''Betting Shoplar'' kapatılmalıdır

Mağusa Türk Gücü Kulübünü kuranların ilk kuralı ''Bu Kulüpte içki ve kumar olmayacak'' şeklinde idi. İbrahim Atamtürk, Hasan İskeleli, Enver Kotak, Hüseyin Akil, Necip Tözün, Hasan Fenerci ve daha niceleri, sömürge döneminde gençliği bu çatı altında toplamak, eğitmek,halka yararlı bir birey olarak kültür ve spor alanında yetiştirmek için öne çıkmışlardı. Eminim Lefkoşa Türk Spor Kulübü, daha sonra Çetinkaya, İskele'de Gençler Birliği, Leymosun'da Doğan Türk Birliği, Baf'ta Baf Ülkü Yurdu, büyük köylerdeki kulüpler, spor ve kültür faaliyeti yaptılar. Milli şuuru ayakta tuttular.Öncelikle futbol takımları oluşturdular.

Daha sonra gençleri toplayarak, okullarda bile kutlanması yasak olan 19 Mayıs'larda, Gençlik ve Spor Bayramını yürüyüş ve atletizm alanında yarışarak kutladılar. Her kulüp elinden geldiğince kültür faaliyetlerine de girdi. Hatta bu kulüplerin tarihinde dini bayramalarda en iddialı tiyatro eserlerini sahnelemek de vardır.

Ama tek olmayan içki ve kumardı. Duvarlada içki ve kumarın gençliği yeyip bitireceğinr dair yazılar ve karikatürler yer alırdı.Yıllar böyle geçti. Sonuçta da Ulusal kurtuluş hareketinin iskeleti bu kulüpler oldu. TMT örgütlenmesinde kulüp tabanı alındı ve de başarılı olundu.

Şimdi etrafa bakınız. Kumar ve içki, Kulüplerin nerede ise gelir kaynağı oldu. Ve de her dönem seçilen Yönetim, bunu özendirmektedir.Temenni edelim, her kulüpte bunun böyle olmamasıdır..Çünkü bize Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaşlık demek olan Cumhuriyeti emanet ettiği, tertemiz Türk Gençliği gerekmektedir.

Buraya kadar anlattıklarım belki tarihtir. Ne acı ki KKTC daha çirkinini yaşamaktadır. UBP-DP ortaklık döneminde, Sayın Salih Coşar'ın DP Genel Başkanı ve Maliye ve Ekonomi Bakanı olduğu dönemde Meclisten geçirilmesi engellenen ''Bahse tutuşma evleri'' ya da bildik ismi ile ''Betting Shoplar'', bazı açıkgözler sayesinde, CTP-DP döneminde yasallaştı. Bir anda bu kumarhaneler kentlere yayıldı; yetmedi büyük köylere de girdi. Neymiş? Bu Casino değilmiş...Ne yani? Bahse tutuşma evi farklı mı?...Avrupalı rezilliği ile bunun adı ''Betting Shop'' değil mi?

Ne acı?! Bunun savunmasını yapanlar, ''Betting Shop'lardan gelen paralarla, spor alanında gelişme yapacaklarını; gençliğe spor hızmeti götüreceklerini'' söylüyorlar. Paranın akışı da buna uygun oluşturuldu. Yani Gençlik kumara teşvik edilecek, Kumarhaneler kente ve köye taşınacak, ana caddeleri işgâl edip bulunur duruma sokulacak ve Gençlik burada alın teri, göz nurunun karşılığını kumara basacak... Evler sönecek, aileler darbelenecek, çocuklar gıdasız kalacak...İşçi taş taşıyacak, duvar örecek ve de aldığı üç kuruşu ''Betting Shop'lara'' yatıracak. Niçin? Buradan birileri vursun diye... Kalanla da Gençliğe Spor alanları sağlanacakmış...

Tıpkı KKTC'nin adını lekeleyen ''Kadın ticaretindeki'' savunma burada da yapılıyor...

Maşallah! Eşler kavgaya tutuşacaklar; çocuklar ağlayacak...Sonuçta aileler dağılacak...Bunlar hep yaşanmaktadır. Bu acı yayılmakta, ağına yenileri düşmekte ve felâket sürmektedir...

Beyler uyanınız. Kimsenin felâketi üzerine saadet kurulamaz...

Genliğe olanağı yaratmak uğruna; bu bahane ile bazılarını milyoner yapmak, affedilecek bir tutum değildir. Gençliği zehirlemekten vazgeçiniz.Bu kıyım durmalıdır. Aile yıkımına son verilmelidir. Eğer Gençlik ve Kadın Örgütleri beni işitiyorlarsa; Sendikalcılar ellerini vijdanlarına götürerek, bu hareketi desteklemelidirler...Çünkü öncelikle emekçinin alın teri buraklarda sömürülmektedir...Büyük puro içenler ise Casinolara akmaktadır...

BEYLER: Kent ve köy içindeki Betting Shoplara son veriniz...

Öteki üklkelerde olduğu gibi KKTC'nin bir bölgesinde, belki Turizm kompleksi Bafra'da; ya da Girne kazasının belirli hattında, Casino, Betting Shop veya ona uygun ne gerekiyorsa, KKTC uyruklulara yasak olmak koşulu ile ne isterseniz yapınız...

Ama benim Yurttaşımın yakasından elinizi çekiniz. YETER ARTIK BU ZİLLET...