Ertuğruloğlu: Denktaş adaylığıma sevindi

Aday olma kararını aldıktan sonra kurucu cumhurbaşkanı Denktaş ile Yılan Adası'ndaki evinde görüşüp kamuoyuna bildirmeden önce bu kararı kendisine bildirdiğini söyleyen Ertuğruloğlu, kurucu cumhurbaşkanının bu açıklamaya ; "Oh be, en nihayetinde oy vereceğimiz bir aday bulduk. Yoksa beni bu adama mahkûm edeceksiniz" diye cevap verdi ifadesini kullandı.

Nazar Erişkin'in hazırlayıp sunduğu Görüş Farkı programına konuk olan Ertuğruloğlu, seçimlerden sonra hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağını düşündüğünü de belirtti. Ertuğruloğlu program aracılığıyla Başbakan Eroğlu'na yüz yüze konuşmak için davette de bulundu.

"ÇIKARLAR TARİHİ LİDERLERİ BİLE DÜŞÜRÜYOR"
Kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın kendisi ile ilgili açıklamalarını hayretler içerisinde işittiğini belirten Ertuğruloğlu; "Tarihi bir kişilik olduğuna inandığım Sayın Rauf Raif Denktaş'a bunu hiç yakıştıramadım" dedi.

Cumhurbaşkanı adayı olma kararını aldıktan ve Ankara'dan yurda döndükten sonra kurucu cumhurbaşkanını ziyaret ettiğini ve bu kararını herkesten önce kendisi ile paylaştığını belirten Ertuğruloğlu, kurucu cumhurbaşkanının bu karara o zaman tepki değil destek verdiğini söyledi. Ertuğruloğlu;

"Ankara'ya gidip oradan döndükten sonra kurucu cumhurbaşkanını Yılan Adası'ndaki evinde ziyaret ettim ve kendisine bu kararımı aktardım. Bu karara çok sevindi. Hatta; " ohh be, en nihayetinde oy vereceğimiz bir aday bulduk. Yoksa beni bu adama mahkum edeceksiniz" dediğini bizzat yaşadım. Bunun sonrasında akşamına Sayın Denktaş'ın çıkıp da; 'Tahsin Ertuğruloğlu'na aday olmaması için baskı yaptım' türünden açıklamalar yapmasını ve sanki Tahsin Ertuğruloğlu'nun adaylığını Sayın Talat'ı kazandırma adına yapılan bir adaylıkmış gibi lanse etmesini asla kabul etmiyorum. Çok üzüldüm, kendisine yakıştıramadım. Demek ki birtakım çıkarlar tarihi bir lider olarak tarihe geçmesi gereken bir kişiyi bile bu duruma düşürüyor. En basitinden oğlunun siyasi geleceğini garantileme adına kendisine hiç yakışmayan pozisyonlar alıyor" dedi.

"EROĞLU BU İŞİ YAPAMAZ"

2000 yılındaki seçimler sonrasında kurucu cumhurbaşkanı Denktaş ile görüştüğünü ve neden kendisine karşı bir politika içerisinde olduğunu izah etmeye çalıştığını söyleyen Ertuğruloğlu, bu açıklamalara kurucu cumhurbaşkanının; "O zaman benim karşıma bu işi yapabilecek bir adam çıkaracaktınız, bu işi hiç yapamayacak bir adamı niye karşıma çıkardınız" dediğini dün gibi hatırladığını söyledi. Ertuğruloğlu, kurucu cumhurbaşkanının sık sık katıldığı programlarda Başbakan Eroğlu'nun cumhurbaşkanlığı görevini yerine getiremeyecek durumda olduğunu ifade ettiğini söyledi. Kurucu cumhurbaşkanının cumhurbaşkanlığı görevini bırakma kararını verdikten sonra 'sizden sonra bu görevi kim yapabilir' sorusuna; 'bu işi yapabilecek olan iki kişi vardır. Biri Serdar öbürü Talat'tır' diye cevap verdiğini ifade eden Ertuğruloğlu, bu görüşlerin neden değiştiğine bir anlam veremediğini ifade etti. Ertuğruloğlu; "Peki şimdi ne oldu da bir anda Sayın Denktaş ki benim yüzüme karşı tepkisi ne kadar sevindiği ve en nihayetinde oy verebileceği bir aday çıktığı yönündeyken akşamına yıllarca kötülediği ve 'bu işi yapamaz' diye nitelendirdiği kişiye destek mayetinde bir pozisyon ortaya koyuyor ve Tahsin Ertuğruloğlu'nu da Talat'ı kazandırma adına yola çıkmış birisi olarak lanse ediyor. Gerçekten hiç yakıştırmadım. Yazık, çok yazık" dedi.

"HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"

Seçimlerden sonra hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını düşündüğünü belirten Ertuğruloğlu, kendisinin siyaset sahnesinde misyonunu ileri götürme adına mücadeleye devam edeceğini söyledi. Seçimlerle ilgili bazı kesimlerin kendisini hafife aldığını ifade eden Ertuğruloğlu, "Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Tahsin Ertuğruloğlu'nu siyasi arenadan silme beklentisi içerisinde olanlar ve Sayın Eroğlu gibi çıkıp da; " En iyi ihtimalle '%1 veya %2 oy alacaktır" diyerek Tahsin Ertuğruloğlu'nu küçümsemeye çalışanların içerisinde bulundukları paniği izah etmeleri gerektir. Sayın Eroğlu kampında ciddi bir rahatsızlık ve panik vardı" dedi.

UBP Parti Meclisi'nden çıkan üyeliğinin düşürülmesi kararı sonrasında yargı yoluna gittiğini belirten Ertuğruloğlu; "Cumhurbaşkanlığı seçimleri geçtikten sonra bugüne kadar o erkekliği gösteremeyip Tahsin Ertuğruloğlu'nu 'ihraç ettik' kararını alamayanlar seçimlerden sonra oturup Tahsin Ertuğruloğlu'nu ihraç etme noktasına gideceklerdir" dedi.

"EROĞLU İLE YÜZYÜZE KONUŞALIM"

Ertuğruloğlu, Başbakan Eroğlu'nun televizyon ekranlarına çıkmayı çok fazla tercih etmediği halde bazı kesimler tarafından düşüncelerinin dile getirildiğini iddia etti. Ertuğruloğlu; "Sayın Eroğlu, proxyleri kanalıyla televizyon ekranlarında sürekli Tahsin Ertuğruloğlu'na saldırıyor. Maaşlı silahşörleriyle ve akademisyen diye geçinen, dün ne olduğunu bilinen, bugün dünü ile hiç alakası olmayan, dün başka bir şeyi savunup da bugün başka bir şeyi savunan ve maalesef akademisyen diye geçinen tiplerle, bakanlarından bazılarıyla, bazı kalemşörlerle, bazı siyasi parti temsilcileri kanalıyla şu veya bu şekilde kendisi ekranlara çıkmadan ya da en asgari şekillerde ekranlara çıkmaya çalışarak fikirlerini ortaya atıyor. Ben Sayın Eroğlu'nu istediği herhangi bir platformda, bu konuları kendisiyle yüzyüze tartışma önerimi yeniden yapıyorum. Uzaktan uzağa saklanarak tartışmaya gerek yok.Yüz yüze konuşalım" dedi.

"YENİ BİR SİYASİ YAPILANMA BANA NASİP OLDU"

Adaylığını ilan etmesiyle bazı kesimlerin UBP'den kopmalar olacağı yönündeki iddialarına cevap vermek istemediğini söyleyen Ertuğruloğlu, ülkede yeni bir siyasi yapılanmanın başlangıcında olunduğunu söyledi.

Ertuğruloğlu; "Ben UBP'e zarar verecek herhangi bir eylem içerisine girmem ama DEP boyutuyla uyumsuzluğunun farkına varan ve buna artık tahammül gösterememe kararı veren arkadaşlarımız DEP boyutundan kopma, uzaklaşma ve onurlu bir mücadele verme kararı verirlerse bundan sadece mutluluk duyarım.

Bu ülkede yeni bir siyasi yapılanmanın ve yeniden bir siyaset yapılanmasının, anlayışının başlangıcındayız ve ben bu sürecin önderliğini yapma noktasında olan bir kişi olarak bu ihtiyacı hisseden, bu düşünceye sahip olan binlerce insanımızın tercümanı olarak, sessiz çoğunluğun tercümanı olarak sadece son derece mutlu ve gururluyum. Bu mücadele ve bu süreç devam edecektir. Başarıya ulaşmamızın önünde ne Sayın Eroğlu ne de onun çömezleri önünde duramaz" dedi.

Star Kıbrıs