Ertuğruloğlu "kurultayda ve seçimlerde aldığım desteğe dayanarak aday oldum"

Ertuğruloğlu " Ben gerçek UBP`liyim, Derviş Eroğlu beni UBP`den değil ancak DEP`ten (Derviş Eroğlu Partisi) uzaklaştırabilir"

Cumhurbaşkanı adayı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylık kararını; UBP Genel Kurultayı'nda "gerçek" tabanından gördüğü destek, son seçimlerde 6. sıradan çıkarılmasına rağmen aldığı oy kitlesi ve yolda sokakta aldığı destekler sonrasında yaptığı değerlendirmelerin ardından verdiğini belirtti ve "makam sevdalısı değil, halkına ve ülkesine yararlı olma sevdalısı olduğunu" söyledi.

Ertuğruloğlu, Başbakan Derviş Eroğlu'na "ya beni Başbakan yaparsın, yada bedelini ödersin" gibi bir laf söylemediğini, kendisinin sadece son genel başkan olarak hakkını istediğini ve bunu sadece Kasım ayında yapılacak olan genel kurula kadar olduğunu belirterek, artık bu vakitten sonra önerilse bile kabul etmeyeceğini kaydetti.

Tahsin Ertuğruloğlu, "Yüce Cumhurbaşkanlığı görevini ve makamını, bilgisi, eğitimi, cesareti, halk desteği, samimiyeti ve kararlılığıyla mevcut adaylar Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Başbakan Derviş Eroğlu'ndan daha iyi yapabileceğine inandığından, Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu" söyledi.

Kendisine yönelik engellemeler olduğunu da savunan Ertuğruloğlu "Halk önünde yeter artık, hodri meydan diyorum" ifadelerini kullandı.
Kendisinin gerçek UBP'li olduğunu, "Derviş Eroğlu Partili (DEP)" olmadığını, beklenti içinde ve el etek öpmediğini söyleyen Ertuğruloğlu, kendisini partiden ihraç edeceğini söyleyenlerin ne kadar UBP'li olduğunu tüm halkın bildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayan ve dün başvurusunu yapan UBP Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, bugün Lefkoşa Merit Otelde yaklaşık 2 saat süren basın toplantısı düzenleyerek, Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasına kadar olan süreçle ilgili açıklamalarda bulundu, görüşlerini açıkladı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Tahsin Ertuğruloğlu, basın toplantısına, Lefkoşa'da "Peyak" diye bilinen bölgede duvarlara adının yazıldığını, ancak bunun kendisiyle alakası olmadığını, böyle şeylere de ihtiyacının olmadığını belirterek, bu tip olayların provokasyon amacı güden eylemler olduğunu belirtti.

Ertuğruloğlu, ülkede şu anda sürdürülen siyaset anlayışıyla bir yere gidilemeyeceğini, makamların ülkeye ve halka hizmet için değil, kişisel hırs ve aile ile yandaş çıkarına dayalı olduğunu savunarak, bu siyasetle insanların çaresizliğe, el etek öpmeye ve birilerinin peşinde koşmaya itildiğini öne sürdü.

Adaylığını açıklamasının ardından kendisine destek vermek ve yanında olmak isteyenlerin bu sebeplerden, tehditlerden ve baskılardan dolayı yanında olmadığını savunan Ertuğruloğlu, kendisinin de onları zor durumda bırakmak istemediğini, bu yüzden adaylık kararını alırken biriyle paylaşmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı adaylık kararını UBP Genel Kurultayı'nda "gerçek" tabanından gördüğü destek, son seçimlerde 6. sıradan çıkarılmasına rağmen aldığı oy kitlesi ve yolda sokakta aldığı destekler sonrasında yaptığı değerlendirmelerin ardından verdiğini belirten Ertuğruloğlu, makam sevdalısı değil, halkına ve ülkesine yararlı olma sevdalısı olduğunu kaydetti.

KRAL ÇIPLAK

Ertuğruloğlu, şu anda Cumhurbaşkanlığına aday olan Talat ile Eroğlu'nun hangi başarılarına göre aday olduklarını sorarak, artık ülkede "Kral çıplak" diyebilecek insanlara ihtiyaç olduğunu söyledi.

Konuşmasında Eroğlu'na karşı sürekli eleştiri ve suçlamalarda bulunan Ertuğruloğlu, kendisine destek verebilecek işadamlarının vergi tehdidiyle karşı karşıya kaldığını, insanlara iş tehdidinde bulunduğunu, milletvekillerinin "aman Tahsin'le görünürsem ne olurum" düşüncesiyle hareket ettiğini ileri sürdü.

ALNIM AÇIK

Ertuğruloğlu, halkının sağduyusuna güvenerek bu yola çıktığını, figüran olmadığını, vicdanının rahat alnının açık olduğunu belirterek, her şeyi göze aldığını, kendisini ihanetle suçlayan "zavallıların" olabileceğini bildiğini ifade etti.

