İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Hukuk ve adalet sıkıntıda

Hukuk ve adalet sıkıntıda

<P>KKTC'de hukuk ve adalet alanında yaşanan sıkıntılar, Başsavcılık'ın (Hukuk Dairesi) 2009 raporunda dile getirildi. Başsavcılık, mevzuattaki sorunların aşılması için Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini belirtti.</P>

Yayın Tarihi: 05/04/10 07:05
okuma süresi: 8 dak.
Hukuk ve adalet sıkıntıda
A- A A+
2009 yılında ceza davalarında artış olduğu ve başı; karşılıksız çek, uyuşturucu ve adam öldürme gibi suçların çektiği kaydedilen raporda, Ceza Yasası'nın gözden geçirilmesi ve özellikle günümüz hukuk anlayışına ters diye nitelenen "ahlaka aykırı suçlar" bölümündeki tüm maddelerin kaldırılarak, cinsel konularda çağdaş düzenlemeler yapılması gerektiği vurgulandı.

Başsavcılık raporunda, dünyada hızla artış gösteren internet suçlarına karşı da KKTC'de henüz mevzuat olmadığına işaret edildi; mali polis biriminin oluşturulması istendi.

Başsavcı Aşkan İlgen imzasıyla hazırlanan ve Cumhurbaşkanı'na, Cumhuriyet Meclisi'ne ve Bakanlar Kurulu'na sunulan "Başsavcılık 2009 raporu"nda, dairenin 2009 yılındaki faaliyetlerini gösteren çizelge yanında dairenin görüş ve önerilerine de yer verildi.

YÜKSEK MAHKEME'DE 322 DAVADA MÜDAFAA
Devletin, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Bakanlar Kurulu'nun, bakanların ve diğer devlet organlarının hukuki danışmanı olan Başsavcılık, geçen yıl Yüksek Mahkeme huzurunda 322 davada müdafaa yaptı.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nde 16 bin 227; Gazimağusa Kaza Mahkemesi'nde 7 bin 16; Girne Kaza Mahkemesi'nde 7 bin 785; Güzelyurt-Lefke Kaza Mahkemesi'nde 2 bin 502 dava ve istidada görev yapan Hukuk Dairesi, Lefkoşa'da 2 bin 359, Gazimağusa'da 473; Girne'de 537 ve

Güzelyurt ve Lefke'de 38 polis dosyasına mütalaa verdi.
2009'da Askeri Mahkeme'de bin 86 dava açılırken, daire 653 görüş verdi. Hükümlülerin iadesiyle ilgili 275 işlem yapan Hukuk Dairesi, adli yardımlaşmayla ilgili bin 490 yazışma yaptı ve 2 bin 641 kişinin limanlardan geri gönderilmesi işlemi yürüttü.
Başsavcılık raporunda, KKTC ile Türkiye arasında Hukuki, Ticaret ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Nakil Sözleşmesi (Onay) Yasası uyarınca yapılan işlemlerin hacminde sürekli bir artış trendi görüldüğü belirtiliyor.

"ARTAN SUÇLAR CİDDİ İŞ YOĞUNLUĞU YARATIYOR"
2008'e oranla geçen yıl ceza davalarında özellikle bazı suçlarda belirgin artış olduğu kaydedilen rapora göre, karşılıksız çek, uyuşturucu maddeler, adam öldürmeyle ilgili suçlardaki artış ve bu gibi ciddi davalardaki artışın çok ciddi iş yoğunluğu yarattığı vurgulanıyor.

"APARTMAN YÖNETİMİYLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEME YOK"
Hukuk alanında alınması gerekli önlemlerle ilgili tavsiyelere de yer verilen raporda, apartman yönetimiyle ilgili yasal düzenleme yapılmadığı için, apartmanların boyanması, tamiri ve temiz tutulması gibi "basit" sorunların bile çözümlenemediği; 1989'da yürürlüğe konulan ve birçok çağdaş ülkedeki yasanın aynısı olan İmar Yasası'nın, yaşanan son tabiat olaylarıyla, özellikle mühendislik alanlarındaki uygulamalarda adaptasyonunun henüz yeterince yapılmadığının görüldüğü anlatıldı.

