PAZARLIK: Mehmetcik anladıkları lisandan konuşuyor

Yayın Tarihi: 23/02/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Genel Kurmay Başkanlığının isabetli tutumu ile korkak, ürkek politikalar geride kaldı.Teröristlerin Anavatan topraklarına sızmalar,orada bulunanlarla işbirliği yapmaları, köprüleri tutup pusu kurmaları, etrafa mayın döşemeleri artık beklenmemektedir.

Meclisteki borazanları, basındaki hınk deyicileri ne derlerse desinler,Türk askeri bambaşka düşünce ile yönetilmektedir ve de artık eşkiyaya geçit yoktur. Türk Ulusu, binlerce yıl kıtalararası ülkü ve de ülke sahibi iken, Batının, Kuzeyin ve komşularının ihanetine uğradıktan sonra Yüce Atatürk'ün "Yurtta sulh,dünyada sulh" diyerek son Türk Devleti sınırlarına çekilerek burada koruma yaparken ,Sevr paçavrasını uygulamak için yeniden harekete geçenlerin karşısında, bugün Türklüğe yaraşan bir Komuta kadrosu vardır.Tepeden aşağıya kadar dizilen Komutanların, Mehmetcikle bir bütün olarak vatan topraklarını, kar kış veya yazın kavurucu sıcağı demeden, korumak konusundaki azimleri artık dünyaya şapka çıkartmıştır...

Bugün Mehmetcik, terörörist ve de eşkiyaların anladıkları dilden konuşmaktadır. Namlunun ucu hainleri göstermektedir. Dünya da Türkün azmi karşısında artık bu harekâta karşı çıkacak durumda değildir. Herkes terör odaklarını yok etmek için binlerce kilometre uzaktan gelip savaşmakta iken Türk Ordusu kendi topraklarında ve de komşu topraklarda bu terör odaklarını yok etmek hakkına hayda hay sahiptir..
Selâm Komutanım, Selâm Mehmedim...Vur vur dünya dinlesin...Pusu yok, kalleşlik yok; gögüs göğüse savaş var...

Rahmetli Ecevit'in yaptığı gibi Türk Ordusu Kerkük-Musul hattına kadar ilerlemeli ve barış sağlanıncaya kadar orada kalmalıdır.ABD ordusu bunu hak olarak görüp orada güvenliği için kalıyorsa, Türkmen Halkı ve de Mücahidi, bunu hayda hay, hak etti...Yıllarca önce onları ziyaret ettiğimde burukluk yaşıyorlardı; "Sizler dayandınız,direndiniz ve de Mehmetcik bir savaşarak sizleri kucakladı. Biz bunu hayâl ediyor ve de direniyoruz.Acaba kavuşacak mıyız?"...İşte Türkmen elinde kucaklaştığım Türkmen Mücahitlerinin duaları kabul edildi...Mehmetcik orada kalma hakkına sahiptir. O topraklar da ata topraklarıdır...Türkmenler güvene kavuşmak, orada korkusuz yaşama hakkına sahiptir...

Türkiye bugün var ve ayakta ise Türk Ordusunun gücü sayesindedir...Unutulmasın; bunun için Türk Ordusunu küçültmek, etkisiz kılmak üzere AB standartı geliştirildi...Ama yağma yok...Selâm sana Komutanım; Selâm sana Mehmedim...Gazan mübarek olsun...Seni burada karşıladığım, kucakladığım gibi, yıllarca önce kucakladığım Türkmenlerle yanyana olmak ve seni orada Erbil'de, Süleymani'ye,Musul'da, Kerkük'te karşılamak isterdim...

&&&

KOSOVA, BOSNA, TANZANİYA MI DEDİNİZ?
Kosova'nın bağımsızlığı gündemize düştüğü günden beri KKTC'yi ve de bağımsızlık bekleyenleri yazıp konuşuyoruz. Kosova'ya yıllarca önce, üstünde ay-yıldızlı bayraklarımızla, tank üstünde giren Mehmetcik, çiçeklerle karşılanmışlardı.

Tıpkı Bosna'da olduğu gibi. Bugün Saraybosna'ya giderseniz, kenti bölen nehrin kenarında Türk kahvesini yudumlarken bir Türk Jeepinde bayrağımızı dalgalandırarak geçen Komutanı ve Mehmeciki, görür ve de el sallar, onlarla gurur duyarsınız...Sırbistan, etrafına yine ölüm saçmaya başladığı bugünlerde öteki askerlerin değil, Türk Gücünün verdiği güven konuşulmaktadır...Bosna'da, Tuzla bölgesine yerleşen Türk Gücü Bosnalı kardeşlerimiz için güven, Sırp tecavüzcilerin de korku kaynağıdır...

Tıpkı Kosova'da olduğu gibi...Gittim, gezdim ve gördüm.Türklüğümle iftihar ettim. Türk Ordusunun yaptıklarnı görerek gurur duydum. Tamir edilmemiş okul, ayağa dikilmemiş Cami ve sosyal tesis kalmadı.Halktan biri oldu benim Mehmedim...

Birinci-İkinci Irak savaşı arasında Bağdat'a kadar gittim. Ürdün Bağdat ve Bağdat Türkiye(Habur Sınır kapısı) hattını iyi bilirim. Bağdat'ta evlerin yöresinden geçerken sokağa arabesk değil, en seçkin Türk şarkıları taştığına tanık oldum. O evlerden birine davet edip Türk Kahvesi ağırladılar. Dışişleri Bakanlığı üst düzey yönetici bir Türkmendi ve o da Arabın söylediğini söylüyordu; "Osmanlı gitti biz yad ellerde kaldık."

Yıllarca sonra Tanzania'ya gittik dostum Mesut Günsev'le. Dünya Basın Konseyi Başkanı dostumuz Sayın Oktay Ekşi nerede ise Türklüğü temsil ediyuordu. Gerek Tanzania,gerekse Bengladeş, Kenya delegeleri bizleri doğal aile dostu görüyorlardı. Bu rahatlığın nereden geldiğini Dar-El Salam'da gezerken Tanzania'lı gazeteci dostum anlattı: "Osmanlı burada eserler verdi. Bizi eğitti. Kendinden biri saydı. Sonra gelen Alman ve İngilizler ise buraları sömürdüler. İşte toprak kapkara,.Madeni alıp gittiler; ormanlardan halkımızı toplayıp gemilere doldurup, Amerika'ya ve Avrupa'ya sattılar...Osmanlı bize insan muamelesi yaptı. Müslümanlığı tanıttı. Camiler,medreseler yaptı...Nerede o günler?"...

Balkanlar yeniden kaynıyor.Sırp ve Yunanın dışında her Ulus, Türkün hoşgörüsüne sığınmanın hata olmadığına inanmaktadır...Bu da Türk Ordusunun Balkanlarda, Asya'da ve de Afrika'da yeniden bayrak göstermesinden, insanlığından kaynaklanmaktadır.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.