Artık ses yükseltme zamanı geldiğini ifade eden Ertuğruloğlu, yola UBP'li olarak çıktığını, herhangi bir partiyle görüşmediğini ancak Pazartesi ve Salı günleri söz konusu görüşmeleri yapacağını kaydetti.

Ertuğruloğlu, kişisel intikam için değil, bu işi layıkıyla yapabileceğine inandığı için aday olduğunu belirterek, adaylığını açıklamadan önce söylendiğini gibi "Başbakanlık ve Parti Başkanlığı istedi" gibi sözlerin doğru olmadığını, kendisinin hakkını istediğini, bunu da yazılı olarak istediğini çünkü "yazının kaldığını ama sözün uçtuğunu" söyledi.

Cumhurbaşkanlığı'nın "kasaba politikası" veya "devlete ve egemenliğe inanmadan" yapılamayacağını kaydeden Ertuğruloğlu, şu anda herkesin koltuk ve makam beklentisi içinde olduğunu, yerel seçimlerde adayların açıklanmadığını, herkesin iş beklediğini, herkese mavi boncuk dağıtıldığını, ülkede siyasetin böyle yürütüldüğünü savundu.

GERÇEK UBP`Lİ OLMASAYDIM

Ertuğruloğlu, gerçek UBP'li olmasaydı, seçimler sonrası hükümet kurulmasına destek vermeyeceğini ifade ederek, parti içinde bazı isimlerin tepkilerine dikkat çekerek bunların mı gerçek UBP'li olduklarını sordu.
Neden bu sürede parti disiplin kurulunu toplayıp kendisini ihraç etmediklerini de soran Ertuğruloğlu, onların kendisini ancak "Derviş Eroğlu Partisi" diye isimlendirdiği "DEP"ten ihraç edebileceğini belirtti.

MÜZAKERELER

Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde müzakerelere devam edeceğini, ancak her zaman söylediği gibi önemli olanın müzakerelere devam etmenin değil, müzakerelerin içeriğinin olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, müzakerelerin 50 yıldır devam ettiğini, "3 ayda çözerim" diyen Talat'ın da uzun bir zamandır söz konusu müzakereleri birçok taviz vererek sürdürdüğünü iddia etti ancak hiçbir şekilde anlaşma olmadığını, karşı tarafın da bu niyette olmadığını söyle.

Ertuğruloğlu, müzakerelerin bu aşamada neticeye ulaşmasının mümkün olmadığının herkes tarafından bilindiğini, bu konuda halka açık olunması gerektiğini ve halkla iç siyasette olduğu gibi dış siyasette de alay edilmemesi gerektiğini vurguladı.

GÜL VE ERDOĞAN'IN BANA VERDİĞİ ÖNEM VE DEĞERİ GÖSTERİR

Önemli olanın güçlü bir KKTC yaratmak olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, Türkiye'deki temaslarının sorulması üzerine, Türkiye'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile toplam 1 saat 45 dakika çok değerli görüşmeler yaptığını belirterek, bu görüşmelerin kendisine olan güveni ve değeri gösterdiğini söyledi.

Görüşmelerde aday olacağını söyleyip söylemediğinin kendisine sorulması üzerine bunu söylediğini, "sakın böyle bir şey yapma" denmediğini ifade eden Ertuğruloğlu, bu görüşmelerden çıkan mesajı alanın aldığını ifade ederek, Başbakan Eroğlu'nun seçimlerle ilgili "müdahale var" söylemlerinin de Türkiye'yi zan altında bıraktığını savundu.
"Tahsin Ertuğruloğlu'nun siyasi yaşamını bitirme yeminini" bildiğini söyleyen Ertuğruloğlu, Eroğlu'nun adaylığına imza koyduğunu, bunu da "bu siyasetin partiden gitmesi adına" koyduğunu kaydetti.

Makam sevdalısı olmadığını, koltukta "çakılıp kalmayı" düşünmediğini ifade eden Ertuğruloğlu, "Ben halkımın sağ duyusuna ve desteğine güvenerek bu yola çıktım" dedi.

"EĞER KAĞIDI VERSEYDİ...?"

"Eroğlu kağıdı verseydi" sorusu üzerine Tahsin Ertuğruloğlu, bu amaçla son bir görüşme yaptığını ve son güne kadar sabrettiğini, ancak bu olmayınca eğitimine, halkına, kişiliğine, kararlılığına, samimiyetine güvenerek aday olduğunu ve en verimli çağında halkından görev talep etiğini vurguladı.

Ertuğruloğlu, "yeter artık" diyerek, artık halk önünde olduklarını, "küçük oyunlara gelemediğini" belirterek, bugüne kadar yürütülen kasaba politikacılığının bittiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığına seçilememesi durumunda partiden ayrılacağı, parti kuracağı ve UBP'den birkaç kişiyi daha yanında götüreceği söylemlerinin uydurma olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, halkın adalet ve hukuk istediğini belirterek, Kıbrıs Türk halkına çok daha güzel günlerin layık olduğunu söyledi.

TAK