İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Sivil toplumdan sürece destek

Sivil toplumdan sürece destek

<P>Cumhurbaşkanı Talat heyetinin, Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik Kıbrıs Rum Yönetimi ile yürüttüğü müzakerelerde gelinen aşama değerlendiriliyor. Gazetemize konuşan STO temsilcileri ve uzmanlar "tam anlaşma" sağlanamasa da doğru zeminde ilerleme olduğunu söyledi.</P>

Yayın Tarihi: 03/04/10 17:08
okuma süresi: 11 dak.
Sivil toplumdan sürece destek
A- A A+

Gizem ÖZGEÇ'in haberi

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve görüşmeci heyetinin, Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik Kıbrıs Rum Yönetimi ile yürüttüğü müzakerelerde gelinen aşama kimileri tarafından "henüz ortada somut bir gelişme yok" diye yorumlanırken, kimi kesimler de büyük bir ilerleme sağlandığı görüşünde birleşti.

Sivil toplum örgütü yetkilileri ve uzmanlar Talat ve teknik ekibinin basın toplantısıyla duyurduğu müzakere gerçeklerini HAVADİS'e değerlendirdi.
Bazı örgütler, Kıbrıs meselesinde daha önce hiç ulaşılamayan başarılı bir noktaya gelindiğine vurgu yaparak, ilerlemenin Cumhurbaşkanı Talat ve ekibi sayesinde olduğunu söyledi. Sonuca çok fazla yaklaşıldığını düşünen bu sendikacılar, sürecin tıkanmasının Kıbrıslı Türkleri çok daha geri bir pozisyona düşüreceği görüşünde. Yapılan açıklamalardan ve gelinen aşamadan memnun olmayan STO temsilcileri ise, herhangi bir konuda somut bir anlaşma olmadığını savundu ve brifingi "siyasi yatırım" olarak niteledi.

Özkardaş: "Doğru zeminde ilerliyor"
Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş, önceki gün Cumhurbaşkanı Talat'ın müzakerelerde ele alınan tüm konuları açıkladığını ancak her konuda anlaşma sağlanmadıkça hiçbir konuda uzlaşma sağlanamayacağını kaydetti. Özkardaş, yapılan açıklamalardan; anlaşma olması adına Kıbrıs Türk halkının kırmızı çizgilerinden taviz verilmeyeceğinin de anlaşıldığını belirt ve TC ile yürütülen müzakerelerin doğru bir zeminde ilerlediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Talat'a en çok eleştiri yöneltilen unsurun; ulusal konsey oluşturulmaması yönünde olduğuna işaret eden Özkardaş, görüşme heyetinde sadece eski partisinden mensuplar bulunduğunu, diğer siyasi partilerden kimseyi katmamasın rahatsız edici olduğunu belirtti. Kamu-Sen'in de bu yönde eleştirileri olduğunu vurgulayan Özkardaş, "Görüşme sürecine destek veren bir sendika olarak ulusal konsey kurulması için girişimde bulunduk ancak olmadı. İnşallah seçimlerden sonra bir konsey oluşturulur ve kim kazanırsa kazansın görüşmesi süreci devam eder" diye konuştu.

Kaptan: "İlerleme var, sonuç yakındır"
KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan ise, Cumhurbaşkanı'nın önceki gün düzenlediği basın toplantısında yapılan açıklamaları, "zamanında yapılmış" ve "bugüne kadar olan iddiaları kökünden çürütür" diye niteledi. Kaptan, kırk yıl süren ve bir arpa yolu kadar yol katledilmeyen Kıbrıs sorununun, özellikle Kıbrıslı Türklerin büyük acılar ve göçler yaşamasına sebep olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Sayın Talat'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte Kıbrıs Türkü'nün iradesini doğru bir şekilde masaya koyarak, savunarak ve herkesin özlemi olan Kıbrıs'ta barışın ve çözümün gelmesi için gayret gösterilmiştir. Yeteri kadar arzu edilen ilerleme sağlanamamasına rağmen ilerleme olmuştur ve sonuca ulaştırılması bize göre yakındır. Sayın Talat'ın yapmış olduğu açıklamalar ve maddelerdeki ilerlemeler bunun en açık göstergesidir."
Kaptan, Kıbrıs sorununda sonuca ulaşmak için masada oturmanın yeterli olmayacağını da vurguladı ve "Sonuç alıcı bir şekilde samimi olarak uğraş verilmesi gerekir. Bu samimiyet de şu anda bu görüşmeleri götüren Sayın Cumhurbaşkanı'nda vardır. Ve 18 Nisan'dan sonra da bu görevi sürdüreceğine olan inancımız ve desteğimiz tamdır."