"İNTERNET SUÇLARININ ARTACAĞINI SÖYLEMEK KEHANET DEĞİL"
İnternet aracılığıyla işlenen suçlarda dünyada çok hızlı bir artış bulunduğuna işaret edilen raporda, "Bu tür suçların dünyadaki artış hızına paralel artacağını söylemek kehanet değildir. Uzmanlık gerektiren bu tür suçların ülkemizde yaygınlaşması halinde, hukuki altyapı olsa bile, bu tür suçlarla mücadele edebilen ve soruşturabilen bir yapının oluşturulmasının da uzun zaman alabileceğini hesaba katarak, en hızlı bir şekilde mevzuat konusunda çalışmalar başlatılması gerektiği kanaatindeyim" ifadelerine yer verildi.
Birçok suçun önlenmesine katkı sağlayacak gereksinimlerden birinin de mali polis biriminin oluşturulması olduğu kaydedilen Başsavcılık raporunda, birçok suçun kökeninde "büyük paralar döndüğü", bu yüzden mali polise ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Kara Para Aklanmasının Önlenmesi Yasası'nın da bu amaca yönelik olduğu ancak yasa gereğince oluşturulan kurulun yetersiz kaldığı ifade edilen raporda, gayrı meşru para takibi için hem mali konularda uzman, hem de toplumda gayri meşru para kazanan insanları tespit edebilen bir organizasyon ihtiyacına işaret ediliyor.

CİNSEL KONULAR
Acil konulardan birinin "cinsel konular" olduğu belirtilen raporda, "insanı mahvedici bir takım fiil veya eylemler söz konusudur. Bir kadının veya erkeğin yaşadığı bir cinsel ilişkinin yüzlerce kişinin cep telefonu kameralarında ve internet sitelerinde dolaşması gibi…" deniliyor.
Anayasanın 19. maddesinin "özel hayatın gizliliğini" temel hak saydığı vurgulanan raporda, şantaj ve çocukların cinsel istismar malzemesi kullanılması, baskı ve zorla cinsel ilişkiye girilmesi gibi suçlar nedeniyle Ceza Yasası'nın acilen gözden geçirilerek, bu tür suçların mevzuata kazandırılması gerektiği belirtiliyor.

Acilen gereksinim duyulan birtakım suç ve cezaların ihdası dışında, Ceza Yasası'ndaki birçok maddenin ihdas edilmeleri amacı bakımından da çağdışı kaldığı ifade edilen Başsavcılık raporunda, örnek olarak Ceza Yasası'ndaki "ahlaka aykırı suçlar" bölümü gösterildi ve bu bölümdeki tüm maddelerin kaldırılarak, tekrardan cinsel konularda düzenleme yapılması gerektiği görüşüne yer veriliyor. Raporda şöyle deniliyor:

"GÜNÜMÜZ HUKUK ANLAYIŞINA TAMAMEN TERS"
"Çünkü suç maddelerinin ihdasındaki amaç; namusun korunması ve gayrı meşru çocuk doğumunun engellenmesine yöneliktir. Keza bu suçlar, namus anlayışını kişi hakkı üzerinde tutan bir anlayış olduğu bir yana, kadın-erkek ayrımcılığı da yapmaktadır. Mesela bir kadının ırzına geçme sayılmayacak biçimde, yani duhul olmadan, bu kadınla zorla cinsel ilişkide bulunulursa bu hafif bir suç olur ve cezası 2 yıla kadar hapislik cezasıdır. Ancak aynı cinsel ilişkide duhul söz konusu olursa cezası müebbet hapis cezasıdır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Böyle bir anlayış veya amaçla hazırlanan bir mevzuat, günümüz hukuk anlayışına tamamen terstir."

Başsavcılık 2009 raporunda, mevzuatın günün gerçek ve gereksinimlerine göre bir bütün olarak elden geçirilmesi gerektiği belirtilerek, dünyadaki değişim ve değişimin yarattığı koşulların, sadece mevcuda sarılarak veya mevcudu yumurta kapıya dayandığında yapılan değişikliklerle sürdürmenin olası olmadığı anlatılıyor.

"YASALAR LALE TARLASI"

"Yasaların lale tarlasına benzemeye başladığı", birçok yasanın yılda 3-4 kez tadilata uğradığı, bunun hem Meclis'e hem de Hukuk Dairesi'ne gereksiz zaman harcamasına neden olduğu kaydedilen raporda, teknolojik değişim, küreselleşmenin ekonomiye etkilerinin, hukuk alanında da değişimlere neden olduğu kaydediliyor.

Başsavcı Aşkan İlgen raporun sonunda, "Avrupa'nın, küreselleşmenin hem ekonomik hem de hukuki anlamda laboratuarı haline geldiği bütün dünyaca kabul edilen bir gerçektir. Bütün bu gerçekler ışığında AB müktesebatına uyum çalışmalarına hız verilmesi halinde bu tür sorunların çok daha kolay çözüleceği inancını taşımaktayım" ifadelerine yer verdi.
starkıbrıs

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.