İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Pope: "Talat seçimleri kaybederse barış süreci zedelenebilir"

Pope: "Talat seçimleri kaybederse barış süreci zedelenebilir"

<P>Uluslararası Kriz Grubunun Türkiye temsilcisi Hugh Pope, "Kıbrıs sorununa çözüm bulunamazsa, Türkiye-AB sürecinin buzdolabından derin dondurucuya gireceğini" söyledi.</P>

Yayın Tarihi: 02/04/10 15:01
okuma süresi: 7 dak.
Pope: "Talat seçimleri kaybederse barış süreci zedelenebilir"
A- A A+

Uluslararası Kriz Grubunun Türkiye temsilcisi Hugh Pope, "Kıbrıs sorununa çözüm bulunamazsa, Türkiye-AB sürecinin buzdolabından derin dondurucuya gireceğini" söyledi.

ABD'deki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsünde "Türkiye'nin Avrupa emelleri ve Kıbrıs çıkmazı" başlıklı konferans veren Pope, Türkiye'nin her geçen yıl daha fazla "Avrupalılaştığını", Batıya sırtını çevirdiği yönündeki yorumların "saçma" olduğunu kaydetti. Pope, "Bunu anlamak için sadece ekonomiye bakmanız yeterli. Türkiye'nin ticaretinin yarısı Avrupa ülkeleriyle oluyor. Türkiye'deki yabancı yatırımların yüzde 90'ı da AB'den" diye konuştu.

Ancak Kıbrıs sorununun Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinin ilerlemesini engelleyen unsurlardan biri olduğuna dikkati çeken Pope, "Eğer Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunamazsa, Türkiye-AB süreci buzdolabından derin dondurucuya girecek" ifadesini kullandı.

Pope, AB'nin Kıbrıs Rum kesimini üyeliğe kabul etmesinden bu yana birçok şeyin "çıkmaza" girdiğine ve konunun birliğin iç meselesi haline geldiğine işaret ederek olası bir çözümün Türk-Yunan ilişkilerine de yapacağı etkiden bahsederken, "Kıbrıs sorunu çözülene kadar, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege sorunlarının çözülemeyeceğinden eminim" dedi.

Zamanın kendi lehlerinde olmadığını fark eden Kıbrıslı Rumların çoğunluğunun son seçimlerde uzlaşma yanlısı adayların lehine oy kullandığını belirten Pope, ancak müzakerelerde şu ana kadar büyük ilerleme sağlanamadığını, iki tarafta görüşmelere duyulan heyecanın da az olduğunu savundu.

Pope, "Kıbrıslı Rumların Türkiye'den çok korktuğunu" da öne sürerek, "Türkiye'nin bir anlaşmayı samimi biçimde uygulayacağına ve asker çekeceğine inanmıyorlar. Aynı durum Ankara için de söz konusu. Onlar da, Kıbrıslı Rumların Türkiye'nin kabul edebileceği bir mutabakata hazır olmadığına inanıyor" ifadesini kullandı.

"TARAFLAR ARASINDA İLETİŞİM EKSİKLİĞİ VAR"

Pope, taraflar arasında çok büyük bir iletişim eksikliği bulunduğu ve iki halkın birbirine çok yakın olmasına rağmen birbirini çok az tanıdığı görüşünü dile getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen aybaşında Dolmabahçe Sarayında Rum gazetecilerle bir araya geldiği toplantıya kendisinin de katıldığını ifade eden Pope, "Başbakan Erdoğan toplantıda, 'Bir anlaşmanın olmasını ve bu anlaşmayı uygulamak istediğimi bilmenizi istiyoruz ve eğer bir anlaşmaya varırsak, askerleri çekeceğim' dedi. Rumlar çok şaşırdı, 'tarihi' nitelemesinde bulundu. Gerçek problemin, iki taraf arasında muazzam bir iletişim eksikliğinin olduğu çok açıktı, çünkü Türkiye, direkt olmasa da bunu 2004'ten beri söylüyor" dedi.

