İÇ HABERLER
okuma süresi: 13 dak.

YKP Nisan'daki seçimleri boykot kararı aldı

YKP seçimleri boykot edecek

<P>YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı, Yürütme Kurulu üyeleri Alpay Durduran ve Erdinç Selasiye ve Parti Meclisi Üyesi Yılmaz Parlan'ın de katılımıyla 11 Mart, Perşembe günü parti merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, seçimlere yönelik tavırlarını açıkladı.</P>

Yayın Tarihi: 11/03/10 14:12
okuma süresi: 13 dak.
YKP seçimleri boykot edecek
A- A A+

İkisi de Ankara'nın postacılığını yapmaya adaydırlar, bunun için Ankara-İstanbul-Lefkoşa hattında mekik dokumaktadırlar. Kendilerini Ankara'daki yetkililere daha iyi bir postacı olduklarını, Ankara'nın görüşlerini masaya daha iyi taşıyacaklarının yarışını yapmaktadırlar. İkisi de Ankara'nın müdahalesi ile seçilmeyi ummayı ve bunu gizlememeyi marifet saymaktadır… Hatta bu seçimlerin arkasından acentada tadilat umanlar da kuyrukta, Ankara – Lefkoşa hattında mekik dokumaktadır. Herkes dört gözle ve kulakla Ankara'nın sivil ve derin devletinden gelecek işaretini beklemekte. Böylesi bir ortamda oy verip TC'nin müdahalesini meşrulaştırmak yerine REDDETMEK ve sandığa gitmemek en doğru tavır olacaktır

Bu dönemdeki boykot kampanyamız geçen yılkının devamı niteliğinde olacak, bölgesel toplantılarımızla "neden boykot" dediğimiz anlatacağız, yine Kuğulu Park'ta düzenli bir araya gelerek sesimizi sokakta yükselteceğiz, kitlesel etkinlikler yapacağız, rejime karşı öfkeyi sokakta örgütlemek için olanaklarımız ölçüsünde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız

Evet, YKP sokakla sözleşti, yine sokakta olacağız. Bu davet tüm Kıbrıslılara! Bu davet rejime karşı gerçekten mücadele etmek isteyenlere! Bu davet mücadeleyi "ama"larla sulandırmak istemeden net ortaya koymak isteyenleredir. Sandıkta değil sokakta buluşalım!

Rejime karşı öfken sokakta umuda dönsün!

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), 18 Nisan'da yapılacak "cumhurbaşkanlığı" seçimini boykot kararı aldı.
Kıbrıslı Türkleri tepkilerini ortaya koymak için sandığa gitmemeye çağıran YKP, "bulunulan ortamda oy verip Türkiye'nin müdahalesini meşrulaştırmak yerine reddetmek ve sandığa gitmemenin en doğru tavrı olacağı" görüşünü dile getirdi.

Halka "sandıkta değil, sokakta buluşalım" çağrısı yapan YKP, haziran ayındaki yerel seçimlere ise, mümkün olan yerlerde katılmak için çalışma yapacağını duyurdu.

YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı, Yürütme Kurulu üyeleri Alpay Durduran ve Erdinç Selasiye ve Parti Meclisi Üyesi Yılmaz Parlan'ın de katılımıyla 11 Mart, Perşembe günü parti merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, seçimlere yönelik tavırlarını açıkladı.

Kanatlı, "Kıbrıs'ın kuzeyinde seçime seçim deme koşullarının olmadığını, nüfusun bilinmediğini, her taşın altından çıkan TC'li yetkililerin bulunduğunu, yeraltının temizlenmediği koşullarda adil ve adaletli bir seçim yapılamayacağını" kaydetti.

Üyeleriyle konuşarak karar aldıklarını belirten Kanatlı, "Talat ile Eroğlu arasında fark bulunmadığını ve bu iki adayın Kıbrıslılar için seçenek olmadığını" iddia ederek, bu konuda üyelerinin de hemfikir olduğunu anlattı.

"İkisi de Ankara'nın postacılığını yapmaya adaydırlar, bunun için Ankara-İstanbul-Lefkoşa hattında mekik dokumaktadırlar" ifadelerini kullanan Kanatlı, "herkesin dört gözle Ankara'nın sivil ve derin devletinden gelecek işareti beklediğini, böylesi bir ortamda oy verip Türkiye'nin müdahalesini meşrulaştırmak yerine reddetmek ve sandığa gitmemenin en doğru tavır olacağını" vurguladı.

YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Kanatlı soruları yanıtlarken de, soldaki partilerin üçüncü aday arayışlarında YKP'ye teklif getiren olmadığını, sadece Talat'ın kendilerini ziyaret ettiğini, bunun da daha çok Kıbrıs sorunundaki gelişmelerin değerlendirilmesi şeklinde geçen bir görüşme olduğunu söyledi.

Yerel seçimlere katılımı, fikirlerini kitlelere ulaştırmak için değerlendirdiklerini belirten Kanatlı, yerel seçimlerin daha kitlesel ve tabana dönük olduğunu kaydetti.