Eraslan: "Süreç başarılı… Tıkanmaması şart…"
KTOEÖS Başkanı Adnan Eraslan, müzakerelerde gelinen noktanın, Kıbrıs Türk toplumuyla paylaşılmasının doğru olduğunu söyledi. Eraslan, seçim dönemi olduğu için değişik söylemlerin ortada dolaştığına dikkat çekti ve gelişmelerin anlamsız olarak nitelendiğini ancak bunun yanlış olduğunu kaydetti. Eraslan, önceki gün yapılan toplantıyı önemli olarak da değerlendirerek, açık ve şeffaf bir şekilde Güney Kıbrıs'la anlaşılan ve anlaşılmayan konuların ne olduğunun ifade edildiğini söyledi. Bu anlamda gizli bir şeylerin çevrilmediğinin de ortaya konduğunu dile getiren Eraslan, "Bu yapıda Güney ister açıklasın ister açıklamasın bizi rahatsız etmez" dedi. Eraslan, Talat ve ekibinin yaptığı açıklamaları "anlamlı" olarak da nitelerken, süreçteki ilerlemenin başarılı olduğunu vurguladı. Eraslan sözlerine şöyle devam etti:

"Kıbrıs Türk toplumu ve Güney için önemli olan; hızlı bir uzlaşı sürecidir. Yeterli ilerleme olmasa da kademe atlanmıştır. Ancak bu konuda daha cesur adımların atılması gerektiği de ortadadır. Bir şey daha biliyoruz ki; uluslararası toplantılarda Güney'in duruşunu bildiğimiz için bu süreçten daha fazla bir şey beklemezdik. Bazı yerlerde ciddi adımlarda tıkanacağını biliyorduk. Gelinen nokta başarılıdır ve devam etmesi gerekir. Daha zamana ihtiyaç vardır. Bunu bilmeyenler farklı yorumlayabilir."

Dinçoğlu: "Yüzde elli başarı… Aksini söyleyen provoke edendir"
Kıbrıs Türk Göçmenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Enver Dinçoğlu, önceli gün yapılan toplantıda önemli ve faydalı açıklamalar yapıldığını belirtti. Kağıt üzerinde yapılan anlaşmaları öğrendiklerini söyleyen Dinçoğlu, Mehmet Ali Talat'ın destekleme sebeplerinin de TC kökenli vatandaşların üzerinde oynanan oyunlar olduğunu kaydetti. Dinçoğlu, Talat'ın masada taviz vermediğinin de altını çizdi ve KKTC adına başarılı bir çizgi çizildiğini ifade etti. "Bu nedenle Cumhurbaşkanı'nın arkasındayız" diyen Dinçoğlu, ara formül olmadığını, tüm konularda uzlaşı sağlandıktan sonra referanduma gidileceğini belirterek, "önemli olan nihai sonuçtur" dedi.
Dinçoğlu, müzakerelerde başarının yüzde ellinin üzerine çıktığı yorumunu da yaptı ve şunları söyledi:

"Bu büyük başarıyı dünya da görüyor. TC de iş birliği içinde destek veriyor. Dere geçerken at değiştirilmez. Bu seçimlerde risk alınmamsı ve Talat'ın seçilmesi gerekmektedir. KKTC'ye olumlu hava son iki yıl içinde geldi. Bu da barışçı ve uzlaşmacı tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunun anlaşılması ile sağlandı. Talat sayesinde gerçekleşti… Seçimlerden sonra bu makamda değişiklik olursa risk taşır. Çünkü KKTC olgusuna doğru giden bir yaklaşım var. Önceki teknik komitenin söyledikleri bizce çok olumludur. Aksini söyleyenler kışkırtma yapanlardır."