KKTC'de bu ay içinde seçimlerin yapılacağını hatırlatan Pope, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın seçimi kaybetmesinin, çözüm için gerçekten uğraş verenlere "bekle" sinyali vereceğini, çözüm doğrultusunda çok çaba sarf eden Türkiye'nin bu imajını da zedeleyeceğini ileri sürdü.

Pope, "Yakın bir zamanda herkesi içine alan çok taraflı bir süreç oluşturulabilirse, bu durum Kıbrıs Türk tarafındaki olası hükümet değişikliğinin yol açacağı zararı azaltabilir. Aksi takdirdeyse herkes kaybeder, BM'nin de öyle bir durumda 5'inci tur görüşmelere başlama girişiminde bulunacağını sanmıyorum" diye konuştu.

Türkiye'nin adadan asker çekme olasılığına dair bir soru üzerine Pope, öncelikle müzakerelere odaklanmak gerektiğini, tek taraflı güven artırıcı önlemlerin şu anda zamanı olmadığını ifade ederken, seçimlerden sonraysa Türkiye'nin, kapalı bölge Maraş'ı ziyarete açmak ya da Kıbrıslı Rum siyasetçilerle görüşmek gibi, Kıbrıs Rum tarafının bir şekilde ilgisini çekebilecek adımlar atması gerektiği görüşünü dile getirdi.

"PROTOKOLLERİ ŞAHİN GİBİ İZLİYORLAR"

Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesinin kendi ekonomik, sosyal ve güvenlik çıkarlarına olduğunu Kıbrıslı Rumların da farkında olduğunu ifade eden Pope, bir soru üzerine, Kıbrıslı Rumların engellemeleri yüzünden hayata geçirilemeyen Doğrudan Ticaret Tüzüğünün Lizbon Anlaşması altındaki düzenlemelerden sonra AB'de yeniden gündeme gelip bu sefer kabul edilebileceğini söyledi. Pope, "Bence Kıbrıslı Rumlar, limanların açılmasının bir yolunu bulmada bu fırsatı kullanmalı. Bu, her iki tarafın resmi olarak bir araya gelmeye başlamasına imkan verecek normalizasyon yolunda iyi bir adım olacaktır" diye konuştu.

Bir soru üzerine, Kıbrıslı Rumların, Türkiye'nin Ermenistan ile olan sürecini bir "şahin" gibi izlediğini kaydeden Pope, "Eğer Türkiye'nin Ermenistan ile bir anlaşmadan çekildiğini görürlerse, 'Onları dinliyoruz, sözler veriyorlar, bir anlaşma olursa uygulayacaklarını söylüyorlar, ama protokollere ne oldu' diye düşünecekler" yorumunda bulundu.

Türkiye-Ermenistan protokol sürecinde başarısızlığın da sorunu ve Ermenistan'daki sıradan halkın gerçek problemlerinin çözümünü daha da zorlaştıracağını, Ermenilerin Türkiye ile ticaret yapmaya, birlikte çalışmaya ihtiyacı olduğunu ifade eden Pope, ekonomisini rayına oturtmaya çalışan Kıbrıslı Rumlar için de benzer durumun söz konusu olduğunu belirterek, Türk-Yunan ilişkilerinin normalleşmesiyle iki ülke arasındaki ticaret ve karşılıklı yatırımlarda patlama olduğunu hatırlattı.

Bir başka soru üzerine, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması konusunda Ankara'da kurumlar arasında geniş bir uyum bulunduğunu söyleyen Pope, ABD'nin özel bir temsilci atamasının gerekip gerekmediği yönündeki soruyu da, "Bu soru çok soruluyor. Böyle birinin atanmamasının iyi olduğunu düşünüyorum, çünkü iki toplum arasında büyük farklılıklar olsa da bir Amerikalı temsilci, hedef tahtası olabilir ve hiçbir ilerleme sağlanmamasının sorumlusu olarak gösterilebilirdi" diye yanıtladı.

Pope, ABD ve uluslararası toplumun, adadaki iki tarafın müzakerelerde "al-ver" aşamasına gelmeleri halinde, onları güçlü sözlerle cesaretlendirmesi ve arkalarında olacakları mesajını vermesi gerektiğini sözlerine ekledi

TAK

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.