Kanatlı, "Nereye kadar boykot" sorusunu yanıtlarken de, "YKP'nin tavrının rejimi rahatsız ettiğini ve bunun da iyi bir gelişme olduğunu" ifade ederek, sandığa gitmeyenlerin oranının yükselmesinde YKP'nin çağrılarının etkili olduğunu belirtti. Kanatlı seçime seçim deme koşullarının oluşması için diğer siyasi parti, sendika ve örgütleri mücadeleye çağırmaya devam edeceklerini, gelişecek koşullar çerçevesinde de her seçimi kendi koşullarında değerlendirip karar alacaklarının altını çizdi

Basın toplantısında daha sonra Yürütme Kurulu üyesi Erdinç Selasiye, parti meclisinin 2 Mart'taki kararını okudu. Kararda, cumhurbaşkanlığı seçimine katılmama kararı anlatılırken "YKP acenta başını seçme, baş postacı tayin etme sürecinde taraf olmayacaktır" ifadelerine yer verilirken, hazirandaki seçimlerde mümkün olan yerlerde seçime katılınması için yürütme kuruluna görev verildiği belirtildi.

Rejime karşı öfken sokakta umuda dönsün!

Basın toplantısında okunan açıklama:

Bir kez daha seçimlerle ilgili yeni bir sürecin eşiğindeyiz…

Birilerinin bize dayatmaya çalıştığı etiketlerden etkilenmeden yürüyüşümüzü ve mücadelemizi sürdürüyoruz…

YKP, bundan önce defalarca söyledi, yazdı, açıkladı. Ancak buna rağmen birçok kesim YKP'nin resmi açıklamalarına, söylemine değil şehir efsanelerine inanarak YKP'nin ne düşündüğü hayalini kurdu.

Buna rağmen YKP, doğru bildiği yolda ilerlemeye devam ediyor. Tıpkı Dante'nin, İlahi Komedya, Araf, 5. Şarkıda "sen yolunda yürü ve bırak ne derlerse desinler" dediği gibi; biz yürüyüşümüzü sürdürüyoruz.

YKP, Kıbrıs'ın kuzeyinde seçime seçim deme koşullarının olmadığını 20 yıl önce açıklamıştı. 20 yıl önce nüfusun bilinmediğini, her taşın altından çıkan TC'li yetkililerin bulunduğunu, yeraltının temizlenmediği koşullarda adil ve adaletli bir seçimin yapılamayacağını açıklamış, tüm tarafları bu mücadeleye katılmaya çağırmıştı. Seçimlerden, hiçbir yetkisi ve etkisi olmayan makamlardan hala medet uman bir kısım politikacının bu çağrılarımıza olumsuz yaklaşımı doğaldır. Daha geniş kesimlerinse sürekli yapılan manipülasyonlardan etkilenmeden karar vermesini beklemek güçtür ancak çok daha geniş kesimlerin YKP'nin sesini daha net duymaya başladığı da başka bir gerçeğimizdir. Bunu da anketlerde değişen seçeneklerden görmek mümkündür…

YKP seçimlere seçim deme koşullarının olmadığını tespit etmekle beraber her seçim öncesi tüm üyesi ile konuşarak seçim süreçlerinde nasıl bir siyasal kampanya yürüteceğini, hangi araçlarla bu çalışmalarını yapacağını değerlendirmeye devam etmektedir. Bunun için katılımcı, demokratik tartışma ortamları yaratmakta ve buradan çıkan görüşleri hayata geçirmek için yetkili organlarını çalıştırmaktadır. Nisan'daki seçimlere yönelik olarak da bir aylık yoğun çalışmamızın sonucunda tüm üyelerimizin, sempatizanlarımızın ve parti dostlarımızın katılımı ile ilçelerde toplantılar düzenledik, tartışmalar yaptık…

Üyelerimiz, Yürütme Kurulu'nun 10 Şubat'taki basın toplantısında da ortaya koyduğu Talat ve Eroğlu arasında fark olmadığına ilişkin görüşleri paylaşmış, bu iki adayın da Kıbrıslılar için bir seçenek olmadığında hem fikir olmuşlardır. Yapılan tartışmalardan sonra Yürütme Kurulu'nun hazırladığı Parti Meclisi Kararı da 2 Mart tarihindeki Parti Meclisinde oy çokluğu ile onaylanmıştır…

Bu kararımızla birlikte bir kez daha Kıbrıslıları tepkilerini ortaya koymak için sandığa gitmemeye çağırıyoruz. Türkiye'nin iki seçeneği arasına sıkışmak yerine üçüncü seçenek boykottur diyor, Kıbrıslıları, TC'yi yönetenlerin dayatmalarına karşı boykotla tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz…

