- A A+

"Dev şamar!" ile sona doğru mu?
AİHM'in aldığı son kararı "Dev şamar!" şeklinde vermiş Rum basını. Okurken haberi geriye doğru baktım bir an.

Vizyonu olmayan söylemlerle Taşınmaz Mal Komisyon'ununa şiddetle karşı çıkmışlardı; şimdi " Biz de çözüm istiyoruz ! " diyenler.

" Bir karış toprak vermeyiz! Hatta bir çakıl taşı bile vermeyiz!" diye başlanıyordu söze, coşkulu alkışlarla devam ediliyordu .

"Kuzeydeki malların hepsi bizim! " Alkışlar devam ettikçe coşku da artıyordu. Araya milli duyguları okşayan birkaç söz de sıkıştırıp çözümsüzlüğü savunarak, coşkuyu artırdınız mı yetiyordu.

Tüm bunların nasıl olacağına dair ne bir fikir, ne bir politka, ne de çalışma yapıldı yıllarca. Gerek de yoktu zaten. Sorgulayanlar sayıca azdı, onların da sesi mikrofona yakın değildi.

Bu düşünceyle sadece bizden bize politika yapmayı tercih ettik. Kendi kendimize çok demeçler verdik, kendi kendimizi alkışladık.

" Ne Birleşmiş Milletler ne AiHM. Hiçbir şey bizi ilgilendirmez. Kimse bize karışamaz!…"dedik. Rum tarafının boş bulduğu meydanda istediği gibi manevralar yapmasını seyrettik. Hep savunmada kaldık. Ve… Bedeller ödedik.

Temelsiz, dayanaksız politikalarla değil, doğru zeminde, uluslararası hukuğu karşımıza almadan yapılacak mücadele ile başarılı olabileceğimiz gerçeği ortadayken; doğru yolda giderek başarabilecekken yan yollara saptık. Sanki haksız veya suçluymuşuz gibi içimize kapandık.

Fakat son beş yıldır Cumhurbaşkanımızın, Türkiye ile birlikte yürüttüğü diplomasi ile, hava lehimize dönmeye başladı; önceden yapılan hataların yarattığı tüm zorluklara rağmen… Avrupa Birliği üyesi olan Rum tarafının tüm engellemelerine rağmen… İçimizden de zaman zaman yükselen tüm olumsuz söylemlere rağmen…

Rumların yıllarca meydanı boş bularak yaptıkları lobicilik faaliyetleri sayesinde dünya devletlerinin bize tavrı hep olumsuz oldu. Şimdi Cumhurbaşkanımız Avrupa başkentlerini geziyor, yüz yüze temaslar yapıyor, haklılığımızı anlatmak için uğraş veriyor; yıllardır yapılması gerekip de yapılmayanı yapıyor kısaca.

İsveç dışişleri bakanı, Türk tarafını suçlayan Rum gazeteciye, Kıbrıs sorununun 1974 de değil 1963 de başladığını söyledi.

Rum lobisi tarafından yıllarca sürdürülen bir yalan propaganda silinmiş oldu böylece. Peki daha önce izlediğimiz politikalarla bunu başarabildik mi? Sadece kızarak, sağa sola kılıç sallayarak haklılığımızı anlatabildik mi?

Ban ki Moon' un adaya gelişiyle, Rum tarafının bozulan morali, yaptıkları diplomatik hatalar ve en sonunda yaşadıkları hükümet krizi, izledğimiz politkanın doğruluğunu, veya diplomatik başarımızı bir kez daha göstermedi mi?

Son olarak Taşınmaz Mal Komisyonu'nun AİHM tarafından tanınarak iç hukuk olarak kabul edilmesi. Bu belki de şimdiye kadarki en büyük kazanımız. Bu hem komisyonumuzun iç hukuk yolu olarak tanınması demek, hem de AİHM' de bekleyen binden fazla Rum'un davasının komisyonumuza aktarılması demektir.

Herhangi bir kurumumuzun, yabancılar tarafından tanınması bile korkulu rüyalarıyken, şimdi Rum'lara "Bu hukuk kurumunu tanıyacaksınız ve oraya müracaat edeceksiniz! " deniyor.

Hem bu yönden hem de bu davaların getirdiği maddi ve manevi zararın hafifletilmesi yönünden, en önemlisi de Rum tarafının çözümden kaçmakla, süreci uzatmakla bir yere varılamayacağını anlaması yönünden çok yönlü bir başarıya imza atmış bulunuyoruz.

Biz bu kazanımlarımızı , ülkesini seven ve çözüme inanan halkımız sayesinde başarıyoruz. Bu desteği arkasında hissetmenin verdiği güvenle hareket eden, halkına değer veren vizyon sahibi bir lider ile de yolumuza devam ediyoruz. Bu yolda yürümeye devam ettikçe de zafere ulaşacağız. Yıllardır özlemini çektiğimiz iyi bir geleceğe ulaşacağız. Hep birlikte!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.