İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Dürüst: Terfi sınavı sonuçları seçimden sonra

Dürüst: Terfi sınavı sonuçları seçimden sonra

<P>Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst, İpek Çöl Pınar'ın hazırlayıp sunduğu Art'de yayınlanan Saray'a Doğru programına konuk olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden müzakere sürecine, okullardaki grevlerden sendikaların tutumuna geniş değerlendirmeler yaptı.</P>

Yayın Tarihi: 12/03/10 16:44
okuma süresi: 6 dak.
Dürüst: Terfi sınavı sonuçları seçimden sonra
A- A A+

"ÖĞRETMEN TERFİ SINAVI SEÇİMLERDEN SONRA..."

Bazı okullarda Eğitim Bakanlığı'na yönelik yapılan grev ve eylemleri değerlendiren Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst, okullardaki eylemlerin geçmiş yıllara göre azaldığına işaret ederek, hiç bir zaman sendikal örgütlere karşı saldırgan bir tutum gerçekleştirme niyetinde olmadıklarını söyledi. Öğretmen Terfi Sınavı ile ilgili bir hazırlık yapıldığını ancak Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla uygulanan seçim yasaklarını da göz önüne alarak hareket ettiklerini vurgulayan Dürüst, sınavı kaldırmadıklarını açıkladı. Bakan Dürüst seçim yasaklarının ardından sınavın yapılacağını da duyurdu.

"GREV YAPAN SENDİKACILARA TOPLUM NEZDİNDE DESTEK YOK"

Okullarda grev yapan bazı sendikaların "Sayın Bakan Dürüst ol!" gibi pankartlar taşımasıyla eylemlerin kişiselleştirildiği yönündeki soru üzerine Bakan Dürüst şöyle konuştu: "Grev yapan sendikacı arkadaşlara toplum nezdinde çok büyük bir destek olmadığından, onların sadece küçük azınlıkları temsil ettiğine inandığımdan dolayı kullanmış oldukları sloganları çok fazla kaydadeğer bulmamaktayım. Onlara kendi usluplarıyla cevap verme eğiliminde olmayacağım. Belki çok büyük bir kitleyi temsil ediyor gibi görüntü sergileyebilirler ancak yaptıkları öğretmen tabanında asla tasvip edilmiyor. Çünkü ben de bir öğretmenim ve yıllarca sendikada bulundum. Bakanlığımın 10. ayına kadar da sendikanın bir üyesi olarak görev yaptım. Bu da benim sendika ve sendikacılara vermiş olduğum değerdir."

"SAYIN TALAT KENDİ DEVLETİNE SAHİP ÇIKMAKTAN KORKUYOR"

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Bakan Dürüst, adaylığını geçtiğimiz Cumartesi günü resmen açıklayan Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın yıllar önce vermiş olduğu demeçlerden hatırlatmalar yaptı. Dürüst açıklamarını şöyle dürdürdü: "3-4 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımızı Pakistan'a davet ettikleri zaman daha havalimanından çıkarken 'Kimse yanlış anlamasın. Bizim misyonumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması ya da tanıtılması değildir, biz iletişim kurmaya gidiyoruz' dedi. Düşünebiliyor musunuz, bir Cumhurbaşkanı kendi devletine sahip çıkmaktan korkuyor. Artık buradaki hükümetin ve Cumhurbaşkanlığındaki anlayışın da aynı olduğunu düşündüğümüz zaman elimiz çok daha güçlü bir şekilde Kıbrıs meselesinin çözümüne devam edeceğiz."

"RUM YÖNETİMİ'NİN İLKELERİ KALICI ÇÖZÜME ENGEL"

Müzakere sürecinde kazanımın elde edilip edilmediği sorusuna en büyük cevabın Rum Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin Garantörlük haklarını reddeden bildiriyi onaylamasıyla birlikte verildiğini dile getiren Bakan Dürüst, bu ülkede çözüm olsun diye ne kadar çaba verilirse verilsin Rum Yönetimi'nin aıl ilkesinin Türk askerini adadan çekmeyi ve Anavatanın garantörlüğünün sona ermesini sağlamak olduğunu hatırlattı. Bu ilkeler gözönüne alındığında çözümün çok da kolay olmayacağını belirten Dürüst, Ulusal Birlik Partisi olarak çözüm karşıtı algılanmak istemediklerini, aksine kalıcı çözümü savunduklarını söyledi.

"BAZI SIKINTILARA RAĞMEN KKTC VARDIR VE DEVLETTİR"

"Yaşadığımız bazı sıkıntılara rağmen biz varız ve bir devletiz" diyen Bakan Dürüst, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sahip olduğu mevcut duruma kolay bir şekilde gelinmediğini anımsatarak "Biz Rumlarla çözüm için çaba sarf edelim, masadan kaçmayalım ama Rumların masadan kaçtığını ve uzlaşmaz olduğunu da aklımızın bir ucunda bulunduralım" ifadelerini kullandı. Rumlarla her ne pahasına olursa olsun bir çözüme gidilmesi gerektiği anlayışından kurtulunması çağrısında bulunan Kemal Dürüst, Rum tarafının Kıbrıs sorununa daha farklı yaklaştığını belirterk açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Rum tarafı diyor ki; 'Kıbrıs Cumhuriyeti vardır, buyurun gelin bu çatı altında yaşayalım'. Hatta dünyaya da bu mesaj veriliyor. Bu anlayışla sürdürülen müzakerlerin sonsuz olmaması gerekiyor. Rum Yönetimi eğer bu konuda uzlaşmaz tutumunu sürdürecekse veya tarih vermekten kaçınacaksa ve Türk askerinin varlığından rahatsız oalcaksa her iki tarafın nihai bir karar vrermesi gerekiyor. Bizim bir devletimiz var. Biz Rum Yönetimi'nin ne zaman gönlü olacak da bizimle bir çözüm yapacak noktasında olmamalıyız."

"MÜZAKERELERDE ELDE EDİLEN BİR KAZANIM YOKTU"

Her seçim döneminde AB tarafından hibe programlarının gündeme getirilmesini düşündürücü olarak niteleyen Bakan Dürüst, müzakerelerin de seçim döneminde durmadığına işaret ederek, halkı "çözüme çok yakın bir noktadayız" söylemine inandırmanın doğru olmadığını vurguladı. Müzakerelerde bir arpa boyu yol katedilmediğinin gerçek olduğunu söyleyen Kemal Dürüst, "Eğer bir arpa boyu yol katedilmişse Sayın Talat lütfen bize hangi kazanımların elde edildiğini söylesin. Ancak söyleyemezler çünkü elde edilen bir kazanım yoktur" şeklinde konuştu.

"DEVLETİNE SAHİP ÇIKAN BİR ADAY MI YOKSA DEVLETİNE İNANMAYAN BİR ADAY MI"

18 Nisan seçimlerine vurgu yapan Bakan Dürüst şu açıklamayı yaptı: "Gerçek olan şudur. Bu ülkede devletine sahip çıkan bir aday ile bu devletin tanınmasına karşı çıkan bir aday yarışacaktır. Halkımız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne sonuna kadar sahip çıkan bir adaya mı oy verecek, yoksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletine hiçbir zaman inanmayan bir adaya mı oy verecek? Esas mesele budur. Sayın Talat'ın bağımsız aday olarak çıkması, nar amblemini kullanması, dünya diyerek seslenmesi gibi yapay pozisyon karşısında halkımızın değerlendirmesini iyi yapacağı düşüncesindeyim"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.