Evet, Talat ve Eroğlu'nun görüşme masasında yetkileri açısından ayni olduğunu söylemeye devam ediyoruz… İkisi de Ankara'nın postacılığını yapmaya adaydırlar, bunun için Ankara-İstanbul-Lefkoşa hattında mekik dokumaktadırlar. Kendilerini Ankara'daki yetkililere daha iyi bir postacı olduklarını, Ankara'nın görüşlerini masaya daha iyi taşıyacaklarının yarışını yapmaktadırlar. İkisi de Ankara'nın müdahalesi ile seçilmeyi ummayı ve bunu gizlememeyi marifet saymaktadır… Hatta bu seçimlerin arkasından acentada tadilat umanlar da kuyrukta, Ankara – Lefkoşa hattında mekik dokumaktadır. Herkes dört gözle ve kulakla Ankara'nın sivil ve derin devletinden gelecek işaretini beklemekte. Böylesi bir ortamda oy verip TC'nin müdahalesini meşrulaştırmak yerine REDDETMEK ve sandığa gitmemek en doğru tavır olacaktır…

Ancak YKP'nin görüşlerini manipüle etmek isteyenler, akla hayale gelmeyecek suçlamalara da şimdiden başladılar… YKP'nin Talat – Eroğlu arasında fark yok açıklamalarını gerekçe gösterip, YKP'ye karşı kampanyalar düzenlenmektedir.

Bir kez daha hatırlatalım, YKP tarihi boyuca UBP'ye ve onu yönetenlere güvenmedi. 2000'deki seçimlerde de ilerici olduğunu, solcu olduğunu iddia eden birçok kesimin aklı ikinci turda Denktaş-Eroğlu seçeneğinde karışmıştı. Bugün YKP'de olanlar ise bu konuda netti. O dönemde de birileri bizi Eroğlu'nu desteklemediğimizden dolayı 'Denktaşçı' saymıştı, bugün de şuncu ve buncu olarak suçlanmaktayız.

Biz, 2003 yılından beri anlatılan UBP değiştiği masallarına da hiçbir zaman inanmadık. Bazı siyasi partiler gibi direk veya dolaylı olarak da UBP'den hiçbir kimseyi desteklemedik, UBP'den herhangi bir kişiye de destek vermedik. Zaten UBP'li yetkililerin son dönemde yaptığı "AB ve Kıbrıslı Rumların şeytan olduğu ortaya çıktı", "Kıbrıslı yoktur" şeklindeki açıklamalarla da değişmediklerinin hala aşırı sağcı bir siyasi parti olduklarını kendileri açıklamaktadırlar. YKP, UBP'nin düşüncesinin Kıbrıs'ı taksime götüreceğini de bilmektedir. Bu nedenle YKP için UBP doğal siyasi rakiptir.

Ancak, ayni şekilde Talat'ın izlediği politikaların da, bizleri hızla taksime taşıdığı bir gerçektir. Daha önemlisi, Talat'ın bu politikaları bizi "barışçıl" yollarla "çözüm" diye diye taksime taşımaktadır. Bu nedenle her halükarda bizi taksime taşıyacaklar arasında tercih yapmak yerine YKP 3. cephe açarak tepkiyi sokakta örgütlemeyi tercih etmektedir.

Bu süreçte üzülerek görmekteyiz ki, sağ kesimlerden duymaya alıştığımız kimi söylem ve sözcüklerle sol iddiasında olan siyasi parti ve gruplar da bizlere saldırmaktadır. Düşünce tartışmasını, demokrasiyi, farklılıkları sindirememiş kesimlerin bizlere "hainler", "düşman saflarında yer alanlar" gibi bu ve benzeri ifade ve sözcüklerle saldırmalarını da kabul edilemez buluyoruz. Kendi safında olmayanı, kendisi gibi düşünmeyeni yok etme anti-demokratik, otoriter düşüncelerin davranış tarzıdır.

Demokrasi talep edenlerin, çözüm talep edenlerin yolunun, gelecekte YKP'ye düşeceğini hatırlatırız… YKP, kendine karşı bu dönemde böylesi düşmanlık içeren davranışlarda bulunacak olanlara hatırlatır ki; bu tip davranışlarla gelecekteki iş ve güç birlikleri öldürülmekte, çözüm sürecindeki ortaklaşmaların önü kapatılmaktadır.

Bu dönemdeki boykot kampanyamız geçen yılkının devamı niteliğinde olacak, bölgesel toplantılarımızla "neden boykot" dediğimiz anlatacağız, yine Kuğulu Park'ta düzenli bir araya gelerek sesimizi sokakta yükselteceğiz, kitlesel etkinlikler yapacağız, rejime karşı öfkeyi sokakta örgütlemek için olanaklarımız ölçüsünde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız…

Evet, YKP sokakla sözleşti, yine sokakta olacağız. Bu davet tüm Kıbrıslılara! Bu davet rejime karşı gerçekten mücadele etmek isteyenlere! Bu davet mücadeleyi "ama"larla sulandırmak istemeden net ortaya koymak isteyenleredir. Sandıkta değil sokakta buluşalım!

Bir kez daha çağrımızı yineliyoruz

Rejime karşı öfken sokakta umuda dönsün!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.