Ya eğitim devleti; ya da kumar!

Yok seçim, yok şunun kazanması, yok bunun Hükümet kurması; yok çözüm diyerek, bu halkın dikkatini sürekli olarak ana konulardan uzağa çekmek kimseye yarar sağlamaz. Onun için ben kendi köşemde iç konuları öne çıkarmaya çaba harcıyorum. İki bin bilmem kaç yılında çözüm olacak diye her Allahın günü ahkâm kesmek niye?

Bu ülkeyi kurtaracak ve de kişilerin gelirlerini yukarı çekecek olan ''Üretgen yatırımlardır''. Kumara bel bağlayan ülkelerin sonu yoktur. Uyuşturucu trafiğine güvenen ülkeler de kaybetmeye mahkûmdurlar. Kolombiya'ya bir bakınız. Kadın ticareti ile kalkınacağını sananlar da aldananlardır.Uzakdoğuyu örnek alınız...

Dün yazdıklarımın arkasındayım. KKTC'de büyük bir eğitim sektörü doğdu. Üniversite kurulmasına ilişkin yasayı Meclise önerirken, ben bile boyutun bu olacağını kestirememiştim. Ama oldu. Başarıldı. Omuz verenleri,emek verenleri kutlar alınlarından öperim. Hâlâ daha genişlemektedir. Ülkemin kültürü zenginleşmektedir. Yarın aklı başında Yönetimler izin verirse, Kolejler de dev boyutlara ulaşırlar. Bir kaç adet dört dörtlük yabancı dilde eğitim yapan okullar açılır. Sadece İngilizce değil geçerli dil olan Almanca , Fransızca,İtalyanca ve hatta Rumca dersleri verilir. Dil zenginliktir. Bundan uzak durmak çağın gerisinde kalmaya razı olmaktır. Eğitim bunun tamamlayıcısıdır.

Çocuklaırmızın güneye gidişini çok çeşitlilik ve kalite ile önleriz. Okullaı kapatarak, Kojeleri yıkarak değil...

Bilgisayar alanında dev adım atmak, bunu Üniversitelere dayamak,
Üniversitelerle ortak üretime geçmek, gençleri bu alana çekmek, elbette gerekli olan adımlardır. Bunu büyük boyutlu ve dışa açık yatırımlar izlemelidir. Hindistan'a bakınız. Bilgi-işlem bir sektör oldu. KKTC değilse kapalı kutu olarak kalır, birbirimizin boğazına sarılırız.

Kumar KKTC'nin kurtuluşu değildir. Kıbrıs(Rum)Cumhuriyetinde Casino yoktur da geride mi kaldılar? Bunu başka alanlarla doldurmadılar mı? Finans sektöründe Güney Kıbrıs'ın dünyada artık yeri olduğunu yurt dışına çıkınca anlarsınız. Para elbette yatırım kolaylığı getirir. Büyük boyutlu ve de dışa açık yatırım, dünyaya açılmayı sağlar. Devlet buna hazır olmalı, yatırımcının önünü açmalıdır.

Oysa politikacı gününü ıvır zıvırla doldurmakta, incir çekirdeğini doldurmayan konular gündemi işgâl etmektedir. Ekranarda palavra, radyolarda palavra, gazetelerde palavra...O istedi de, öbürü vermedi de...Para yoksa kim kime verecek? Önce devlet çarkının dışını büyüteceğiz; sonra da kalkınmaya kavuşacağız. Masa başında, tatili bol devlet görevleri ile bir yere varılamaz. Tıpkı işyerlerini bol bol kapama kararı alındığı gibi...Kapat, yan gel yat...Siesta!...Çalışmak isteyeni engelle...Olacak
iş mi bu? Kimileri tatil peşinde, kimileri bir parça ekmek derdinde...

Ya gerisi? O kazançları da Casino ve Betting Shoplarda iç etmek için uğraş vermekte. Olmadı, bar ve kadın ticaretinden vurgun vurmaya kalkmakta...Oysa Üniversite gençliği bunların hedefi. Eğitimi darbeleyen bunlar. KKTC'nin adını kirleten de bunlar.

Yeter yahu. Bunlara dur diyecek yok mu? Utanç kaynağından kurtulmak gerek diyen benim gibi öne çıkmayacak mı? Ben bunun peşini bırakmayacağım. Kirletmeyiniz ata topraklarını. Kirletmeyiniz size emanet ettiğimiz KKTC'yi...

Bırakınız adam gibi yatırım yapalaım; ülkeyi kalkındıralım...Vaktinizi yatırımları sağlayacak girişimlere,toplantılara ayırınız...Saklanmayınız odalarınıza. Gerisi palavra...