Kamu-İş: "Ortada karar göremedik"
Kamu İş Başkanı Sami Dilek ise müzakerelerde somut bir gelişme olmadığını kaydetti. Dilek, Talat'ın basın toplantısında olasılıklar ve veriler üzerine konuşulduğunu söyleyerek, ortada anlaşılmış bir konu olmadığını savundu. Dilek, iki kesimli, iki toplumlu devletten ve Türkiye garantörlüğünün olmazsa olmaz diye ifade edilmesinden mutluluk duyduğunu da ifade etti. Dilek, bahsedilen konularda kesin bir mutabakat olmadığını belirtti ve "Söylenenler masada olan konulardı. Herhangi bir karar olduğunu göremedik. Seçim arifesinde bu açıklamanı yapılması da yanlış oldu. Daha önce bilgilendirme yapılmasını istemiştik. Yapılan açıklamanın, siyasi olduğunu ve seçime yönelik yatırım olduğunu düşünüyoruz. Keşke bunları Sayın Talat, daha öce açıklasaydı. Halk da daha bilgili olurdu, sorgulardı."

Erel: "İlerleme yok gibi…"
Kıbrıs AB Derneği Başkanı Ali Erel de "İlerleme yok gibi görünüyor" dedi ve Kıbrıslı Türkler açısından çözümün yerini herhangi bir ilerlemenin tutmayacağını vurguladı. Erel, bazı noktalarda ilerlemenin Kıbrıslı Türkler için beklenen faydayı sağlayamayacağını da kaydetti ve "Sayın Talat'ın beş yıl önce kendi ifadelerine göre Kıbrıs meselesinin konuşulmayan hiçbir yanı kalmamıştı. Karşılarında Kıbrıs Rum tarafında en yakın liderin olduğunu ve ortamın müsait olduğunu söylüyordu. Ancak önceki gün yapılan açıklamalarda neden bir çözüme ulaşılmadığı anlatılmadı. Parlak bir tablo yok. Bundan sonra önemli olan geride bıraktığımız yedi yıl gibi bir süreç yaşamamamız. Çünkü bu yedi yılda Kıbrıslı Türklerin umutları söndürüldü" ifadelerini kullandı.

Sözen: "Birçok konuda anlaşma sağlandı"
Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs Politikaları Merkezi Direktörü Doç Dr. Ahmet Sözen de müzakerelerde "bütün maddeler üzerinde anlaşma sağlanana kadar tüm maddelerde anlaşılmayacak, ufak taahhüt altına girme" felsefesi olduğunu söyledi. Sözen, zaten başından beri müzakerelerde bu kuralın geçerli olduğunu kaydetti ve mevcut duruma bakıldığı zaman birçok konuda anlaşma sağlandığını ifade etti. Özellikle yönetim ve güç paylaşımı ile yargı konusunda tamamen anlaşıldığına işaret eden Sözen, yürütmede ise anlaşılamıyor gibi görünse de, birçok konuda mutabakat olduğuna vurgu yaptı. Sözen bu nedenle, "bir arpa boyu yol alınamadı" söylemlerinin doğruyu yansıtmadığını belirtti. Avrupa Birliği meselelerine bakıldığı zaman ise önemli gelişmelerin varlığına dikkat çeken Sözen, genel anlamda anlaşmaya gidildiğini ifade etti. Sözen, meselenin çözümlenmesini, takvime bağlanmasını ve arabuluculuk yapılmasını her zaman Türkiye ve Türk tarafının istediğini, kaçanın Rum lider Hristofyas olduğunu da vurguladı ve tüm bunlara rağmen önemli ilerlemeler yaşandığını söyledi.

Sözen, özellikle ana mesele olan yönetim ve güç paylaşımındaki ilerlemenin çok önemli olduğunu kaydetti. Sözen ayrıca şunları söyledi:
"Aylarca müzakereye gerek yok. İdari çizginin, iki kurucu devletin nereden geçtiğine karar verildi. Mülkiyette belli kategoriler yapılmaya başlandı. Son AİHM kararı da bunu gösteriyor. En önemli konulardan biri de güvenlik ve garantilerdir. Bu iki tarafı aşan garantörleri ilgilendiren bir konudur. Genel anlamda müzakereler beklendiği kadar hızlı gitmedi. Bunun sorumlusu Rum tarafıdır. Ancak sorunun ana konusu olan yönetim ve güç paylaşımında ciddi ilerleme vardır. TC Dışişleri Bakanlığı da ilerlemeyi selamladı ve e bunarlın kayda geçirilmesini, müzakerelerin devam etmesini istiyor."
Havadis Gazetesi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.